MHP Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ekonomik sorunların anlaşılmaz bir şekilde `Siyasi belirsizlik` kavramına bağlandığını belirterek, ``Madem bir siyasi belirsizlik var... Gelin 3 Kasım`da erken seçim yapalım`` dedi.
MHP Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ekonomik sorunların anlaşılmaz bir şekilde `Siyasi belirsizlik` kavramına bağlandığını belirterek, ``Madem bir siyasi belirsizlik var... Gelin 3 Kasım`da erken seçim yapalım`` dedi.
Partisince düzenlenen `11. Kocayayla Türkmen Kurultayı`nda basın mensuplarına erken seçim tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeli, makro ekonomik göstergelerde son derece olumlu gelişmelere karşılık, faiz ve
döviz cephesinde bir yükseliş hakim olduğunu ve bu durumun tam olarak içi doldurulmayan siyasi belirsizlik kavramına dayandırıldığını söyledi.
Meclis`in yasa çıkarmayı sürdürdüğü, hükümetin ve Başbakan`ın görevde olduğu bir dönemde, bazı iç ve dış çevrelerin spekülasyonlarla yeni siyasi oluşumları hedeflediğini kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu: ``Madem Türkiye`de siyasi bir belirsizlik var, her türlü ekonomik programın başarıyla uygulanmasını önleyen faktör bu olarak görülüyor, gelin siyasi belirsizlikten neyi kastediyorsanız ki; kastettiğiniz 57. Cumhuriyet Hükümeti`nin bozulmasıdır. O zaman, bu amaçlarınızı millet iradesine dayalı yapmaya cesaret ediniz. Gelin, TBMM`yi 1 Eylül`de olağanüstü toplantıya çağıralım. 3 Eylül`de erken seçim kararı alalım. Geçmiş dönemde olduğu gibi 60 günlük bir seçim takvimi içinde seçimleri yapalım. Seçim tarihini 3 Kasım olarak belirleyelim. Böyle bir durum, 57. Cumhuriyet Hükümeti ile bir erken seçim yapılması demektir. Böyle bir durum, sayın Başbakan başkanlığında bir hükümetle Türkiye`nin sağlıklı bir seçime gitmesi demektir.``
Bahçeli, MHP`siz koalisyon formüllerinin önünün açık olduğunu da sözlerine ekledi.
Bahçeli neyi hesaplıyor
MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli`nin 3 Kasım`da erken seçim istemesi, Ankara`da değişik yorumların yapılmasına sebep oldu. Bahçeli`nin Meclis`in 1 Eylül`de toplantıya çağrılmasını istemesinin geri planında, DSP`nin içini tanzim etmek isteyen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit`e yaklaşık 2 aylık süre tanımak istemesi düşüncesinin yattığı ifade ediliyor. Bahçeli`nin bu önerisi, içinde MHP`nin bulunduğu ve DSP`li bir başbakanın kuracağı hükümetle seçime gidilmesi anlamına gelecek.
Derviş`le aynı yere geldi
Bahçeli bu açıklamasıyla, Mayıs ayında erken seçim isteyen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş`le aynı noktaya geldi. Şimdiye kadar sonbaharda erken seçim söylemini Derviş`in yanısıra sadece CHP Genel Başkanı Deniz Baykal seslendiriyor ve ihtimal veriyordu. Bahçeli`nin bu açıklamasıyla `sohbaharda erken seçim` cephesi güçlenmeye başladı. Bu cephede dış piyasaların desteğini elinde tutan Derviş, baraj korkusu olmadığı belirtilen CHP ve ince hesaplar içindeki MHP bulunuyor.
MHP`nin Kasım`da seçim önerisi kabul edildiği taktirde idam, anadilde yayın - öğretim, Kıbrıs gibi konular otomatikman seçim malzemesi haline gelecek. MHP, Abdullah Öcalan`ı idama mahkum ettirdiğini, ancak infazı konusuna siyasal gücü yetmediğini belirterek halktan oy isteyecek. Ayrıca seçimde anadilde yayın - öğretim, Kıbrıs gibi unsurlar da kullanılacak. Bu siyasi kampanyanın MHP`nin geçen seçimlerde, oyunu yüzde 7 - 8 oranında artıran Öcalan konusundaki politikasını koruması nedeniyle bir oy kaybına yol açmayacağı düşünülüyor. Ayrıca MHP`nin geleneksel olarak oy alabildiği yüzde 7 - 8`lik bir `ülkücü oy` potansiyeli bulunuyor. Bu durumda MHP barajı aşabilecek. Seçim 3 Kasım`da yapılırsa 2003 Bütçesi çıkarılamayacak. IMF ile mevcut program askıya alınacak. IMF ile seçimlerden sonra kurulacak yeni hükümet pazarlık masasına oturacak.
Erdoğan`sız AKP başarılı olamaz
MHP bu tavrıyla muhalefette giderek güçlenen AKP`yi de zayıflatmayı planlıyor. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın halen milletvekili seçilme yeterliliği tartışmalı bulunuyor. Anayasa Mahkemesi`nin Erdoğan`ın parti kurucusu olamayacağını karara bağladı. Mahkeme`nin Erdoğan`ın parti üyeliğinden çıkarılması için verdiği 6 aylık süre Ekim`de doluyor. Erdoğan`ın bu durumda kurucu üye olarak kurduğu partiden istifa ederek, normal üye olarak giriş yapması ve yeniden genel başkan seçilmesi gerekecek. Ancak milletvekili aday listeleri sunulduğunda YSK`nın, Erdoğan`ın üstünü çizebileceği belirtiliyor. Çünkü mevcut duruma göre affa uğramış bile olsalar Erdoğan`ın ceza giydiği 312`inci madde milletvekili seçilme yeterliliğini kesiyor. Seçmenin, milletvekili ve dolayısıyla Başbakan olamayacak bir Erdoğan`ın durumunu son aşamada dikkatle değerlendirmesi bekleniyor.
ANAP`sız hükümet kurulabilir mi?
DSP`nin yeni ve güçlü bir genel başkanla seçime gittiği ve Bahçeli`nin önerisi kabul edildiği taktirde, bu işten en çok koalisyonun küçük ortağı ANAP zarar görecek. ANAP`ın baraj altında kalmasına kesin gözüyle bakılıyor. MHP böylece, `AB Şampiyonu` diye suçladığı bu partiden de siyasi intikamını almış olacak. Ancak ANAP`ın 3 Kasım`da seçim önerisine sıcak bakmayacağı belirtiliyor. Bu durumda hükümetin bozulup ANAP`ın çıkarılarak DYP`nin yerine alınacağı bir hükümet kurulabileceği ileri sürülüyor.
Ankara`da kritik hafta
Cahit UYANIK /Ankara - Başkent Ankara siyasi ve ekonomik açıdan oldukça kritik bir haftaya hazırlanıyor. Bu hafta yaşanacak gelişmeler hükümetin ve DSP`nin geleceğini yakından ilgilendirirken, kulislerde yoğun bir şekilde kabine revizyonu tartışılıyor. Özellikle kabinenin DSP kanadında Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan`a yakın 4 - 5 bakanın değiştirilebileceği ileri sürülüyor.
Devlet Bakanı Kemal Derviş`in siyasete gireceğini açıklamasıyla ekonomide yeniden düzelme ortamı oluşmaya başlarken, gidişatın yönünü ise Derviş`in siyasetteki tercihi belirleyecek. Derviş`in DSP`ye girmesi durumunda hükümet içindeki konumu iyice güçlenecek. Ancak tek başına parti kurma veya CHP`ye geçeceğini belirtmesi durumunda, ekonomi yönetimi yeni bir DSP`li bakan beklemeye başlayacağı için belirsizlik ortamı artacak. Derviş`in Yunanistan`dan Ankara`ya Salı günü döneceği belirtiliyor.
Özkan istifa edebilir
Kritik haftanın ilk günü Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan`ın bir görüşme yapması bekleniyor. Bu görüşme koalisyonun en etkin bakanı Özkan`ın ve DSP`nin geleceği açısından çok önemli bulunuyor. Özkan`ın bu görüşmenin ardından, Ecevit istediği taktirde görevinden istifa edebileceği ifade ediliyor. Ecevit, dün katıldığı bir televizyon programında DSP Grubu yöneticilerinin Cuma günü Özkan`ı hedef alır yönde yaptığı açıklamalara hak verdiğini belirtir bir havada konuşmuştu. Özkan, istifa ettiği taktirde DSP Grubu bölünme tehlikesi geçirebilecek. Özkan`ı destekleyen 40 - 45 kadar milletvekili bulunduğu yönündeki tahminler ise `abartılı` bulunuyor. DSP Grubu, bizzat Rahşan Ecevit tarafından oluşturulduğu için Ecevitler`in tavrı netleşmeden Özkan`ı destekleyen milletvekillerinin renklerini belli etmeyeceği kaydediliyor.
İşçi ve İşveren zirvesi
Haftanın ikinci günü ise 3 işçi konfederasyonu Türk-İş, DİSK ve Hak-İş Başkanı ile TİSK Başkanı biraraya gelerek gündemdeki siyasi gelişmelere ilişkin ortak tavır belirleyecekler. İşçi ve işverenin toplantıda, hükümetin geleceği ve Başbakan Bülent Ecevit`in sağlık durumunun yarattığı belirsizlik ortamına ilişkin net ifadelerin yer alması bekleniyor. 5`li İnisiyatif olarak bilinen bu gruptan esnafların dışlanması ise, TESK`in Ecevit`in çekilmesine ilişkin çekilme çağrılarından rahatsızlık duyulması olduğu ileri sürülüyor.
Ecevit, Bakanlar Kurulu`na gelecek mi?
Çarşamba günü ise Liderler Zirvesi`nde alınan karar gereği Bakanlar Kurulu ilk kez toplanacak. Kurul, bundan yaklaşık 1 ay önce Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli`nin başkanlığında toplanmıştı. Ancak bu durum muhalefetin, toplantının hukukiliği konusunda sert eleştirilerine yol açmıştı. Aynı yöntemin sürdürülmesi halinde eleştirilerin dozunun artabileceği kaydediliyor. Bu ortamda toplantıya Ecevit`in başkanlık edip edemeyeceği merakla bekleniyor.
İdam, hafta ortasında yeniden gündemde
Çarşamba günü Meclis`te idamın kaldırılması için oluşturulan Partilerarası Komisyon ilk toplantısını yapacak. Toplantıda idamın kaldırılması için anayasa değişikliği gerekip gerekmediği, ağırlaştırılmış müebbet hapsin koşulları, bu konuda yapılacak yasal düzenlemenin takvimi konusunda bir uzlaşmaya varılmaya çalışılacak. Hükümetin DSP ve ANAP kanadının Meclis`in Eylül ayı başında olağanüstü toplanarak bu konunun çözülmesini istemesi bekleniyor.
Kahkonen önce İstanbul`u dolaşacak
Yine Çarşamba günü IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen Türkiye`ye gelerek temaslarına İstanbul`dan başlayacak. Kahkonen`in temaslarında İstanbul`daki temaslarında İstanbul Yaklaşımı, bankacılık reformunda gelinen nokta, reel sektörün canlandırılması için alınabilecek diğer önlemler gibi konularda temaslarda bulunması bekleniyor. Kahkonen`in haftasonuna doğru Ankara`ya geçerek 2002 bütçe uygulaması ile 2003 bütçe hedefleri üzerinde yoğun bir çalışma yapacağı ifade ediliyor. IMF`nin görüşmelerde ayrıca Yatırım Ortamının İyileştirilmesi çalışmaları konusunda da yoğun bir mesai yapacağı ifade ediliyor.
Ecevit`e büyük sağlık kontrolü
Perşembe günü ise Başbakan Ecevit, 2 haftalık nekahat döneminin bitmesiyle tekrar büyük bir sağlık kontrolünden geçirilecek. Ecevit`e bu kontrolün ardından sağlık durumuyla ilgili bir rapor verilebileceği ifade ediliyor. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, böyle bir raporun siyasi belirsizlik ortamını azaltacağını ifade etmişti.