Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2002 09:40
Balkaner Grubu`na ait Yurtbank, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu`na devir kervanının ilklerinden oldu. Bankanın riskinin 314 trilyon lira düzeyinde olduğu raporlara geçti. Yurtbank, ‘off-shore’ hesaplarının kabarıklığıyla dikkati çekti. ‘Off-shorezedeler’, sık sık mahkeme kapısını aşındırdı.
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu`na (TMSF), 22 Aralık 1999`da devredilen Yurtbank ve bankanın eski sahibi Ali Avni Balkaner, daha sonraki yargı sürecinde kamuoyunun yakın ilgisini çekti. Yurtbank davasında Alaattin Çakıcı`dan Nesim Malki`ye çok sayıda kişinin adı geçti. Yurtbank davasında bankanın eski sahibi Ali Avni Balkaner 5 bin 395 yıl hapis cezası ile yargılanırken, 8 ay kaldığı cezaevinden tahliye edildi.
RİSK 314 TRİLYON
Yurtbank`ın mali portresiyle ilgili en somut rapor, denetim şirketi ‘D and T’nin verdiği denetim raporuydu. ‘D and T’nin raporunda Yurtbank ile Balkaner Grubu şirketleri arasındaki kredi ilişkileri de ayrıntısıyla anlatıldı. 31 Aralık 1999 itibarıyle Balkaner Grubu`na verilen nakdi kredilerin tutarının 56 trilyon 208 milyar ve bu kredilere ilişkin faiz toplamının da 258 trilyon 359 milyar lira olduğu ifade edilen raporda, ‘‘Toplam risk 314 trilyon 567 milyar liradır. Bu krediler için bilançoda 280 trilyon 842 milyar lira karşılık ayrılmıştır. Grup firmalarına ve tahsili şüpheli görülen firmalara hesaplarının kat edildiğine ilişkin ihtarnameler gönderilmiş, ancak bazı muhatap firmalar karşı ihtarlar göndermiş ve borçları kabul etmemiştir’’ denilmişti.
BEDAVA VERDİM
‘Huysuz ve tatlı kadın’ şarkısıyla tanınan besteci Muzaffer İlkar`ın damadı olan Ali Avni Balkaner ise Yurtbank davası sırasında mahkemede verdiği ifadelerin birinde, Yurtbank`ın kurduğu off-shore bankasının toplam borcunun 58 milyon
dolar olduğunu belirterek, şöyle konuşmuştu:
‘‘35 yıllık çalışma sonucu 20`yi aşkın şirket ve 6 bin çalışanıyla Türkiye`nin önde gelen grup şirketlerinden birini oluşturdum. Benim hatam, bankaya çok güvenip pek çok şeyi bedava vermemdi. Bankanın içini boşaltmadım. Aksine hep doldurdum. Off-shore bankanın borcu 58 milyon dolar, sadece 3M Gayrimenkul Ortaklığı adlı şirketimin değeri 800 milyon dolar. Yurtbank, 1998 yılı başından itibaren devlet denetimi altındaydı ve banka müşterek yönetildi. Tüm borçlarımın arkasındayım. Servetimi de kaybetmek üzereyim.’’
Yurtbank davasında 5 bin 395 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Ali Avni Balkaner, sonunda 8 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi. DGM savcısının, dolandırıcılık için görevsizlik kararı istediği bu duruşmada off-shore`zedeler hem savcının talebini hem de mahkeme heyetinin tahliye kararını protesto etti.
Ali Avni Balkaner, tahliye edilmeden önce Kartal Cezaevi`nde aynı koğuşta kaldığı iki genel müdürüyle tartıştı.
Balkaner, A-11 koğuşunda birlikte kaldığı son Genel Müdür Murat Yanık ve ondan önceki Genel Müdür Engin Aras ile tartıştığı için ‘‘Can güvenliğim yok. Koğuşumu değiştirin’’ talebinde bulunmuş ve bu talebi kabul edilmişti. İki eski müdür, off-shore mudileri ile anlaşmadan vazgeçtiği için Balkaner`e tepki göstermişti.
Balkaner, bu olayın yaşandığı günlerde cezaevinden off-shore mudilerine mektup yazarak, tüm parayı ödeyeceğini taahhüt edince anlaşma sağlandı. Off-shorezedelerin kurduğu dernekle bir protokol imzalayan Balkaner, 22 Aralık 1999`dan bu yana geçen süre için yüzde 16 faiz ödemeyi taahhüt etmişti.
Bankacılık sonum oldu
YURTBANK`ın içini boşaltmak suçundan yargılanan Ali Avni Balkaner, DGM`de görülen davası sırasındaki ifdalerenin birinde, ‘‘Bankacılık sektörüne girmem, sonumun başlangıcı oldu. Ekonomik krizin nedeni değil kurbanıyım’’ demişti. İstanbul 5 No`lu DGM`de görülen bu davada konuşan Balkaner şunları söylemişti:
‘‘Bankanın içini boşaltmadım, doldurdum. İki büyük deprem, faaliyet alanım olan inşaat ve emlak sektörüne darbe vurdu. Bankaya el konmadan önce, gayrımenkul ortaklığının yüzde 51`ini, mali yapının güçlenmesi için bankaya devrettim. Devlet, bütün mal varlığıma el koyduğu gibi, borçlarımı da üstlenseydi, off-shore borcu da olmayacaktı. Bütün servetimi kaybettim. Tek tesellim, mal varlığımın, off-shore mudilerinin alacağını karşılıyor olması.’’