3 yıl dayanabilen pilav savaş bekliyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 17, 2003 07:57
ABD`nin NASA standartlarında yemek üretme teknolojisini Türkiye`de uygulayan UNIFO, dünya ordularına yemek satmak için kolları sıvadı
Ordular, midelerinin üzerinde yürür... Çoğu savunma sanayiine hitap eden 9 şirketle faaliyet gösteren Uyar Grubu`nun 1999 yılında kurulan yemek şirketi UNIFO`nun Fabrika Müdürü Emel Damarlı, yemeğin bir asker için önemini, askeriyenin bu söylemiyle anlatıyor. Şirket, Gebze`de 20 milyon dolarlık bir yatırımla kurulduktan sonra 1999 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri`nin rasyon paketleri (kahvaltı-öğle yemeği-akşam yemeği) ihalesini alarak askeri doyurma konusundaki ilk deneyimini kazandı. Ancak fiyat konusunda anlaşmazlık çıkınca şirket, sivil piyasaya yönelerek Isıt, ye sloganıyla hazır yemek üretimine girdi. Bu kez de 2001 krizi patladı ve orta sınıfa hazır yemek satma hayali suya düştü. Şirket şimdi dünyanın askerlerini doyurma peşinde. Fabrika Müdürü Emel Damarlı, yeni stratejilerini şöyle anlattı Kendi ordumuzla çalışma imkanı bulamayınca dış ordulara yöneldik. Dünyada bu konuda üretim yapan sadece 6 şirket var. 2001`de BM`nin, Barış Gücü askerlerine yönelik açtığı rasyon paketleri ihalesine girdik. Şimdi BM ihale listesindeyiz. Daha sonra İngiltere Savunma Bakanlığı ihalelerine katıldık, Uzakdoğu ile temas halindeyiz, ayrıca Körfez ülkeleri ordularına yönelik ürünler geliştirdik. Almanya`daki bir şirketle ortaklığımız var. Olası bir harekatta 50-80 bin arası bir Amerikan askerinin bölgeye geleceği ifade ediliyor. ABD Savunma Bakanlığı ile yazışmalarımız sürüyor. Onlara şöyle bir teklifte bulunduk Aynı teknolojiye sahibiz, ürünlerimiz birbirine çok benziyor. Gelin, sizin denetiminizde size ürün yapalım.
Yemek, poşetin içinde pişiriliyor
* Bu sistemde aşçılar, mutfaklar, tavalar, tencereler yok.
* Ar-Ge departmanı reçeteyi (yani tarifi) hazırlıyor.
* Ürünler ambalajın içinde pişiyor. Sözgelimi makarna, poşetin içine sosu ve suyuyla birlikte konup pişiriliyor.
* Örneğin, köfte yapılacaksa, etler geliyor, asansörle kıyma makinasına boşaltılıyor.
* Ondan sonra özel tartı ünitelerine gidiyor, orada baharatı ekleniyor. Harç haline getirildikten sonra harçlar form makinalarına gidiyor.
* Dakikada 314 tane köfte şekillendirilebiliyor. Kızartma tünellerine giren köfteler, piştikten sonra bir bantla teraziye gidiyor.
* Ambalaj robotları, poşetlere köfteleri boşaltıyor. Kapatılan poşetler, 130 derece sıcaklığa tabi tutuluyor ve ısı 15 dakika içinde 30 derecenin altına düşürülüyor. Bu arada bütün mikroplar ölmüş oluyor.
* Ambalajın içindeki hava alınıp yerine azot veriliyor. Azot gıdayla etkileşime girmediği için yemek bozulmuyor.
* Ve pişmiş tüm yemekler (etli yemek, çorba ya da pilav-makarna bu işlemden sonra oda sıcaklığında 3 yıla kadar dayanabiliyor.
Tercihimiz barışta doyurmak ama...
İTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesi mezunu Emel Damarlı, uzun yıllar TÜBİTAK`ın Ar-Ge departmanında çalıştıktan sonra 1999`da UNIFO`yu kurmak amacıyla Uyar Grup`ta göreve başlamış. Unifo Türk Silahlı Kuvvetleri için üç öğünü bir poşete sığdıran rasyon paketleri` üretmiş. Emel Damarlı, Hiç kimse savaş istemez ama düşünün, böyle bir ortamda askerin herkesten daha fazla enerjiye ihtiyacı var. Ya mülteciler... Onları kim doyuracak? İşte biz kendimizi savunma sanayiinde dünya şirketi olarak konumlandırdık. Ve dünyanın bütün ordularını doyurabilecek teknolojiye sahibiz diyor.
Damarlı, Hiç istemeyiz ama savaş diye bir gerçek var. Afganistan`ı hatırlayın, insani yardım paketleri atıldı, Afganlı çocuklar yerden paketler topladı. İşte onlar bizimle aynı teknolojiyi uygulayan ABD`li şirketlerin paketleriydi. Bizim ürünlerimiz suda yüzüyor, basınca dayanıyor. Olası bir Irak harekatında 500 bin mültecinin sınırlarımıza gelmesi bekleniyor. Biz mültecileri doyurmaya talibiz diye konuşuyor.
Ordular, midelerinin üzerinde yürür... Çoğu savunma sanayiine hitap eden 9 şirketle faaliyet gösteren Uyar Grubu`nun 1999 yılında kurulan yemek şirketi UNIFO`nun Fabrika Müdürü Emel Damarlı, yemeğin bir asker için önemini, askeriyenin bu söylemiyle anlatıyor. Şirket, Gebze`de 20 milyon dolarlık bir yatırımla kurulduktan sonra 1999 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri`nin rasyon paketleri (kahvaltı-öğle yemeği-akşam yemeği) ihalesini alarak askeri doyurma konusundaki ilk deneyimini kazandı. Ancak fiyat konusunda anlaşmazlık çıkınca şirket, sivil piyasaya yönelerek Isıt, ye sloganıyla hazır yemek üretimine girdi. Bu kez de 2001 krizi patladı ve orta sınıfa hazır yemek satma hayali suya düştü. Şirket şimdi dünyanın askerlerini doyurma peşinde. Fabrika Müdürü Emel Damarlı, yeni stratejilerini şöyle anlattı Kendi ordumuzla çalışma imkanı bulamayınca dış ordulara yöneldik. Dünyada bu konuda üretim yapan sadece 6 şirket var. 2001`de BM`nin, Barış Gücü askerlerine yönelik açtığı rasyon paketleri ihalesine girdik. Şimdi BM ihale listesindeyiz. Daha sonra İngiltere Savunma Bakanlığı ihalelerine katıldık, Uzakdoğu ile temas halindeyiz, ayrıca Körfez ülkeleri ordularına yönelik ürünler geliştirdik. Almanya`daki bir şirketle ortaklığımız var. Olası bir harekatta 50-80 bin arası bir Amerikan askerinin bölgeye geleceği ifade ediliyor. ABD Savunma Bakanlığı ile yazışmalarımız sürüyor. Onlara şöyle bir teklifte bulunduk Aynı teknolojiye sahibiz, ürünlerimiz birbirine çok benziyor. Gelin, sizin denetiminizde size ürün yapalım.
Yemek, poşetin içinde pişiriliyor
* Bu sistemde aşçılar, mutfaklar, tavalar, tencereler yok.
* Ar-Ge departmanı reçeteyi (yani tarifi) hazırlıyor.
* Ürünler ambalajın içinde pişiyor. Sözgelimi makarna, poşetin içine sosu ve suyuyla birlikte konup pişiriliyor.
* Örneğin, köfte yapılacaksa, etler geliyor, asansörle kıyma makinasına boşaltılıyor.
* Ondan sonra özel tartı ünitelerine gidiyor, orada baharatı ekleniyor. Harç haline getirildikten sonra harçlar form makinalarına gidiyor.
* Dakikada 314 tane köfte şekillendirilebiliyor. Kızartma tünellerine giren köfteler, piştikten sonra bir bantla teraziye gidiyor.
* Ambalaj robotları, poşetlere köfteleri boşaltıyor. Kapatılan poşetler, 130 derece sıcaklığa tabi tutuluyor ve ısı 15 dakika içinde 30 derecenin altına düşürülüyor. Bu arada bütün mikroplar ölmüş oluyor.
* Ambalajın içindeki hava alınıp yerine azot veriliyor. Azot gıdayla etkileşime girmediği için yemek bozulmuyor.
* Ve pişmiş tüm yemekler (etli yemek, çorba ya da pilav-makarna bu işlemden sonra oda sıcaklığında 3 yıla kadar dayanabiliyor.
Tercihimiz barışta doyurmak ama...
İTÜ Kimya Mühendisliği Fakültesi mezunu Emel Damarlı, uzun yıllar TÜBİTAK`ın Ar-Ge departmanında çalıştıktan sonra 1999`da UNIFO`yu kurmak amacıyla Uyar Grup`ta göreve başlamış. Unifo Türk Silahlı Kuvvetleri için üç öğünü bir poşete sığdıran rasyon paketleri` üretmiş. Emel Damarlı, Hiç kimse savaş istemez ama düşünün, böyle bir ortamda askerin herkesten daha fazla enerjiye ihtiyacı var. Ya mülteciler... Onları kim doyuracak? İşte biz kendimizi savunma sanayiinde dünya şirketi olarak konumlandırdık. Ve dünyanın bütün ordularını doyurabilecek teknolojiye sahibiz diyor.
Damarlı, Hiç istemeyiz ama savaş diye bir gerçek var. Afganistan`ı hatırlayın, insani yardım paketleri atıldı, Afganlı çocuklar yerden paketler topladı. İşte onlar bizimle aynı teknolojiyi uygulayan ABD`li şirketlerin paketleriydi. Bizim ürünlerimiz suda yüzüyor, basınca dayanıyor. Olası bir Irak harekatında 500 bin mültecinin sınırlarımıza gelmesi bekleniyor. Biz mültecileri doyurmaya talibiz diye konuşuyor.