Güncelleme Tarihi:

KAZIM Gülmez, ayda 150 bin adet üretim kapasiteli bir deri kemer, aksesuar fabrikasının sahibi. Şirketi Gökderi Ltd. Şti.’de 60 kişi çalışıyor ve Big Sky markasıyla ürettiği, kemer, çanta ve cüzdanların yüzde 60’ını ihraç ediyor.
AĞABEY YER KAYIYOR:
Kazım Gülmez Erzincan’ın Ilıç kazasına bağlı Kapıkaya Köyü’nden. Gülmez köyde başına gelen ‘kötü kazayı’ ve sonrasını şöyle anlatıyor: ‘Evimizin damında kar birikmişti ve temizlemek için çatıya çıktım. 9 yaşındaydım. Ne olduysa dengemi kaybetmişim ve damdan düşmüşüm. Çene kemiğim kırılmış. Ağabeyim tedavi için beni İstanbul’a getirdi. Yıl 1971’di ve Anadolu yakasından Çapa’ya gitmek için vapura bindiğimizde hayatımda ilk kez böyle bir araç görmüştüm. Korktum, ‘Ağabey yer kayıyor, bu nasıl araba böyle sallanıyor’ demişim. Tedavim tam 6 ay sürdü. Sonra köye döndük ama aklım İstanbul’daydı.’
KUŞLAR GİBİ GÖÇELİM:
Kazım Gülmez, çocukken yaşadığı talihsiz olaylar yüzünden Erzincan’ın zorlu ve karlı kışlarından öyle yılmış ki çene tedavisinden köye döndükten sonra babasına hep şu soruyu sormaya başlamış; ‘Baba kış gelmeden önce kuşlar bile göçüyor buralardan biz niye kalıyoruz?’
SONRA ZATÜRREE OLDU:
Aradan 2 yıl geçer ve Kazım Gülmez’e bu defa ileri derecede zatürree teşhisi konulur; tekrar İstanbul yolu da görülür. Yine Çapa’da tedavi başlar. Bu defa tedavi tam 9 ay sürer. Doktorlar çaresiz kalırlar. Ancak o dönemde Çapa’da idealist bir asistan Dr. Nedim Sarsmaz bu duruma direnir ve yurt dışındaki hocalarıyla irtibat kurararak Gülmez’i kurtarmak için çabasını sürdürür. Gayretlerle büyük bir ölüm kalım savaşı kazanılır. Kazım Gülmez için mücadele eden ağabeyi de Çapa’da personel olarak çalışmaya başlar ve oradan emekli olur.
BU DEFA DÖNMÜYORUM:
Kazım Gülmez bu zorlu tedavinin ardından Erzincan’a dönmeme kararı alır. Çapa’nın karşısında Nur Eczane’sinde çırak olarak işe başlar. Bahçelievler’de Ünverdi Sineması yanında bir bekar evinde kalır. 100 kuruş haftalık ve ağabeyinden aldığı harçlıklarla geçinmeye çalışır. Bir hemşehrisinin ‘saat kayışı’ imalatı yaptığını öğrenir ve akşamları, hafta sonları ücret almadan onun yanında meslek öğrenmeye de başlar. Sonra da tamamen bu işe yönelir. Kazım Gülmez’in hayatı böyle devam eder uzun süre. Sonra bir bayram öncesi tam 7 ay ücret almadan çalıştığı atölyenin sahibi çıkarıp Gülmez’e 1500 lira verir. O da ilk kez kendisine bir takım elbise alıp Beyoğlu’nda sinemaya gider.
İlk hedef büyük bir şirkette çalışmak
KAZIM Gülmez, hemşehrisinin işyerinde hayatından memnundur ama bir süre sonra orası da yetersiz gelir. Hedefi sektörün en büyüklerinde çalışmaktır ve işten ayrılıp tam 2 ay iş arar. Sonunda gazetede Alboy’un (Beymen) deri ustası aradığına dair ilanı görür. 1978 yılıdır ve artık istediği yere gelmiştir. Kazım Gülmez şöyle devam ediyor anlatmaya: ‘Orada başka bir dünya buldum. Çünkü bütün İstanbul’da iki üç firma haricinde kimsede marka çabası yoktu. Hatta katalog, dergi bile yoktu. Makine parkları çok kötüydü. İlk kez mesleğimde Alboy/Beymen’de trend-model gördüm, ufkum açıldı. En son teknolojileri gördüm. Bir süre sonra da Türkiye’de liberal ticaret başladı ve Alboy bu sürece en çabuk entegre olan firmalardan biri oldu. 1982’de oradan da ayrılmaya karar verdim.’
Nakliye parası yokken taksitle makine aldım
KAZIM Gülmez kendi işini kurmaya kalkıştığında da sermayesizdir ve Sefaköy’de 12 metrekarelik bir yer tutarak başlar. Makine alacak parası olmadığı için 150 bin liralık bir kesim makinesini ve el presini taksitle alır. Makinelerini dükkanına getirecek nakliye parası bile olmayan Kazım Gülmez’e, ‘kiraladığı dükkanın sahibi’ destek olur. Gülmez tek başına işbaşı yapar; 1 kanat deri sonra 2 ve 3 kanat deri alır ve devam eder. 1984’ten sonra da Türkiye’de ilk kez spor kemer yapmaya tasarım üzerine kafa yormaya başlar. Mercan’a yaptığı kemerleri götürdüğünde satıcılar ‘bunları kim alır’ diye dalga geçerler Kazım Gülmez’le. Sonra yaptığı işin değeri anlaşılır Osmanbey’e taşınan Kazım Gülmez, ‘büyük firmaların’ dikkatini çeker. İGS’ye kemer yapmaya başlar sonra, Çarşı’ya. Osmanbey’de 12 yıl kalan Gök Deri, oradan da Merter’e geçer. Bu arada İngiltere, Almanya, Rusya ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yapmaya başlar.
Çin’e, Bulgaristan’a fabrika kuruyorum
BUGÜNE kadar Pimkie, Xanaka, Exit, Marco Polo, George, Chaos, Next, Zara, Polo Garage, Koton, Limon, Benetton, Sisley, Collezione, Lee Cooper, Damat Tween, Rodi, LC Waikiki gibi birçok markaya fason üretim yapan Gök Deri, Şanghay’a fabrika kuracak. Kazım Gülmez, ‘Çin’de hem üretim hem de mağaza düşünüyoruz. Buraya Çinli elemanlar getirip önce eğiteceğiz. Sonra da orada üretime başlayacağız. Çünkü Çin’de yüzde 35 vergi ödüyorsun içinde elektrik, su, vergi, sosyal güvenlik kesintisi hepsi var. Türkiye’de ise ödemeler yüzde 80’leri aşıyor. Bir işçinin maliyeti İstanbul’da 1 milyar lirayı aştı. Çin’de ise sadece 50 dolar’ diyor. Bulgaristan’da da 500 bin dolarlık bir yatırıma fiilen başladıklarını anlatan Kazım Gülmez, teşviklerle üretimi Anadolu’ya götürmenin de kárlı olmadığını düşünüyor. Gülmez, ‘Bu yıl hedefimiz 5 trilyon ciro. Fabrikamızda 60 kişilik istihdamımız var. Evlere de iş veriyoruz. Hedefimiz doğrudan istihdamımızı 100 kişiye çıkarmak’ diyor.
Asfalta lastik karıştırıp yol tutuşunu artıracak
İZMİRLİ plastik makineleri imal eden bir şirketin genel müdürü Halil Filiz, eskiyen oto lastiklerinin geri dönüşümünü sağlayan sistem kuruyor. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) verdiği yüzde 40 maddi destekle hazırlanacak sistemde makinelerin pirinç tanesi haline getirdiği lastikler, asfaltta kullanılmasıyla yolun buzlanması önlenecek, araçların yol tutuş gücü artacak, halı ve çim sahaların altlarına konulmasıyla da yumuşak bir zemin elde edilecek.
400 BİN DOLAR:
Fransa’ya gittiği 2002 yılında, şimdi üzerinde çalıştığı sistemin benzerinin uygulandığına tanık olduğunu belirten Halil Filiz, projesiyle ilgili şunları söyledi: ‘Türkiye’de eskimiş araç lastiklerinin geri dönüşümünü sağlayan bir sistem yoktu. O nedenle 2004 yılında başladığım proje çalışmasını, aynı yılın sonunda bitirdim, TÜBİTAK’a başvurdum. Ege, Orta Doğu Teknik ve Yıldız Teknik Üniversiteleri’nden üç profesör geldi. Projemi inceleyip yüzde 40 oranında maddi destek vermeyi kararlaştırdılar. 400 bin dolara malolacak sistem sekiz makineden oluşacak ve 2005 sonunda kurulacak.’
SİSTEM NELER GETİRECEK:
Halil Filiz, yeni geliştireceği sistemin uygulanmaya başlamasıyla günlük yaşamımıza sağlayacağı katkıları da şöyle anlattı: ‘Sistemdeki makinelerin pirinç tanesi haline getirdiği lastikler, asfaltla karıştırılacak. Yol yapımında kullanılan bu lastik karışımlı asfalt buzlanmayı önleneyecek. Böylece araçların yol tutuş güçleri artacak. Halı ve çim sahaların altına kum yerine, iki parmak yüksekliğinde döşenecek bu lastikler, yumuşak ve esnek bir zeminin elde edilmesini sağlayacak. Sistem sayesinde eskiyen ve işe yaramayan lastiklerin geri dönüşümlerinin sağlanması da ekonomik açıdan yarar sağlayacak.’
Ramsey’e adını veren İngiliz’in fabrika turu
İNGİLTERE’de markalaşan Ramsey’e adını veren İngiliz tekstilci John Hargreaves, Kastamonu ve Karabük’te Ramsey’in fabrikaları gezdi ve ‘Uzun süredir Ramsey ile çalışıyoruz. Türkiye’de yatırım akıllı iş. Bu tesisleri görünce daha da güven duydum’ dedi. Gürmen Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye ait iki fabrikadan çok olumlu izlenimlerle ayrılan Hargreaves’e Remsey’in sahibi Remzi Gür eşlik etti. Remzi Gür, Hargreaves’in Ramsey markasının oluşumunda katkısı olduğunu belirterek, ‘Kendisiyle ailece iyi arkadaşız. 2 milyar dolarlık ciroya sahip bir işadamı olarak Türkiye’ye olan ilgisi giderek artıyor, bu da bizi sevindiriyor’ diye konuştu.
İTO’dan uluslararası e-ticaret network’ü
İSTANBUL Ticaret Odası (İTO), Türkiye’nin ilk uluslararası e-ticaret network’ü olacak ‘EMED Projesi’ ile tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren Türk firmalarına dünya pazarlarına açılma imkanı sağlayacak. Avrupa-Akdeniz Bölgesi Ticaret Geliştirme Örgütü (EUROMED) tarafından başlatılan ve Türkiye’de İTO tarafından hayata geçirilecek olan EMED Projesi, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve EUROMED Proje Müdürü Marino Saksida tarafından Türk iş dünyasına tanıtıldı. Avrupa Komisyonu’nun, Akdeniz Bölgesi Bilgi Toplumunu Geliştirme Girişimi (EUMEDIS) programı çerçevesinde desteklenen projenin ana hedefi projeye üye 15 Avrupa-Akdeniz ülkesi arasında, Avrupa- Akdeniz bölgesinde tarım-gıda konusunda elektronik pazar ağı oluşturmak ve firmadan firmaya elektronik ticaret platformunun geliştirilmesini sağlamak.
Pompaya yazar kasa için son 10 gün
AKARYAKIT sektöründe kaçak ve oluşan vergi kaybına karşı uygulamaya konulması kararlaştırılan, ancak sektörün hazırlanması amacıyla bir yıl içinde dört kez ertelenen akaryakıt pompalarının yazar kasaya bağlanmasına ilişkin zorunluluk 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Pompalarda yazar kasa uygulamasına istasyonlar da dağıtıcı firmaların büyük bir bölümü de hala hazır değil. Akaryakıt istasyonlarının 1 Temmuz’a kadar pompa yazar kasalarının alım sözleşmelerini imzalamış olmaları gerekiyor. Türkiye’deki 12-13 bin akaryakıt istasyonundaki toplam 60 bin pompaya yazar kasa takılması gerekiyor. Yazar kasa üreticisi olan Profila Telra’dan yapılan açıklamada, pompa yazar kasaların İstanbul’da Sultanbeyli-PETLINE, Çekmece United Petrol ve Esenler Shell olmak üzere üç istasyonda deneme amaçlı olarak kullanıma başlandığı bildirildi.
Tehlikeli yük şoförüne zorunlu sertifika
ULUSLARARASI karayoluyla tehlikeli mal taşıyan yük taşımacıları, yeni bir uygulamayla önce eğitimden geçecek, ardından sertifika alacaklar. Türkiye’nin, Doğu ve Batı Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamı ile Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Kazakistan ve Beyaz Rusya gibi ülkelerin de taraf olduğu ‘Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması’na katılmasının onaylanmasına ilişkin tasarı TBMM’ye gönderildi. Bu anlaşmayla, Türk taşımacılık firmalarının Avrupa ve Asya yollarındaki yük taşımalarında karşılaştıkları sıkıntıları aşması amaçlandı. ANKARA
Hastane kurana bedelsiz arsa planı
AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, sağlık hizmeti sunumunda karşılaşılan zorlukları aşmak amacıyla, 49 yılı geçmeyecek şekilde sağlık tesisi kiralanması için kanun teklifi verdi. TBMM Başkanlığı’na sunulan teklif, kiralanacak tesislerin, Sağlık Bakanlığı’nca verilecek ön proje ve belirlenecek temel esaslar doğrultusunda girişimci tarafından sağlanmasını veya Bakanlıkça bedelsiz olarak tahsis edilecek arsa üzerine yapılmasını öngörüyor.