Derviş ile sıfırı tükettik
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2002 09:18
Devlet Bakanı Kemal Derviş, 2 Mart 2001`de göreve geldi. Geldiğinde kişi başına gelir
2 bin 986 dolardı. Şimdi ise 2 bin 160 dolar. Böylece hepimizin cebinden 826 dolar uçtu
Başbakan Bülent Ecevit`in, Türkiye`yi krizden kurtarması için ABD`den çağırarak ekonomi yönetiminin başına getirdiği Devlet Bakanı Kemal Derviş, kendisine bağlanan umutları boşa çıkardı. Derviş`in göreve gelmesinin ardından, bütün veriler kötüye gitti. `Ekonomik istikrar` gerekçesiyle Türkiye`nin üretim gücünü sıfırlayan Derviş, ülkeyi her türlü ekonomik operasyona açık hale getirirken vatandaşı da canından bezdirdi.
İşte, 2 Mart 2001`de göreve başlayan Devlet Bakanı Derviş`in karnesi:
Kemal Derviş göreve başladığında yıllık enflasyon yüzde 37`ye gerilemişti. Ancak, şu anda yüzde 52 seviyesinde. Yani başladığı yerden daha kötü.
Bakan Derviş`in görev yaptığı bir yılda sofranın bereketi de kaçtı. Göreve başladığı tarihteki tüketici fiyatları endeks sayısı ile birinci yılını doldurduğu ay baz alınacak olursa, soframızda yer alan gıda ürünlerindeki artış oranı yüzde 81 oldu.
Türkiye, ekonomik program uyguladığı 2000 yılında ihracat gerilemesine ve üretim düşüşüne rağmen işçi çıkarmadı. 2000 yılı sonuna gelindiğinde ülkede çalışan sayısı 20 milyon 578 bin, işsiz sayısı ise 1 milyon 451 bin kişiydi. Derviş`in göreve gelmesinin ardından 2001 yılı sonunda işsiz sayısı 2 milyon 335 bin kişiye yükseldi. Çalışan sayısı da 18 milyon 467 bin kişiye geriledi.
Derviş`in görev yaptığı bir yılda, 14 bin 700 esnaf ve sanatkar, küçük işletme yeni işyeri açtı. Ama bir önceki yıl bu sayı 19 bin 500 kişiydi. Yani yeni işyeri açan esnafın sayısı yüzde 60 geriledi..
Aynı veriler şirketler için de geçerli oldu. Yeni şirket kurarak istihdam yaratan işletmelerin sayısı 2001 yılında 27 bindi. Oysa bu sayı bir yıl önce 29 bin olarak belirlenmişti.
Türkiye Derviş`in görev yaptığı dönemde en büyük darbeyi büyümede yaşadı. Türkiye`yi yüzde 9.4 küçülttü. Kişi başına milli gelir 2 bin 986 dolardan 2 bin 160 dolara, toplam Gayri Safi Milli Hasıla ise 190.1 milyar dolardan 148 milyar dolara geriledi.
Derviş`in görev yaptığı dönemde, binaların inşaat maliyeti, enflasyonun üzerinde seyrederek yüzde 64.3 oranında artış gösterdi.
Aynı dönemde kamu bankalarına 23 katrilyon lira verildi. Bu paralarla, yıllardır yöneticilerin ihmalinden kaynaklanan sorunlar, halkın üstüne yıkılmış oldu. Kamu bankaları, Türkiye`nin en büyük ekonomik gerilemesini yaşadığı Derviş`in görev döneminde, `üretimi desteklemek`ten tamamen uzaklaştı. Özel bankalar, güçleri oranında üretimi desteklemeye çalışırken, kamu bankaları kenara çekilerek Hazine`den aldıkları 23 katrilyon lira ile `kar` elde ettiler. Yine aynı dönemde, devlet Fon bünyesine alarak `kapattığı` bankalar için de 21.5 katrilyon lira kaynak sağladı.
2 bin 986 dolardı. Şimdi ise 2 bin 160 dolar. Böylece hepimizin cebinden 826 dolar uçtu
Başbakan Bülent Ecevit`in, Türkiye`yi krizden kurtarması için ABD`den çağırarak ekonomi yönetiminin başına getirdiği Devlet Bakanı Kemal Derviş, kendisine bağlanan umutları boşa çıkardı. Derviş`in göreve gelmesinin ardından, bütün veriler kötüye gitti. `Ekonomik istikrar` gerekçesiyle Türkiye`nin üretim gücünü sıfırlayan Derviş, ülkeyi her türlü ekonomik operasyona açık hale getirirken vatandaşı da canından bezdirdi.
İşte, 2 Mart 2001`de göreve başlayan Devlet Bakanı Derviş`in karnesi:
Kemal Derviş göreve başladığında yıllık enflasyon yüzde 37`ye gerilemişti. Ancak, şu anda yüzde 52 seviyesinde. Yani başladığı yerden daha kötü.
Bakan Derviş`in görev yaptığı bir yılda sofranın bereketi de kaçtı. Göreve başladığı tarihteki tüketici fiyatları endeks sayısı ile birinci yılını doldurduğu ay baz alınacak olursa, soframızda yer alan gıda ürünlerindeki artış oranı yüzde 81 oldu.
Türkiye, ekonomik program uyguladığı 2000 yılında ihracat gerilemesine ve üretim düşüşüne rağmen işçi çıkarmadı. 2000 yılı sonuna gelindiğinde ülkede çalışan sayısı 20 milyon 578 bin, işsiz sayısı ise 1 milyon 451 bin kişiydi. Derviş`in göreve gelmesinin ardından 2001 yılı sonunda işsiz sayısı 2 milyon 335 bin kişiye yükseldi. Çalışan sayısı da 18 milyon 467 bin kişiye geriledi.
Derviş`in görev yaptığı bir yılda, 14 bin 700 esnaf ve sanatkar, küçük işletme yeni işyeri açtı. Ama bir önceki yıl bu sayı 19 bin 500 kişiydi. Yani yeni işyeri açan esnafın sayısı yüzde 60 geriledi..
Aynı veriler şirketler için de geçerli oldu. Yeni şirket kurarak istihdam yaratan işletmelerin sayısı 2001 yılında 27 bindi. Oysa bu sayı bir yıl önce 29 bin olarak belirlenmişti.
Türkiye Derviş`in görev yaptığı dönemde en büyük darbeyi büyümede yaşadı. Türkiye`yi yüzde 9.4 küçülttü. Kişi başına milli gelir 2 bin 986 dolardan 2 bin 160 dolara, toplam Gayri Safi Milli Hasıla ise 190.1 milyar dolardan 148 milyar dolara geriledi.
Derviş`in görev yaptığı dönemde, binaların inşaat maliyeti, enflasyonun üzerinde seyrederek yüzde 64.3 oranında artış gösterdi.
Aynı dönemde kamu bankalarına 23 katrilyon lira verildi. Bu paralarla, yıllardır yöneticilerin ihmalinden kaynaklanan sorunlar, halkın üstüne yıkılmış oldu. Kamu bankaları, Türkiye`nin en büyük ekonomik gerilemesini yaşadığı Derviş`in görev döneminde, `üretimi desteklemek`ten tamamen uzaklaştı. Özel bankalar, güçleri oranında üretimi desteklemeye çalışırken, kamu bankaları kenara çekilerek Hazine`den aldıkları 23 katrilyon lira ile `kar` elde ettiler. Yine aynı dönemde, devlet Fon bünyesine alarak `kapattığı` bankalar için de 21.5 katrilyon lira kaynak sağladı.