ABD tarımına Çin desteği
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2001 12:00
ABD Tarım Bakanı Anna Veneman Çin`in, Dünya Ticaret Örgütü`ne (WTO) üye olmasıyla ABD`nin bu ülkeye olan yıllık tarım ihracatının ikiye katlanabileceğini belirtti. ABD geçen yıl Çin`e yaklaşık 1.7 milyar dolar tutarında tarım ürünleri ihraç etmişti.
Veneman, Çin`in 15 yıllık bir mücadelenin ardından WTO`ya kabul edilmesinin ABD tarımına önemli bir avantaj sağlayacağını kaydetti. ABD Tarım Bakanı, WTO üyesi Çin`in gümrük tarifelerini indirmek suretiyle pazarını daha fazla tarım ürününe açacağını kaydetti.
ABD Ticaret Bakan Yardımcısı Jeffery Bader de, anlaşmanın ardından ABD`li çiftçilerin Çin pazarına daha çok açılabileceklerini söyledi. Bader, 1999 yılında imzalanan ABD - Çin ikili anlaşmasına göre, Pekin`in bu yılın ocak ayından itibaren tarım ürünleri ithalatına uygulanan gümrük vergilerini aşamalı olarak indirmeye başlaması için mutabakata varıldığını, Çin`le varılan WTO anlaşmasında da bu takvimin korunduğunu söyledi.
Çin medyasında sevinç ve uyarı bir arada
Öte yandan, Çin`in 15 yıllık bir mücadelenin ardından WTO`ya üyeliği Çin medyasında sevinçle karşılanırken üyeliğin aynı zamanda bazı riskleri de beraberinde getirdiğine dikkat çekildi. Çin`in WTO`ya kabul edilmesi, Pekin`in 2008 yılı Olimpiyatları`na ev sahipliği yapacak olması, Şangay`da düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi gibi bu yılın belli başlı uluslararası başarılarının yeni ve en önemli halkası olarak değerlendirildi.
Çin basını bununla birikte, WTO üyeliğinin pazarları açmak suretiyle rekabeti kızıştırmasıyla ulusal sanayiyi önemli bir risk altına sokacağını da dikkat çekildi.
Ülkenin resmi haber ajansı Xinhua`da yapılan değerlendirmelerde WTO üyeliğinin hem avantajları hem de dezavantajları olduğuna dikkat çekilerek, pazarların açılmasıyla beraber hem önemli fırsatların hem de ciddi risklerin ortaya çıkacağı ifade edildi.
Komünist Parti`nin yayın organı People`s Daily de bu yöndeki endişelere dikkat çekerek, daha fazla yabancı ürün ve hizmetin yerli pazara girmesiyle ulusal endüstrinin bazı kesimlerinin zorlu bir rekabetle karşılaşacağına işaret etti. Gazetenin yazısında, özellikle de yüksek üretim maliyeti, geri teknoloji ve kötü yönetim gibi bir dizi eksikliği olan kuruluşların ciddi bir baskı altına gireceği kaydedildi.
Veneman, Çin`in 15 yıllık bir mücadelenin ardından WTO`ya kabul edilmesinin ABD tarımına önemli bir avantaj sağlayacağını kaydetti. ABD Tarım Bakanı, WTO üyesi Çin`in gümrük tarifelerini indirmek suretiyle pazarını daha fazla tarım ürününe açacağını kaydetti.
ABD Ticaret Bakan Yardımcısı Jeffery Bader de, anlaşmanın ardından ABD`li çiftçilerin Çin pazarına daha çok açılabileceklerini söyledi. Bader, 1999 yılında imzalanan ABD - Çin ikili anlaşmasına göre, Pekin`in bu yılın ocak ayından itibaren tarım ürünleri ithalatına uygulanan gümrük vergilerini aşamalı olarak indirmeye başlaması için mutabakata varıldığını, Çin`le varılan WTO anlaşmasında da bu takvimin korunduğunu söyledi.
Çin medyasında sevinç ve uyarı bir arada
Öte yandan, Çin`in 15 yıllık bir mücadelenin ardından WTO`ya üyeliği Çin medyasında sevinçle karşılanırken üyeliğin aynı zamanda bazı riskleri de beraberinde getirdiğine dikkat çekildi. Çin`in WTO`ya kabul edilmesi, Pekin`in 2008 yılı Olimpiyatları`na ev sahipliği yapacak olması, Şangay`da düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi gibi bu yılın belli başlı uluslararası başarılarının yeni ve en önemli halkası olarak değerlendirildi.
Çin basını bununla birikte, WTO üyeliğinin pazarları açmak suretiyle rekabeti kızıştırmasıyla ulusal sanayiyi önemli bir risk altına sokacağını da dikkat çekildi.
Ülkenin resmi haber ajansı Xinhua`da yapılan değerlendirmelerde WTO üyeliğinin hem avantajları hem de dezavantajları olduğuna dikkat çekilerek, pazarların açılmasıyla beraber hem önemli fırsatların hem de ciddi risklerin ortaya çıkacağı ifade edildi.
Komünist Parti`nin yayın organı People`s Daily de bu yöndeki endişelere dikkat çekerek, daha fazla yabancı ürün ve hizmetin yerli pazara girmesiyle ulusal endüstrinin bazı kesimlerinin zorlu bir rekabetle karşılaşacağına işaret etti. Gazetenin yazısında, özellikle de yüksek üretim maliyeti, geri teknoloji ve kötü yönetim gibi bir dizi eksikliği olan kuruluşların ciddi bir baskı altına gireceği kaydedildi.