Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2002 12:084dk okuma
Yüksek risk provizyonları ve durgun yerel ekonominin neden olduğu writedownlar ve diğer zayıf piyasalardaki açıkları nedeniyle bu yıl itibarıyla Almanya`daki ticari bankaların karlılıklarındaki erozyonun devam edeceğisöyleniyor.
Tek tek borç portfolyoları birbirinden çok farklı olmasına rağmen, Almanya`nın küçük ve orta çaptaki bankaları arasındaki iflasların giderek artması bekleniyor. Almanya`da geriye ödeme sorunlarının dalga efektine neden olması bekleniyor. Bunun nedeni yerel endüstri gruplarının sahiplik yapılanmasındaki karmaşıklık. Buna göre, bankalar sık sık borç verdikleri şirketlerden hisse satın almak zorunda kalıyor.
Alman bankalarının gelecek ay itibarıyla, 2001 yılına ilişkin provizyonları çerçevesinde çok keskin artış raporları vereceğine ilişkin göstergeler aşırı bir artış gösteriyor. Herhangi bir ekonomik canlanma Deutsche Bank, HypoVereinsbank Group, Commerzbank ve Dresdner Bank`ın bir birimi olan Allianz Holding`den oluşan büyük dörtlüyü koruyabilecekse de, ABD ve Latin Amerika ve diğer sorunlu piyasalardaki durumlar bu bankaların bilançolarında ağırlıklı olarak gözükecek.
Deutsche Bank`ın baş ekonomisti Norbert Walter, `Gözyaşları vadisinden geçeceğiz. Çok daha yüksek risk provizyonları - 2001 yılı düzeylerinin yüzde 10`undan fazla - ve değer kayıpları göreceğiz,` dedi.
Analistler, kötü haberlerin etkilerini biraraya koyarak anlamaya çalışırken, onların ve yatırımcıların, Alman bankalarının yeterince şeffaf olma ve kredi risklerinin hesaplarını verme konusunda gönülsüz davranmalarından duydukları rahatsızlık giderek artıyor.
BHF Bank`da analist Volker Von Kruechten, `Açıklara ilişkin olarak yerel anlamda bir döküm yapmak ve şirketin çapına ilişkin veriler sağlamak suretiyle detaylı bilgi verilmesini öneririm,` diyor.
Yerel canlanmanın baskı altında olan kredicilere bir nefes alma ortamı sağlayacağına ilişkin bir kuşku yokken, bunun ne zaman gerçekleşeceği ve parasal miktarlar konusunda anlaşma halinde olan kişilerin sayısı o kadar çok değil.
Finans Bakanı Hans Eichel, ekonomik iyileşmenin 2002`nin başlarında gerçekleşeceğini beklerken, Deutsche Bundesbank`da Şef Ekonomist Edgar Meister, canlanmanın yılın ikinci yarısında başlayacağını belirtiyor. Deutsche Bank`da ekonomist Walter ise iyileşmenin 2003`den önce gelmeyeceği görüşünde.
2001 yılında daha şimdiden inişe geçen alman ekonomisi, 11 Eylül saldırılarından sonra bir başka darbe daha aldıo. Üçüncü çeyrekte, Almanya`nın gayri safi yurt içi hasılası ikinci çeyreğe göre yüzde 0.1 oranında düştü. GSYİH, birinci çeyrekle kıyaslandığında İkinci çeyrekte herhangi bir değişiklik arzetmedi.
En büyük Alman bankalarının diğer yerlerdeki operasyonları, yerel piyasalardan uzakta kalarak uluslararası sermaye piyasalarında fırsat bulmaya dikkat ederken, portfolyonuzun yarısı üzerinde açılan bir deliği kapatmaya çalışmak kolay değil.
Merck Finck`de çalışan analist Konrad Becker`a göre, Deutsche Bank`ın Alman iş dünyasına verdiği borcun toplamı aşağı yukarı bu düzeyde.
Alman bankaları düzenli olarak verdikleri kredileri diğer Alman bankalarına sendikasyon yaparlar ve ekseri de kredi açtıkları şirketlerde hisseler alırlar. Bu kompleks ilişkiler, bir Alman şirketinin hapşırdığında hemen hemen tüm Alman finans sisteminin grip olması demektir. Bunun bir örneği medya şirketi Kirch`de kredi darboğazı yaşandığında Schmidtbank`da benzer bir durum yaşanmıştı geçen yıl.
Dresdner Bank, Kirch`e açılan 460 milyon dolarlık kredinin geri ödenmesini talep edince yatırımcılar Kirch`in iflas edeceğini düşündü.
Hemen hemen tüm Alman banklaarı muazzam bir borç yükü altında olan medya grubuna büyük krediler açtı.
Dresdner`den ayrı olarak en büyük kreditörler arasında 500 milyon
dolar ile HypoVereinsbank, ve 700 milyon dolar ile Deutsche Bank yer alıyordu.
Almanya`nın ticari bankaların 11 Eylül`den sonra yüksek sigortacılık primleri nedeniyle büyük bir darbe yiyen havacılık sanayinde, telekomünikasyon sektörüne, iflas eden Enron ve Arjantin ve diğer yükselen piyasalarda muazzam riskleri var.
Geçmişte, Alman bankaları örneğin telekomünikasyon gruplarındaki ya da Türkiye`deki riskleriyle ilgili süratle bilgi verirlerdi. Artık kredi riskleriyle ilgili bilgi verme konusunda çok daha az istekliler.
Giderek artan bir şekilde tek tek riskli durumların önemini küçük göstermeye çalışıyorlar. Ancak analistler bunu yutmuyorlar ve bankaların temiz olmasını istiyorlar.
Becker `Biraz Enron`da biraz orda Arjantin`de.....ama hepsi bir yekün yapıyor` diyor.
Arjantin`deki risklerle ilgili olarak büyük Alman bankalarının hiçbiri rakam vermiyor. 4 büyük, risklerinin önemsiz olduğunu ya da sınırlı olduğunu açıkladı. Bu ifadeler Enron, 11 Eylül ve Türkiye için kullanılan ifadelerdi.
Bankacılık sektöründeki önemli kaynaklardan biri, tek tek risklerin gizli tutulmasını yatırımcıların resmin tümünü görmeden tek bir parçadan dolayı olumsuz tepki verebileceği gerekçesiyle savunuyor. .