Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2006 09:27
Dünyanın en büyük ekonomilerinden Çin bir taraftan ihracatını artırırken, bir taraftan da elde ettiği gelirlerle döviz rezervini giderek büyütüyor
Bir ülke için
döviz rezervinin yüksek olması normal şartlarda ekonomik görünümü açısından olumlu olmasına karşın, Çin`in rezervinin ulaştığı büyüklük hem kendisi için, hem de dünya ekonomisi için tehdit olmaya başladı. Çin`in döviz rezervinin kasım ayında yeni bir kilometre taşını daha aşarak 1 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Ülkenin rezervi 1 ekim itibariyle ise 987 milyar
dolar seviyesinde bulunuyordu. Aylık ihracat 100 milyar dolara dayandı Dünyanın en yüksek yabancı para rezervine sahip olan Çin, bu tutara yüksek ihracat performansı sayesinde ulaştı. Tamamen ihracata dayalı bir ekonomi modeli uygulayan ve girdi maliyetlerinin çok düşük olduğu Çin, aylık 100 milyar dolara yakın bir ihracat gerçekleştiriyor. Ülkede son açıklanan dış ticaret rakamlarına göre aylık ihracat eylül ayında, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30.6 artarak 91.6 milyar dolara ulaştı. Bu da ülkeden her gün 3 milyar doların üzerinde bir ihracat yapıldığı anlamına geliyor. Öyleki Çin, Türkiye`nin bir yılda yaptığı toplam ihracata sadece 25 günde ulaşıyor. İki ucu keskin bıçak DÜŞÜK YUAN ÇELİŞKİSİ Ekonomi teorisine göre, döviz rezervi yüksek olan ülkelerin para birimlerinin de değer kazanması gerekiyor. Ancak bu teori Çin`e karşı işlemiyor. Çin`in genel teoriye ters yönde hareket etmesinin en önemli nedeni, ülkedeki ekonominin ihracata ve yabancı yatırıma göbekten bağlı olması. Çin para birimi yuanın değer kazanması halinde bunun ihracatı ve yabancı yatırımları olumsuz etkileyeceğini düşünen Çin yönetimi, yuanı baskı altında tutmayı ve düşük değerini korumayı hedefliyor. Böylece yabancı yatırımın da artışı sağlanıyor. Ancak yuanın bu seviyelerde ne kadar tutulabileceği konusu de ekonomistlerin gündemi arasında yer alıyor. ABD`nin önceki Hazine Müsteşarı Brad Setser`ın BBC`de yer alan değerlendirmelerine göre, Çin`in yuanın değerini hızlı bir şekilde artırmaması halinde iç piyasadan yükselen bir baskı ile karşılaşacak. Ayrıca düşük yuan yatırımları gereğinden fazla artırarak bankacılık sistemini zorlamaya başlayacak. Aynı zamanda ithalat faturası giderek artan Avrupa ve ABD`de koruma önlemlerinin yaygınlaştırılması konusundaki tartışmalar da hız kazanacak. Sonuç olarak her geçen gün artan ihracat ve rezervler Çin`i öyle bir büyüklüğe ulaştırdı ki, ülkenin yabancı para hesabı iki ucu keskin bir bıçak gibi oldu. Ekonomistler, artan rezervlerin global ekonomideki dengeleri bozabileceğine yönelik söylemlerini daha sık tekrarlamaya başladılar. Normal ekonomik şartlarda, bir ülkede döviz rezervinin fazla olması iyi bir durumdur. Sonuç olarak ülkenin yabancı paraya ihtiyacı olmadığını ve kaynakların iyi kullanıldığını gösterir. Ancak döviz rezervlerinin ülkenin ihtiyacından çok daha yüksek olması, özellikle diğer ülke ekonomileri için tehdit haline gelebilir. Çin, döviz rezervleri ile ağırlıklı olarak ABD hazine kağıtlarına ve diğer ülke tahvillerine yatırım yapıyor. Çin`in elindeki ABD kağıtlarının değerinin 700 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Çin satarsa ne olur? Çin`in bu kağıtları satmaya karar vermesi halinde ise deyim yerindeyse piyasalar birbirine girecek. Doların değeri dibe vuracak, faizler yükselecek, ABD`deki enflasyon da tırmanmaya başlayacak. Bu da ABD ekonomisinin kaderinin bir anlamda Çin`e bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Çin açısından bakılırsa da satış halinde doların değerinde oluşacak bu düşüş, aynı zamanda Çin`in sahip olduğu kendi rezervlerinin de değerini düşürecek. Bu da ekonomide dünya liderliğine soyunan bir ülke için istenmeyen bir durum. Bu nedenle Çin`in ABD hazine kağıtlarını satmaya veya euroya geçmeye karar vermesi halinde yavaş hareket etmesi ve para piyasalarındaki dengeyi bozmaması gerekiyor. Aksi halde hem rezervlerinin değeri düşecek, hem de bu satıştan zarar görecek ülkelerden gelecek çeşitli siyasi ve ekonomik baskılara maruz kalacak. Mevcut durumun sürdürülemez olduğunu savunan ekonomistler, bu dengesizliklerin çözümü için atılacak adımların dünya ekonomisinin seyrini olumsuz etkilemesinden endişe ediyorlar. Başka görüş: Yüksek rezerv iyidir Yüksek döviz rezervinin ülkeler açısından risk olduğunu savunan görüşlerin aksine, bazı ekonomistler bu durumun hem Çin hem de ABD açısından faydalı olduğunu düşünüyorlar. Bu sayede ABD dış ticaret açığını ucuz bir maliyetle fonlama imkanı bulurken, ekonomik büyümenin de devamı sağlanıyor. Aynı zamanda düşük yuan sayesinde ithal mallara ödenen fiyatın düşük olması, içerde de enflasyonun kontrol altında kalmasını sağlıyor. Çin açısından da ülke ihracata dayalı ekonomik gelişim modelinin devam etmesini sağlayabiliyor, nüfusuna iş yaratıyor ve yabancı yatırımları çekmeyi sürdürüyor.