Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2001 00:00
Türkiye`de PVC`ye yönelik kalite standartlarının henüz oluşturulamaması, ihracatın önünde ciddi bir engel oluşturuyor. PÜKAD Genel Başkanı Tamer, TSE belgesinin ise Avrupa`da kabul edilmediğini vurguluyor.
Türkiye`de profil ve pencere standartlarının henüz belirlenmemiş olması, sektörün ihracat kapasitesini olumsuz etkiliyor. Avrupa plastik pencere pazarında dördüncü büyük paya sahip olan Türk PVC sektöründe, kalite standartının oluşturulması, faturasız satışların engellenmesi ve PVC üretiminde kalitenin artırılması için kalifiye eleman yetiştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Plastik Profil Üreticileri Kalite Birliği Derneği (PÜKAD) Genel Başkanı Dr. Muzaffer Tamer, TSE belgesinin Avrupa`da kabul edilmediğini vurguladı. Rusya ve Almanya`nın kendi standartlarına uygun olmayan ürünü kabul etmediğini söyleyen Tamer `Ama şimdi Avrupa standartlarına göre oluşturduğumuz `EN` normu ile üretim yapıp bağımsız bir laboratuvarda onaylatarak, ürünleri daha kolay satabileceğiz. Bu da ihracat yapmamızı kolaylaştıracak` dedi.
Profilde kalite sorunu yok:
Türkiye genelinde profil üretiminin belli bir kalite üzerinde olduğunu ifade eden PÜKAD Başkanı Dr. Tamer, pencere üretimi ve montajı için aynı şeylerin söylenemeyeceğini ifade etti. Yurtdışına ihracatın artırılabilmesi için profil ve pencere sistemlerinde Avrupa standartlarına uygun normların oluşturulması gerektiğini belirten Tamer, yapılan çalışmalar doğrultusunda Avrupa normalarına (EN) göre oluşturulan profil standartının hazır olduğunu söyledi. Muzaffer Tamer, 1999 senesinde Pimapen, Egepen, Pakpen, Fıratpen, Winsa, Plaspen ve Esenpen`in biraraya gelmesiyle kurulan derneğin, plastik profil üretiminin belirli bir kalite düzeyinin üzerine çıkması için çalıştığını söyledi.
İmalatta kalifiye eleman yok:
Pencere imalatının ve montajının kalifiye elemanlar tarafından gerçekleştirilmediğine değinen Tamer, çalışmalar sonucunda Yıldız Teknik Üniversitesi`nin kurulacak plastik okulu içinde pencere bölümünün de ilave edileceğini söyledi. Ayrıca çıraklık eğitimi içine plastik pencere eğitiminin de alındığını söyleyen Tamer, mevcut ustaların da belirli kurslardan geçmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Sektörün bir diğer sorunun da kayıt dışı satışlar olduğunu ifade eden Tamer, `Faturasız satışlar nedeniyle hem ülke ekonomisi zarara uğruyor hem de haksız rekabet ortaya çıkıyor` dedi. Tamer, faturasız satışların engellenmesi için dernek üyelerininin ve tüm üretici firmaların birlik içinde çalışması gerektiğini ifade etti.
Pazar doymuş değil:
PVC pazarının henüz doymadığına değinen PÜKAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Aldinç de, sektörde yıllık 90 - 100 bin ton profil üretiminin gerçekleştiğini söyledi. Türkiye`de yaşanan ekonomik krizin PVC sektörününde etkilediğini ifade eden Aldinç, `Türkiye`nin ekonomik koşulları iyiye gitseydi, sektör 2002 - 2003 yılına kadar üretim kapasitesini 150 bin tona ulaştırabilirdi. Ama Türkiye`de yaşanan ekonomik kriz ve sektör olarak bizim çözmemiz gereken teknik sorunlar yüzünden üretim bu yıl 90 bin tonda kaldı. 2001 içinde en büyük ihtimalle 100 bin ton olarak gerçekleşir` dedi. Dernek olarak firmaların belli bir kalite çerçevesinde birleşmesi için profil standartını oluşturduklarını ifade eden Aldinç, `Bu standartı Türkiye`nin resmi standartı olarak kabul ettirdikten sonra, PÜKAD üyesi olan ve oluşturulan standartlar doğrultusunda üretim yapan her firmaya PÜKAD damgası vereceğiz` dedi.
Yeni bir sektör doğuyor:
Türkiye`de Aliminyum ve ahşap pencereler dahil olmak üzere yılda 15 milyon pencere tüketiminin gerçekleştiğini söyleyen Aldinç, `Hem yeni konutlar hem de gelecek ısı yönetmeliklerine göre restore işlemleri yeni pencere ihtiyaçlarını doğuracak. Dolayısıyla, Türkiye`de geleceği olan bir sektör` dedi.
Bayındırlık Bakanlığı tarafından devlet alımlarında pencere alımlarının birim fiyatının kilo ile gerçekleştiğini söyleyen Aldinç, bunun sonucunda pencerenin kilosunun artırılması için destek sacı gibi bazı katkı maddelerinin standartın ötesinde katıldığını söyledi. Bunun üretimin kalitesini bozduğuna değinen Aldinç, `Bakanlığa öneri götürerek ürünlerin kilo yerine metre ile satılmasını istedik` dedi.