Bor’u altına dönüştürdük

Türkiye, 15 yıl önce yapılan araştıramalar temel alındığında dünya bor minerallerinin yüzde 63’üne sahip. Önümüzdeki yıllarda hemen her teknolojinin ayrılmaz bir parçası haline geleceğine kesin gözüyle bakılan bu mucize mineral, ne yazık ki topraktan çıktığı haliyle sanıldığı kadar değerli değil. Topraktan çıkarıldığında tonu 175 dolardan satılan bu madenin tonu, işlendiğinde 15 milyon doları buluyor. Tamamı satıldığında Türkiye’ye 100 trilyon dolara yakın gelir getireceği öngörülen mineralin değerinin 100 bin kat artırıldığında ortaya çıkacak değeri hesaplamak neredeyse imkansız hale geliyor. Geleceğin teknolojisi olarak adlandırılan ve ABD’de milyarlarca dolarlık teşviklerle desteklenen nanoteknoloji konusunda Türkiye’de de çalışmalar üniversite düzeyinde başlatıldı. Ancak özel sektör de boş durmadı ve konu hakkında çalışmalarını hızlandırdı. NNT isimli bir Türk şirketi, 1999 yılından bu yana yürüttüğü çalışmaları ilerleterek nanoteknoloji ve bor mineralini tek bir potada eritmeyi başardı. Bor mineralini 20 metreküplük odalarda 6 kiloluk TNT yardımıyla toz haline dönüştürmek üzerine bir teknoloji geliştiren şirket uzmanları bu sayede bor mineralinin değerini artırdı. Atomlar seviyesinde ürün geliştirilmesini sağlayan nanoteknoloji için elde edilen toz en değerli element haline geldi. Bu konuda geliştirilen ilk ürün, Bor Power adlı motor katkı maddesi oldu. Yağın içine özel bor atomlarının yerleşmesi ve dağılması sağlandı. Bu teknolojinin amacı, çeperinde 6 atom kalınlığında bir koruma kalkanı oluşturmak. Bor gerek elmas kadar sert olması, gerekse ısıyı mükemmel yalıtma özelliğiyle şu ana kadar üretilmiş en yüksek performanslı katkı maddelerinden birini oluşturdu. Bunun dışında diğer katkı maddeleri gibi motor yağıyla kimyasal tepkimeye girerken bor tozları herhangi bir tepkime yaratmadığı için ömrü diğerlerine göre çok daha uzun oluyor. YENİ GELİŞMELER YOLDA Bu teknolojiyle geliştirilen ürünler elbette ki motor katkı maddeleriyle de sınırlı değil. Nanoteknoloji kullanımı sayesinde NNT şirketinin bilim adamları; çelikten birkaç kat daha dayanıklı, buna karşın birkaç kat daha hafif bir alüminyum alaşımı üretti. Varolan en sert çelikten daha dayanıklı, buna rağmen esnek olan bu alaşım sayesinde çelik yelek ve zırhlar, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar koruyucu hale gelecek. 5 metre mesafeden çelik mermi ile 6 mm kalınlığındaki zırhlara yapılan testlerden başarıyla geçen ve hayat kurtarma oranını yüzde 100 seviyesine getiren bu alaşım, yıllık 14 milyar Euro değerindeki kompozit alaşımlı alüminyum piyasasına giriyor. Bu konuda devletin de desteğini alabilen bu ürün, önümüzdeki yıl kurulması planlanan tesislerle dünyaya açılacak. Bu özel alüminyum; yakın tarihte zırh, miğfer, otomobiller için özel kaporta, enjeksiyon kalıp malzemeleri ve elektrik santral tribün pervaneleri olarak hayata geçecek. NNT firması, şimdilik katkı maddesi ve özel bir alüminyum olarak gözükse de yakın tarihte 22 farklı nanoteknolojik ürünle dünya teknoloji pazarına girecek. Nanoteknoloji nedir? MADDELERİN atomlar boyutunda işlenerek olduğu durumdan daha farklı hale gelmesini sağlayan nanoteknoloji, insanlığın geleceğini kurtaracak gelişmeler sağlayacak. Sağlıktan ağır sanayiye kadar birçok alanda atomlar devreye girerek daha temiz ve ileri bir endüstri imkanı sunacak. Şu anda herhangi bir ürün üretmemiş olan nanoteknoloji firmalarının dahi ABD’de borsa değeri milyarlarca doları aşmış durumda.