Atina`da nikah Çırağan`da düğün

Güncelleme Tarihi:

Atina`da nikah Çırağan`da düğün
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2006 10:03

Finansbank ile NBG`nin uzun süren flört dönemi, önceki gün imzaların atılması ve aynı gece yapılan `düğün` ile bitti.

İki tarafın da üst yönetiminin katıldığı gece muhteşemdi.

İşte Finansbank ile NBG düğününden izlenimlerim...

Finansbank`da dün satış haberinin gelmesinin ardından, Çırağan Sarayı`nda akşam saat 20.00`de yemeğe davet edildik. Atina`da anlaşma 16.30`da imzalanmıştı. Hüsnü Özyeğin, ekibi ve Yunan National Bank of Greece (NBG) temsilcileri, anlaşmanın imzalanmasının ardından uçağa atlayıp, İstanbul`a gelmişlerdi. Çırağan Sarayı`nın ikinci katında, bir grup gazeteci `gelin ve damadı` bekleyen düğün alayı gibiydik adeta! İlk dakikalarda, soruların muhatabı da çoğunlukla Genel Müdür Sinan Şahinbaş oluyordu. Prof. Mustafa Aysan, Turgut Özal`ın kurmaylarından Kaya Erdem gördüğüm bazı isimler arasındaydı. Eski Özelleştirme Başkanı Uğur Bayar da oradaydı. Türk-Yunan ilişkileri olduğunda, hiçbir konuyu kaçırmayan Mehmet Ali Birand da tabii ki yerini almıştı. Biraz sonra Hüsnü Özyeğin geldiğinde, herkes onun yanına toplandı. Önce tebrikler geldi. Ben dahil, herkes bu satıştan dolayı, Hüsnü Özyeğin`i kutladı.

RAHAT AMA DUYGUSALDI

Hüsnü Özyeğin`in ardından oğlu Murat Özyeğin, Finansbank yetkilileri ve NBG Bank Yönetim Kurulu Başkanı Takis Arapoglou ekibiyle birlikte geldi. Hüsnü Özyeğin, Arapoglou`nu teker teker gazetecilerle tanıştırdı. Bir ara Murat Özyeğin ile konuştuk, `Çok yorulduk özellikle dün gece, çok geç saatlere kadar çalıştık. Ama iş bitince rahatladık` dedi.

Hüsnü Özyeğin de rahatlamış ama çok da duygusal görünüyordu. Her soruya cevabında sürekli eskilere dönüyor, bankanın kuruluşundan, yaratılan kültürden bahsediyordu. Özyeğin, önce ayakta, ardından yemeğe geçildiğinde, mikrofonla soruları yanıtladı. Hüsnü Özyeğin, süreci ve düşüncelerini uzun uzun anlattı.

SİYASİ DESTEK GELDİ

Yemekte hemen yanımızda oturan Özyeğin`e siyasilerden görüş alıp almadıklarını sordum: `Biz aldık. Onlar da sorulması gereken ne kadar yer varsa hepsine sormuşlar. Her iki tarafın yetkilileri de çok olumlu ve destekleyici bir tavır sergiledi` yanıtını verdi. Özyeğin bu konuda büyük bir sorumluluk hissettiğini vurguluyordu. Özyeğin, `Ben bu işin sadece ticari bir adım olmadığını düşünüyorum. Türk-Yunan ilişkileri açısından da önemli bir gelişme oldu. Ekonomik ilişkiler geliştikçe siyasi sorunlar da azalacaktır` diyordu. Hüsnü Özyeğin bu işbirliği ile farklı birçok alanda işbirliği yaratılabileceğine de dikkat çekti. Örneğin, tur operatörleri arasında işbirliği yapılması, Türk gemi inşa sanayiinin Yunanlılar için üretim yapmasına kadar pek çok konu sıraladı. Bu alanda verilebilecek kredilerle, ilişkiler de desteklenebilecek.







FT`ye göre siyasi kaygılar sona ermeye başladı

FINANCIAL Times gazetesi, NBG`nin Citigroup`tan daha yüksek bir teklif vermeye cesaret edeceğinin beklenmediğini yazdı. Gazete anlaşmayı Yunanistan`da Türkiye ile ilgili `siyasi risk` kaygılarının son bulduğunun bir göstergesi olarak yorumladı.

Gazete, Observer (gözlemci) köşesinde daha önce çekici Türk alımlarını kaçırarak `çekingenlik` ile suçlanan NBG`nin CEO`su Takis Arapoglou`nun bu defa kararlı olduğunu belirtti. Arapoğlu`nun iki yıl önce Londra`daki Citigroup`taki `ilham verici olmayan` işini bırakarak Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis`in daveti üzerine NBG`nin başına geçtiğine dikkat çeken gazete, `Türkiye`deki Finansbank anlaşmasını başkanı Hüsnü Özyeğin`in yanağına verdiği öpücükle eski patronun zararına sonuçlandırmak Arapoglou`nun gerçekleşen hayali olmuştu` ifadesini kullandı.

YUNAN BASINI GENİŞ YER VERDİ

Bu arada NBG`nin Finansbank`ın hisselerinin yüzde 46`sını satın alması dünkü Yunan basınında da geniş yer aldı. Elefterotipia gazetesi, birinci sayfadan verdiği haberde, `Finansbank`ın hisselerinin yüzde 46`sını satın alan Ethniki`nin hedefinin Güneydoğu Avrupa bölgesinde en büyük bankacılık grubunu oluşturmak olduğunu` yazdı. Gazete, haberinde Ethniki (Ulusal) Bank`ın Finansbank`ın hisselerini satın almakla `ülke dışında bugüne kadar olan en büyük yatırımı gerçekleştirdiğini` belirtti. To Vima gazetesi ise, `Ethniki, Türkiye`ye nasıl sızdı` başlığını kullandığı haberinde, Ethniki Bank ile Finansbank arasında varılan anlaşmayı `tarihi bir anlaşma` olarak niteledi. Ta

Nea gazetesi Ethniki`nin, Finansbank`ın hisselerini satın alışının Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis`in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a yardım eli uzatması anlamına geldiği yorumunu yaptı.







Buradaysam Karamehmet sayesinde

MASADAKİ sohbetimiz sırasında, Hüsnü Özyeğin nereden nereye geldiğini anlatırken konuyu Mehmet Emin Karamehmet`e getirdi. `Eğer burada oturuyor ve bu satışı yapıyorsam Mehmet Emin Bey sayesindedir. Patronluğa geçişimde onun çok büyük rolü vardır` dedi. Tam bu sıralarda masanın diğer tarafından bir soru geldi: `Yönetim kurulu başkanlığınızın devam süresi ve alacağınız temettü konusunda bir sözleşme yaptınız mı?` Hüsnü Özyeğin, `Yönetim kurulu başkanı hala benim. O yüzden temettü konusunda bir şey talep etsem, kendime karşı güvensizlik gösterirdim. Bu da mümkün değil. Ayrıca sözleşme yapmama da gerek yok. NBG ile konuşmalarımız benim için yeterli. Ben Mehmet Emin Bey ile de hiç sözleşme yapmadım. Hatta Pamukbank`tan Yapı Kredi`ye geçerken, bir liste hazırladım isteklerim için. Sözleşme yaparız diye düşündüm. Mehmet Emin Bey, `Yazdıklarının hepsini kabul ediyorum. Ancak buna imza atmam` dedi. O günlerde istediklerimin hepsini de yaptı` diye konuştu.

En büyük sermaye girişi

HÜSNÜ Özyeğin, görüşmelerinin 4 kişi tarafından yürütüldüğünü söyledi. Diğer isimler, Murat Özyeğin, Ömer Aras ve Mehmet Güleşçi`ydi. Anlaşmaya göre Hüsnü Özyeğin Yönetim Kurulu Başkanlığı`nı sürdürecek, banka üst yönetimi de değişmeyecek. Bir ara Hüsnü Özyeğin `Yani ben tekrar patron ile profesyonellik arası bir yerde kalmış oldum` açıklamasını yaptı. Özyeğin, NBG`nin yatırımcılara hisse alımı yönünde çağrı yapacağını da söyledi. Eğer bu çağrı başarılı olursa kamu ve özel sektör dahil, Türkiye`ye girmiş en büyük yabancı sermaye miktarına ulaşılacağına dikkat çekti. Ancak eğer başarılı olmazsa, Hüsnü Özyeğin`in elinde kalan yüzde 10`luk hissenin yarısı, yani yüzde 5 hisse, NBG`ye satacak. Böylece NBG yüzde 51`lik hisse oranını aşmış olacak. Özyeğin, Türkiye`ye son dönemde gelen sermaye çeşitliliğinin de çok önemli olduğunu vurguladı. İngiltere`den, Dubai`den ve son olarak Yunanistan`dan sermaye girişinin, Türkiye`deki rekabet için çok sağlıklı olduğunu söyledi.

Logo ve isim aynı kalıyor

YAPI Kredi, Koçbank, Unicredito birleşmesinde logo ve isim konusundaki son karar henüz belli değil. Ben Finansbank`ın satışıyla birlikte, üstelik bir Yunan bankasına satışından sonra logo ve isim konusunun ne olacağının uzun süre tartışılabileceğini düşünüyordum. Fakat, Tarık Arapoglou bu konudaki kararı, daha anlaşmanın yapıldığı ilk gece açıkladı. Finansbank`ın ismi ve logosu aynen korunacak ve banka eski imajıyla yoluna devam edecek. Bu arada tabii bu açıklamadan sonra Hüsnü Özyeğin devreye girerek, logonun öyküsünü anlatmadan edemedi. Logoyu Ada Ajans`ın eski Başkanı Nazar Büyüm, Hüsnü Özyeğin`e hediye etmiş ve `Logodaki işaret, artı ve çarpı işaretlerinin bir bileşkesi. Senin de bu bankayı çok hızlı büyüterek başarılı olacağını düşünüyorum` demiş. Artık keramet logoda mı bilinmez ama Hüsnü Özyeğin`in 18 yılda bankayı getirdiği yer ortada.

Dedeleri Tekirdağlı

NBG Yönetim Kurulu Başkanı`nın ismi Takis Arapoglou... Tabii soyadı, herkesin ilgisini çekti. Sorular bu yönde olunca, beklenen cevap geldi: Arapoglou, dedelerinin Tekirdağ taraflarında yaşadığını anlattı. Soyadının kökeni de oradan geliyor. Bu arada Finansbank Genel Müdürü Sinan Şahinbaş, Tekirdağ`da henüz Finansbank şubesi olmadığını söyledi. Ancak yakında burada bir şube açmak için çalışmalar yapıldığını da aktaran Sinan Şahinbaş, bu şubenin açılışını Takis Arapoglou`nun bizzat kendisinin yapacağını aktardı.

Yeni hedef risk sermayesi

HÜSNÜ Özyeğin`e aldığı paradan sonra ne yapacağı da soruldu. Özyeğin, öncelikle paranın holding şirketlerine aktarılacağını onların da gelecek için yatırımlarına devam edeceğinden bahsetti. Bunlar arasında özellikle `risk sermayesi` konusuna da odaklanacağı bilgisini verdi. Özyeğin, `Ben Finansbank`ı 21 işadamından aldığım, sermayeyle kurmuştum. Bundan sonra ben de yüzde 10, 15 ve 20 paylarla, çok farklı işlere, girişimleri desteklemeye yöneleceğim. Bunu tabii yine şirketlerimin kanalıyla yapacağım. Ancak ben de takipçisi olacağım` dedi.

Finansbank damga vurdu

ÖZYEĞİN, Finansbank`ın kendi alanında önemli konsept yarattığını söyledi. Bu konsepti, `Satış odaklı bankacılık` olarak tarif etti. 28-30 yaşlarında 2-3 yıl tecrübeli yöneticilerle, yola çok genç bir kadroyla, yola çıktığını anlattı. Özyeğin, `Akbank kadar yurtdışından kredi alıyoruz. Bizden daha fazla şubesi olan bankalar kadar konut kredisi kullandırıyoruz. Bunlar hep yarattığımız konseptin, yetiştirdiğimiz genç kadronun sonucunda` diyordu. Eski genel müdürlerinin adlarını sayarak, Finansbank`ın dinamizminin kadrolarından geldiğine dikkat çekti.

Neden Finansbank?

HÜSNÜ Özyeğin, Finansbank`ın satışı için neden NBG`yi tercih ettiğini açıklamıştı. Peki, NBG neden Finansbank`ı alma kararı vermişti. Takis Arapoglou, bunu çok kesin çizgilerle açıkladı. Arapoglou, `Küçük büyük Türkiye`den birçok banka alabilirdik. Fakat bizim için en önemli konu iyi yönetimdi. Biz de Türkiye`de en iyi yönetildiğini düşündüğümüz Finansbank`ı satın aldık` dedi. Arapoglou, bundan sonra da aynı yönetimin devam edeceğini, çünkü yerel tecrübelere inandıklarını ve o tecrübeleri kaybetmek istemediklerini anlattı. Bankanın, Romanya ve Bulgaristan`daki girişimlerinde de aynı yöntemin uygulandığını belirtti. Arapoglou, `Risk değerlendirme gibi, bazı kritik noktalara tabii kendi yöneticilerimizi yerleştiriyoruz. Ancak, genel politikalarda yönetime karışmıyoruz` dedi.







Türk bankalarına yabancı ilgisi sürüyor

ERNST&Young Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Can Deldağ, Türk bankacılık sektöründe en az 3 ya da 4 bankada ortaklık ya da satış görüşmelerinin devam ettiğinin bilindiğini kaydetti.

İKİ TARAF İÇİN DE BAŞARI

Finansbank`ın yüzde 46 hissesi ile birlikte Finans Yatırım, Finans Leasing, Finans Portföy Yönetimi, IBTech ve Finansbank Malta şirketlerinin National Bank of Greece`e satışıyla ilgili açıklamalarda bulunan Deldağ, olaya üç açıdan bakmak gerektiğini kaydetti. Satışın her iki taraf açısından da son derece başarılı bir işlem olduğunu ifade eden eden Can Deldağ, işlemin Türkiye`nin değerinin hala yüksek olduğunu göstermesi bakımından da dikkat çekici olduğunu dile getirdi.

DEĞERİMİZ YÜKSEK

`Türkiye anlamında da her şeye rağmen, son zamanlarda kendi içimizdeki gereksiz tartışmalara rağmen Türkiye`nin değeri hala yüksek` diyen Deldağ, Türkiye`nin hala yabancı yatırımcılar tarafından yatırım yapılması gereken bir yer olarak gösterildiğini anlattı.

BAŞARI HİKAYESİ

Finansbank satışıyla, özellikle bu bölgede genişlemek isteyenler için Türkiye`nin öneminin bir defa daha teyit edilmiş olduğunu aktaran Can Deldağ, şunları kaydetti:`Öncelikle, Hüsnü Özyeğin bir başarı hikayesini sonuçlandırmış oluyor. Bankacılık sektörü açısından da beklenen bir şeydi. En az 3 ya da

4 bankada ortaklık ya da satış görüşmelerinin devam ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla bu yıl içinde 3 ya da 4 banka için de bu tip ortaklıklar göreceğiz. Hareketli bir yıl geçireceğiz. Türkiye`deki yabancı bankalarla ortaklık ve hisse satışı 2007 yılına kadar sürer diye tahmin ediyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!