Uzun vadeli yatırım temeline dayanan bireysel emeklilik sisteminde katılımcılara önce risk analizi uygulanıyor, çıkan sonuca göre yatırımcıya farklı emeklilik planları ve emeklilik fonları öneriliyor
Türk yatırımcısı, bireysel emeklilik sigortası ile 27 Ekim 2003`te tanıştı. Yeni bir yatırım aracından çok mevcut sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı bir örgütlenme olarak düşünülmüştü. Oysa, bireysel emeklilik sisteminin temeli tasarrufa ve bu yolla oluşan fonların değerlendirilmesine dayanıyor. Şirketler bu amaçla emeklilik fonları kurarak yatırımcının tercihlerine uygun seçenekler yaratıyorlar ve emeklilik planları oluşturulurken katkı paylarının değerlendirileceği fonlarının seçiminde de rehberlik yapıyorlar.
Bireysel emeklilik sisteminin temel niteliklerinden biri uzun vadeli bir yatırım olması. Dolayısıyla seçim yapılırken öncelikle bunun göz
önünde bulundurulması gerekiyor. Geçmiş dönemdeki alışkanlıklarla yapılan tercihler burada çok da geçerli değil. Uzmanlar, bu noktanın altını ısrarla çiziyorlar ve ekliyorlar; Emeklilik fonları, günlük al-sat yapılacak fonlar değildir. Sistem `düzenli ödemelere` dayandığı için kurumlar, `uzun döneme yayılan istikrarlı bir getiri` sunmayı gözetiyor. Fonların yönetiminde de uzun vadeli yatırım stratejisi uygulanıyor. Piyasada beklentilere uygun pozisyonlar alınıyor. İşte emeklilik şirketlerinin yatırım stratejileri ve en yetkili ağızlarından yatırımcıya önerileri...
AK EMEKLİLİK
Yatırımcının risk algı düzeyini belirlemek için `Risk Getiri Profili Analizi` yapan Ak Emeklilik, bu analizin sonucuna göre yatırımcısına fon önerisinde bulunuyor. Ak Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen`in verdiği bilgiye göre emekliliğe yakın yaşlarda olan müşterilerin tercihleri, daha risksiz fon ve planlara dönük olurken genç yaşlardaki, eğitim düzeyi yüksek bireylerin tercihleri, yoğunlukla orta risk içeren fon ve planlara yönelik oluşuyor. Egemen, bireysel planlar arasında orta risk düzeyindeki fon bileşimini içeren planların çok ilgi gördüğünü belirtirken yatırımcılara bir uyarıda bulundu; emeklilik dönemi yaklaşan bireyler, sözleşme dönemi boyunca riskli fonları tercih etmiş olsalar bile daha az riskli fonlara yönelmeli.
ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK
Halka açık ve hisseleri borsada işlem gören tek bireysel emeklilik şirketi olan Anadolu Hayat Emeklilik Koordinatörü Şükrü Muslu, fon seçiminde göz önünde bulundurulması gereken kriterlere ilişkin yatırımcıya bazı önerilerde bulundu. Bunlardan biri fonlar arasında karşılaştırma yapılması ve iyi yönetilen fonun tercih edilmesi. Bir diğer öneri de fon işletim giderleriyle ilgili. Fon işletim kesintisi ve saklama gibi giderler ne kadar düşük olursa bu giderlerin uzun dönemde fon getirilerine olumsuz etkisi o kadar az oluyor. Bu düşünceyle şirket, fonlardaki kesintileri katılımcı lehine fon bazında günlük yüz binde 2.75`e kadar düşürmüş. Şirket yetkililerinin verdiği bilgiye göre 4 Nisan 2005 itibarıyla Anadolu Hayat Emeklilik katılımcılarının yüzde 11`i riskli fonları, yüzde 29`u dengeli fonları, yüzde 60`ı muhafazakâr fonları tercih etmiş.
AVİVA HAYAT
Aviva Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Keti Bonofiyel`e göre katılımcının risk profillerinin analiz edilmesi, bireysel emeklilik sisteminin bir avantajı. Bu sayede katılımcının seçtiği fon, kendi yatırım alışkanlıklarına uygun oluyor. Bireysel emeklilik fonlarının yatırımcıya farklı alternatifler sunduğunu kaydeden Bonofiyel, emeklilik şirketlerinin 3 ayda bir hazırladıkları ve kamuoyuna açıklamak zorunda oldukları performans sunum raporlarının büyük önem arzettiğini düşünüyor. Bonofiyel, yatırımcıların bu raporları dikkatle inceleyerek satın aldıkları fon çeşit ve dağılımlarını gözden geçirmelerini önerdi.
BAŞAK EMEKLİLİK
Başak Emeklilik Genel Müdürü Tevfik Cansız, Performans değerlendirmeleri, en az üç aylık ve hatta yıllık periyodlarla yapılmalı görüşünde. Katılımcıların iyi hizmete, iyi yönetime ve yüksek getiri sağlayan fonlarda sürekliliğe ve güçlü sermaye yapısına bakmaları gerektiğini düşünen Cansız, yatırımcılara özetle şu önerilerde bulundu:
Genç ve sistemde 10 yıldan çok daha fazla kalacak katılımcıların hisse senedi ağırlıklı fonları seçmeleri uygun olur. Emekliliklerine 4-5 yıl kala Hazine bonosu, devlet tahvili ağırlıklı fonlara dönmeleri önerilir. Sistemde sadece 10 yıl kalacaklara da muhafazakâr fonları öneriyoruz.
Cansız`ın 2005 yılına ilişkin öngörülere gelince; yıl sonuna doğru bileşik faizlerin yüzde 14-15 seviyelerine gerilemesi, yılın genelinde ise ortalama reel faizlerin yüzde 7-9 olması bekleniyor. ABD kurunun yıl sonunda 1.6300 YTL seviyelerine, Avro kurunun da 2,0900 YTL`ye ulaşması mümkün. İMKB`de ise AB üyelik müzakerelerine bağlı olarak endeksin 30.000-35.000 arasında hareket etmesi olası.
GARANTİ EMEKLİLİK
Yatırımcıların, fon tercih etmeden önce kendilerine sunulan fonların hangi yatırım araçlarına, ne oranda yatırım yaptığını öğrenmesini tavsiye eden Genel Müdür Gökhan Erün şu değerlendirmeyi yaptı; Fonun, yatırım enstrümanlarına ne kadar yer vereceğinin göstergesi `karşılaştırma ölçütü`dür. Karşılaştırma ölçütünde yer alan yatırım enstrümanları, yatırımcı için uygun değilse bu fonu almaması gerekir. Genel Müdür Erün`e göre yatırımcıların fonların geçmiş getirilerine göre karar vermesi çok yanıltıcı olabilir.
DOĞAN EMEKLİLİK
BES`in uzun vadeli bir para biriktirme sistemi olduğunu hatırlatan Genel Müdür Sinan Erengül, fon getirilerinde iniş çıkışlar olabileceğini, katılımcıların fon seçimi yaparken risk tercihlerini ön planda tutmaları gerektiğine vurgu yaptı. Şirket yetkilileri, `Hangi yatırımcı tipine hangi fon daha uygun` sorumuza verdikleri yanıtta tüm yatırım kararlarını uzman portföy yöneticilerine bırakmayı tercih edenler için Esnek Emeklilik Yatırım Fonu`nu önerdiler. Kurum yetkilileri, yıl sonuna ilişkin beklentilerini açıklarken gecelik faiz için yüzde 14, dolar kuru için 1.4800 YTL`yi,
borsa endeksi içinse 30 binleri öngördüler.
KOÇ ALLİANZ
Genel Müdür Kemal Olgaç, fon tercihlerinde yaşın önemine işaret etti. Mevzuat gereği emekliliğine en az üç yıl kalan katılımcıya kurumlar olarak orta ve düşük riskli fonlara geçiş için yazılı uyarıda bulunmak zorunda olduklarını söyleyen Olgaç `Hangi fon hangi yatırımcı tipine uygun` sorumuza da rehber niteliğinde şu yanıtı verdi;
Faizli enstrümanı seçen ancak uzun vadeli faiz riski almak istemeyen yatırımcılar için repoyu da barındıran Likit Kamu Emeklilik Yatırım Fonu uygun olur.
Riski seven farklı piyasalardaki fırsatları yakalamak isteyenler için esnek yatırım fonu uygundur.
Yüksek risk-yüksek getiri prensibiyle hareket eden IMKB 30 Endeksi Emeklilik Yatırım Fon`u, düşük risk grubuna dahil olan yatırımcıya tavsiye edilmez.
Uluslararası Esnek Emeklilik Fonu, yabancı ülkelerin faizli enstrümanlarının yanı sıra sınırlı hisse senedi riski var. Orta düzey risk alabilecek yatırımcı için ideal.
OYAK EMEKLİLİK
Genel Müdür Gökhan Dereli, atılımcıları `muhafazakâr`, `dengeli`, `dengeli agresif` ve `agresif` olarak dört risk grubuna ayırdıklarını ve risk getiri profili analizine göre o risk grubuna ilişkin karma fon önerdiklerini anlattı.
Yatırım araçlarının geçmiş dönemlere ait reel getirilerinin standart sapmalarını bulup portföy riski hesaplama metoduna göre sınıflandırma yaptıklarını belirten Gökhan Dereli, Burada şirketin yol göstericiliği temel ilke olmalıdır. dedi. Dereli, emeklilik sisteminde esas birikimin hesaptaki fon pay adetleri olduğunu hatırlattı ve yatırımcıların şu ilkeye uymalarını istedi: Piyasa koşullarına ve seçilmiş olan fonların risk derecesine göre cari birikim değeri günden güne değişebilir, ancak yatırımcı, sabırla bu sistemde kalınması halinde uzun vadede hedeflenen reel getirilerin elde edileceğini bilmeli.
YAPI KREDİ EMEKLİLİK
Mali İşler Grup Başkanı Taylan Türkölmez, emeklilik fonlarının geleceğinden çok umutlu. Mart sonu itibarıyla fon büyüklüğü 450 milyon YTL`ye yükselen bireysel emeklilik sisteminde bu rakamın yıl sonunda 900 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Taylan Türkölmez, fon büyüklüğü arttıkça bireysel emeklilik sisteminin hem sermaye piyasalarının derinleşmesine, hem de daha uzun vadede yatırım alışkanlığının yerleşmesinde çok katkısı olacağına inanıyor. Fon tercihlerinde Türk Lirası`na dayalı enstrümanların ağırlığına dikkat çeken Türkölmez, bunu kurlarda uzun süreden beri devam eden durgunluğa bağlıyor. `TL`nin değer kazandığı bir pozisyonda bu tercih çok doğru` diyen Türkölmez`e göre fon tercihlerini bugünden yarına değiştirmek doğru değil. Yatırımcı değiştirme kararını ancak kritik zamanlarda yapmalı.
Yatırımcıya notlar
Risk profiline göre öneri yapılıyor, ancak karar yatırımcının.
Risk almayı sevmeyenlere sabit getirili enstrümanlar, riski sevenlere hisse senedi ağırlıklı fonlar öneriliyor.
Katılımcılar, yasal düzenleme gereği en az yüzde 30 oranında Bono ve/veya Likit Fon tercih etmek durumundalar.
Fon bazında katılma belgesi sahibi sayıları dikkate alındığında düşük riskli muhafazakâr fonlar, orta risk ve yüksek risk kategorisine dahil fonlardan daha çok tercih ediliyor.
Her katılımcı emeklilik planı ve katkı payı dağılımlarını yılda dört kez değiştirebilir. Ancak sık değişiklik uygun bulunmuyor.
Emekliliğine uzun zaman olan katılımcılara risk düzeyi yüksek fonlar önerilirken emekliliğine az süre kalanlara sabit getirili enstrümanlara dayalı fonlar tavsiye ediliyor.
Uzmanlar, bireysel emeklilik planları oluşturulurken farklı enstrümanlara dayalı fonlarla çeşitlendirme yapılmasını öneriyor.
Yatırımcı, fon performans ölçümlerinde kısa vadeli değil, uzun vadeli bakış açısının önemli olduğunu unutmamalı.
Küçüklere liman fonlar
Farklı menkul kıymetleri bünyesinde bulunduran yatırım fonları, tasarruf sahibine riski dağıtma fırsatı verirken küçük tasarruflar için de profesyonel yönetim avantajı sağlıyor
Üç milyona yakın yatırımcının tasarruflarını değerlendirdiği bir enstrüman
olan yatırım fonları, `bireysel yatırımcıların birikimlerini bir havuzda toplayıp, bu fonları sermaye piyasası araçlarına yatırarak riskin dağıtılmasını` sağlayan finansal kurumlar diye tanımlanıyor. İş Portföy Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Cenk Aksoy, fonların alım satım kolaylığına değinerek avantajlarını şöyle sıralıyor: Profesyonel ve güvenilir yönetim. Menkul kıymetlerin çeşitlendirilmesiyle riskin en aza indirilmesi. Takip kolaylığı. Küçük tasarruflarla büyük kazanç potansiyeli. Likidite kolaylığı ve zaman tasarrufu.
Piyasalardaki gelişmelere ilişkin pozitif olan Aksoy, yıl sonu bileşik faizlerini yüzde 15.6, dolar kurunu 1.4500 YTL, borsa endeksini de 30 bin olarak öngördü.
Döviz borçlarına dikkat!
Strateji Menkul Değerler Fon Müdürü Bülent Topbaş, gelişmiş ülkelerde çok yaygın bir yatırım aracı olan yatırım fonlarının en önemli özelliğini `risk getiri dengesini yatırımcı lehine optimize etmek` olarak ifade ediyor. Daha çok eğitim ve kültür düzeyi yüksek kişilerin fonlara yatırım yaptığını söyleyen Topbaş, kurumun yönettiği Strateji A Tipi Değişken Fon`la ilgili de bilgi verdi. Bülent Topbaş, hisse
ağırlıklı bir portföy yapısına sahip olan fonun, iskontolu olduğunu düşündüğü hem değer artışı hem büyüme potansiyeline sahip hisselere yatırım yaparak yatırımcılara katma değer yarattığını ve risk getiri dengesini yatırımcı lehine döndürmeyi amaçladığını anlattı.
Strateji Menkul Değerler Fon Müdürü Bülent Topbaş`ın 2005 için yatırımcılara önerileri ise şu başlıklardan oluştu:
Şahıs ve kurumların döviz yükümlülüklerini dengelemelerini tavsiye ederim.
Petrol fiyatları ve global likiditenin daralması hedef enflasyonda sapma olasılığını ortaya çıkarsa da bono faizleri bence iyi düzeylerde. Riski azaltmak için değişken faizli kupon ödemeli tahviller tutulabilir.
Borsada ise getiri skalasının çok geniş olacağını ve hisse seçiminin daha da önem kazandığını düşünüyoruz. Aşırı değerli olduğunu düşündüğümüz hisseler var ama öte yandan 4-5 fiyat/kazanç oranıyla işlem gören şirketler de var. Bu yüzden yatırımcılara tesadüfi alışlar yapmak yerine hisse yatırımlarını, iyi yönetilen A tipi fonlar aracılığıyla yapmalarını öneririz.
Reel faizler hâlâ yüksek
Eczacıbaşı Menkul Değerler Fon Yöneticisi Ali İlhan ise yatırımcılara 2005 için iki ayrı fon sepeti önerdi. Kısa vadeli tutulacak sepette yüzde 50 likit fon, yüzde 25 A değişken fon, yüzde 25 B değişken fon bulunduran İlhan, orta uzun vade için oluşturduğu sepette yüzde 20 likit fon, yüzde 20 A hisse senedi fonu, yüzde 20 A değişken fon ve yüzde 40 B tahvil bono fonuna yer verdi. İlhan`ın piyasalara ilişkin öngörüleri de şöyle: Siyasi yönden piyasaları bozucu gelişmeler olmazsa döviz yıl sonu en fazla yüzde 5 daha değer kazanabilir. Reel faizler, hâlâ yüksek. Ancak enflasyondaki düşüş devam ederse yıl sonunda faizi yüzde 12 seviyesinde görebiliriz.
Borsa bu yıl oldukça geniş bir bant içinde dalgalanacak. Kritik tarih yine 3 Ekim. Onun için seviye vermek oldukça zor, ancak volatilite çok fazla olacak.