Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2002 09:216dk okuma
Yeni Çek Yasa Tasarısı, verilmiş hapis cezalarının para cezasına dönüştürülmesini öngörüyor. Tasarıyla, borçluya 250 milyon - 1 milyar lira arasında para cezası verilmesi esası getiriliyor.
Meclis Adalet Komisyonu`nda bugün görüşülmesi beklenen yeni Çek Yasa Tasarısı, yıllardır bu alanda yaşanan problemlere çözüm getirmeyi hedefliyor. Çek Kanunu`ndan yapılacak değişiklikle bankalar, çek hesabı açmak için kişilerin yasal durumlarının yanısıra toplumsal şöhretinin kötü olup olmadığını da bakacak. Yasa çıktığı taktirde mahkemeleri kilitleyen çek suçlarına bağlı ceza davalarında önemli bir azalma olması bekleniyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 1999 yılında çek davalarının toplam ceza davaları içindeki oranı yüzde 18, 2000 yılında ise yüzde 15 olarak belirlendi. Tasarı, çekten dolayı alınan tüm hapis cezaları ve tutukluluk hallerini derhal sona erdirecek ve ilgililer tahliye edilecek. Mahkemeler de, tahliye olan kişilerin dosyalarını ele alarak, 3 ay içinde hapis cezalarını para cezasına dönüştürecek. Bundan sonra çekini ödemeyenler ise çek bedeli kadar ağır para cezası ile cezalandırılacaklar. Ancak bu ceza 50 milyar lirayı geçemeyecek.
Çeki öde, cezadan kurtul
1985`te çıkarılan Çek Kanunu`nda 17 yıl sonra önemli değişiklikler yapılacak. 2001 sonbahar aylarında yapılan değişiklikle Anayasa`ya `Hiçkimsenin yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getiremediği için özgürlüğünden alıkonulamayacağı` hükmü eklendiği için, Çek Kanunu da buna göre düzenlenecek. Tasarı yasalaştığı taktirde, kanun yürürlüğe girmeden önce karşılıksız çek keşide etmiş kişiler, 3 ay içinde çek tutarını veya karşılıksız kalan kısmını yüzde 10 tazminat ve hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte ödediği taktirde de aftan yararlanacaklar. Bu şartları yerine getirenler için, karşı tarafın şikayetten vazgeçip geçmediğine bakılmaksızın, haklarında yürütülen hazırlık soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecek. Açılmış davalar düşecek ve kesinleşmiş mahkumiyet hükümleri tüm cezai sonuçları ile ortadan kalkmış sayılacak.
Çek`ten yatanlar nasıl çıkacak?
Yasa tasarısı, verilmiş hapis cezalarının kaldırılarak hafif para cezasına dönüştürülmesini öngörüyor. Buna göre İcra İflas Kanunu`nun 340`ıncı maddesi Anayasa`ya uygun şekilde değiştirilerek, alacaklının şikayeti üzerine borçlunun 250 milyon liradan 1 milyara kadar hafif para cezası ile cezalandırılması esası getiriliyor. Tasarı, İcra İflas Kanunu`nun bu maddesi nedeniyle hükümlü bulunanların bu hallerinin sona erdirilmesi ve dosyalarının 3 ay içinde ele alınarak haklarında hafif para cezası verilmesini öngörüyor.
Karşılıksız çeke ağır para cezası
Tasarının 13`üncü maddesi de, kaldırılan hapis cezalarının yerine bundan sonra nasıl bir cezalandırma yönteminin uygulanacağını düzenliyor. Buna göre karşılıksız çek verenler, çek bedeli kadar ağır para cezası ile cezalandırılacaklar. Ancak verilecek para cezası 50 milyar liradan fazla olamayacak. Bu miktar, Türk Ceza Kanunu`ndaki hükümlere göre her yıl artırılacak.
Mahkeme, işlenen suçun niteliğine göre 1 - 5 yıl arasında belirleyeceği bir süre için hesap sahiplerinin veya yetkili temsilcilerinin çek hesabı açtırmalarına yasak koyabilecek. Yasak, Merkez Bankası (MB) aracılığıyla tüm bankalara bildirilecek. Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturmuş sayılacak.
Zorla çek-senettahsilatı artacak
Deniz KALENDERGİL
Çek Yasa Tasarısı`nın hapis cezalarını kaldırdığı için bir caydırıcılığının olmayacağını belirten Ankara Ticaret Odası Başkanı (ATO) Başkanı Sinan Aygün, tasarının yasalaşması ile birlikte zorla çek senet tahsilatlarının yeniden başlayacağını ileri sürdü. Yasayı Anayasa Mahkemesi`ne götürmek için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydeden Aygün, uygulamanın belirli bir takvime bağlanmaması halinde, şu an 310 bin olan karşılıksız çek dava sayısının daha da artacağını açıkladı. Sinan Aygün, 5 bin 600 üye arasında yaptıkları anket sonuçlarına göre, üyelerin yüzde 85`inin Çek Yasa Tasarısı`ndaki hapis cezasının kaldırılmasına karşı olduğunu söyledi. Hükümetin her zaman olduğu gibi yine kendilerinden fikir almadan hareket ettiğini söyleyen Aygün, `Mallarımızı satarken, yasada bir yaptırımı var diye çek aldık. Şimdi siz hapis cezalarını kaldırırsanız, o zaman bizim bu hakkımızı elimizden almış olursunuz` dedi. Yasanın çıkmaması için sonuna kadar uğraşacaklarını da ifade eden Aygün, iptali için diğer siyasi partiler ile görüşmelerinin sürdüğünü belirtti. Çıkarılan af yasasını da eleştiren Aygün, `Türkiye`nin başına ne geldiyse aflar yüzünden geldi` dedi.
Dolaşım hızındaproblem yaşanır
Kenan ŞANLI
Doç. Dr Sadi Uzunoğlu, Türkiye`de çek sisteminin zorunluluktan kaynaklı yanlış kullanıldığını ve paranın dolaşımı gibi iyi bir dolaşıma sahip olduğunu belirterek, hapis cezasının kalkmasıyla birlikte vadeli işlemlere çok fazla girişilmeyeceğini kaydetti. Uzunoğlu, `Vadeli işlemde en önemli güvence çek idi. Bundan sonra işler esnaf açısından biraz daha zorlaşır. Çünkü hapis cezası gibi bir takım bahaneler ortadan kalkacaktır` dedi. Sistemin buna hazır olmadığını belirten Uzunoğlu, çalışma sermayesinin kriz dolayısıyla eridiğini ve vadeli işlemlerin de zorlaşması sonucunda birçok firmanın daha da zor duruma düşeceğini kaydetti. Uzunoğlu, riski ölçebilen büyük firmaların işlerinin daha iyi olacağını vurgulayarak, bu durumdan en fazla KOBİ`lerin yara alacağını kaydetti. Uzunoğlu, `Bu durum paranın dolaşım hızını azaltan bir faktör olarak ortaya çıkacak. Çek vadeli bir iş yapıldığı zaman kullanılan bir araç, para arzı yaratmak için kullanılmıyor. Dolayısıyla çek M2`de bir problem yaratmaz. Paranın dolaşım hızında problem olabilir` dedi.
İş Bankası Fon Yönetimi Grup Müdürü Erdal Aral ise, cezanın kalkmasıyla ilave çeklerin yazılacağını belirterek, `Ancak bankaların daha seçici hareket edecek olmaları nedeniyle net anlamda M2`de patlama veya azalma olacağını beklemiyoruz.` dedi. Aral, özellikle gerekli incelemeyi yapmadan çek veren bankaların piyasadan çekildiğine dikkat çekerek, karşılıksız çeklerin daha çok bu bankalardan çıktığını, mevcut bankaların daha titiz davranacaklarını kaydetti.
Prof Dr. Merih Paya da hukuki olarak böyle olmasa da çekin Türkiye`de bir kredi mekanizması olarak kullanıldığını belirterek, hapis cezasının kalkmasıyla kredi hacminde bir azalma olacağını söyledi. Paya, `Çekin kredi şeklinde kullanılması Türkiye`nin ihtiyaçlarından dolayı doğmuştur. Bu nedenle hapis cezasının kaldırılmamasında yarar var` dedi.
Bankalara önemli görevler düşecek
- Bankalar çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklılık ve engel durumu bulunup bulunmadığını Merkez Bankası`ndan soracak. Ayrıca bu kişinin mali durumu, toplumsal bakımdan şöhreti gibi hususlarda gerekli ve basiret ve özeni gösterecekler.
- Çek defterlerinin baskı şeklini belirleyen esaslar, Bankalar Birliği`nin de görüşü alınarak MB tarafından yayımlanacak bir tebliğle belirlenecek.
- Çek defterlerinin her yaprağında çek hesabının bulunduğu şubenin adı, hesap no`su, hesap sahibinin vergi kimlik no`su bulunacak.
- Bankalar, MB`nin belirlediği esaslara uygun olarak 3 ay içinde yeni çek defteri bastırıp müşterilerine verecekler. Eski defterler toplanıp imha edilecek.
- Bankalar, keşide gününden (ödeme günü) önce ibraz edilen çekleri hiçbir işlem yapmadan hamiline geri verecek. Bu çek nedeniyle keşide tarihine kadar herhangi bir hukuk yoluna başvurulamayacak. Böylece ileri tarihli çekin hukuki boyutu korunurken, keşideci ile çek hamili arasındaki örtülü anlaşmaya (piyasadaki vadeli çek uygulaması) geçerlilik tanınıyor.
- Banka, karşılıksız çekleri ve hesap sahibi hakkındaki bilgileri 10 iş günü içinde MB`ye bildirecek.
- Banka, çekin karşılığı bulunmaması halinde 100 milyon liraya kadar ve kısmen karşılığın bulunması halinde, bu miktarı 100 milyon liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla yükümlü olacak. Bu miktar her yıl TEFE kadar artırılacak.
- Bankanın ihtarı üzerine çek defterini geri vermeyenlere 300 milyon liradan 3 milyar liraya kadar ağır para cezası verilecek.