190 bin `ortak`ın 9 katrilyonu battı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2005 09:41
Yapılan araştırmalara göre, `İslami Holdingler`de sadece Avrupa`daki Türkler`den toplanmış 9 katrilyon battı, 190 bin kişi mağdur oldu. Bu holdinglerden parasını kurtarmak için kurulmuş 16 mağdur derneği var
Sekiz yıl önce kurulan ve 11 bin 800 gurbetçiden 250 milyon mark (128 milyon euro) topladıktan sonra `battığını` açıklayan Konya merkezli İslami holdinglerden Endüstri Holding operasyonu, aynı nitelikteki holdinglerin durumunu bir kez daha Türkiye`nin gündemine taşıdı. Meclis`te CHP`nin verdiği araştırma önergesinin, AKP tarafından reddedilmesinden hemen sonra patlayan Endüstri Holding olayında, 128 milyon euro civarında bir batığın izi sürülüyor.
Merkezi Berlin`de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Başkanı Faruk Şen, Almanya`da çalışan 190 bin kişinin 5 milyar euro (8.8 katrilyon lira) tutarındaki tasarrufunun İslami holdinglerde battığını açıkladı. `Almanya`da ve Türkiye`de İslami Sermaye Etkinlikleri` adlı bir rapor hazırlayan Şen, 2.6 milyon Türk`ün Almanya`da yediği en büyük vurgunun da bu olduğunu belirtti.
Endüstri Holding`in Almanya`da faaliyette olan en büyük üçüncü holding olduğunu söyleyen Şen, şunları söyledi: Sayıları özellikle 1990`lı yılların ikinci yarısından sonra hızla arttı. 1999`da sayı 54`tü. Sonra 74`e kadar çıktı. İslami kurallara uygun faizsiz kazanç, yüksek kâr payı` vaadi ile para toplandı. Ortaklarına para karşılığında bir kâğıt parçası verildi. İlk yıl yüzde 21 - 26 kâr payını gören daha fazlasını yatırdı. Eldeki kâğıt miktarı arttı ancak paralarını hiçbir zaman alamadılar. Paraları toplayanlar da sürekli mektuplarla yatırımcıları oyaladı. Alman yasalarına göre bu para alışverişi özel borç statüsünde. Yani üç yıl içinde paranızı almak için borçluya bir yazılı başvuru yapmak zorundasınız. Sonra yapacak bir şey kalmıyor. İşçilerimiz bunu bilmediğinden Alman yasalarına göre maalesef alacaklarına kavuşmaları imkânsız hale geliyor.
Dördüncü büyük darbe
1966 yılında 2 bin 200 kişinin ortaklığıyla kurulan Türksan`ın öncülük ettiği işçi şirketlerinin, Almanya`da çalışanların ilk kaybı olduğunu anlatan Şen, 1980`lerin başında da banker kriziyle ikinci en büyük darbeyi yediklerini söyledi. Batık banka yolsuzluklarının mağdurları arasında Almanya`da çalışanların da bulunduğunu söyleyen Şen, İslami Holding olayının yaşanan en büyük vurgun olduğunu anlattı. Şen, bu nedenle artık işçilerin Almanya`da yatırım yaptıklarını söyledi.
16 mağdur derneği kuruldu
TAM Başkanı Faruk Şen`in verdiği bilgiye göre, Almanya`da mağdur kitlesi her geçen gün artıyor. 16 `holdingzede` derneği kurulduğunu belirten Şen, Bu derneklerin 20 bin üyesi haklarını örgütlenerek aramaya çalışıyor. Bunların dışında sessiz bir şekilde sorunu çözülmesini bekleyen binlerce insan bulunuyor. Ancak herkes şunu biliyor. Özellikle Almanya`da göz boyamak için yapılan yatırımlar batmış durumda. Türkiye`deki yatırımların da geleceği belirsiz diye konuştu.
`Vekil sistemi` ile gizlediler
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), binlerce ortaklı şirketlerin, mevzuata göre `halka açık` olması gerektiğini söyleyince, İslami Holdingler bu engeli aşmanın yolunu buldular. Vekil sistemi ile binlerce kişinin parası bir kişide toplanıp, bu vekil kişi aracılığı ile ortaklık gerçekleştirildi. Böylece ortak sayısı kâğıt üzerinde 200`ün altına çekilerek, `halka açık olma` zorunluluğu yasaya karşı hile ile aşıldı. İşler `kitaba` uydu.
İşe başvuran üzerine şirket
Endüstri Holding şirketlerinin kuruluşu ve mallarının kaydı gibi konularda da hile yaptı. Gözaltına alınan bazı kişilerin, holdinge ait şirketlerin kendi üzerlerine geçirildiğinden haberleri olmadığı ortayı çıktı. Bu kişilerin, daha önce Endüstri Holding`e iş başvurusu yaptıkları, verdikleri evrakın ise kötü amaçlarla kullanıldığı iddia edildi.
`Mafya işin içinde` iddiası
Holding merkezindeki makam odasında `gizli sauna` bulunduğu konuşulan Endüstri Holding`in eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin, konfor düşkünlüğü ile tanınıyor. `Ülkücü Mafya` olarak nitelenen kişilerle ilişkili olduğu belirtilen Ertekin`in çalışma yöntemleri arasında `dağa adam kaldırma` da var. Ertekin, holdingden ayrılan bir yöneticisini dağa kaldırıp işkence yapmak suçundan hapis cezası almış.
`Bir bardak su için` demişlerdi
Hakkında para topladığı kişiler tarafından açılmış bin 400 dava bulunan Endüstri Holding`in ilk başkanı Mustafa Ertekin, hissedarların açtıkları davalar sonucu, 27 Temmuz 2002`de mahkeme kararıyla görevden ayrılmıştı. Yeni yöneticiler, toplanan 300 milyon markın 250 milyon markının battığını, geriye 50 milyon mark kaldığını açıklamıştı. Holdingin içine düştüğü mali kriz nedeniyle Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Cömert ile basın toplantısı düzenleyen holdingin Genel Koordinatörü Ramazan Arıkan, şöyle konuşmuştu: Şu anda holdinge bağlı 46 şirketten 7`si işler durumda. Yapılan talanın ardında bazı resmi kuruluşlar da bulunuyor. Maalesef zincir koptu. Çok para kazanacağını umarak holdinge para yatıran 11 bin 800 ortağımız bir bardak su içsin.
`Rahşan affı`yla kurtuldular
SPK`nin yaptığı incelemeler sonucunda, Endüstri Holding yöneticileri hakkında yasal kayıtlara uyulmaması nedeniyle suç duyurusunda bulunuldu. Ancak kamuoyunda `Rahşan affı` olarak bilinen 4616 sayılı yasa gereği, davalar ertelendi.
Ortama uyum sağladılar
Endüstri Holding yöneticileri siyasi ortama göre tutumlarını değiştirdi. Açılışlarına Erbakan ve RP yöneticilerini çağıran Holding, 28 Şubat`tan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Başbakan Mesut Yılmaz`ı çağırdı. Ordu ile yakınlaşma çabasına girdi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu`na yazılan mektupta, şirketin Cumhuriyet`in bekçisi olduğu belirtildi.
Suç duyurusu 2000`de operasyon 2005`te
SPK, 1996`dan sonra, İttifak, JetPa, Noya Kaldere, Büyük Avrasya, Kübra, Organize, Aksaray, Sayha, Kombassan, Endüstri, Anser, Tuğra, Büyük Selçuklu, Yimpaş, Doğu Halk, Kamer ve 22 şirket için suç duyurusu yaptı. Sonuç alınamadı. Endüstri Holding, 1998`de SPK`ye başvurarak kurul kaydına alınmak istedi. Ortaklık yapısındaki belirsizliklerin giderilmesi istenen holding, SPK`ye 2000`de yine başvurdu. SPK, kayıt yükümlülüğüne uymaksızın hisse senedi satışına devam edildiği, gerçek ortaklık yapısının tespit edilemediği için dava açılmasına karar verdi. İncelemede, hesapların yasal defterlere yansıtılmadığı, para toplamaya devam edildiği, ortaklık yapısı hakkında gerçeğe aykırı bilgi verdiği saptandı.
Sekiz yıl önce kurulan ve 11 bin 800 gurbetçiden 250 milyon mark (128 milyon euro) topladıktan sonra `battığını` açıklayan Konya merkezli İslami holdinglerden Endüstri Holding operasyonu, aynı nitelikteki holdinglerin durumunu bir kez daha Türkiye`nin gündemine taşıdı. Meclis`te CHP`nin verdiği araştırma önergesinin, AKP tarafından reddedilmesinden hemen sonra patlayan Endüstri Holding olayında, 128 milyon euro civarında bir batığın izi sürülüyor.
Merkezi Berlin`de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Başkanı Faruk Şen, Almanya`da çalışan 190 bin kişinin 5 milyar euro (8.8 katrilyon lira) tutarındaki tasarrufunun İslami holdinglerde battığını açıkladı. `Almanya`da ve Türkiye`de İslami Sermaye Etkinlikleri` adlı bir rapor hazırlayan Şen, 2.6 milyon Türk`ün Almanya`da yediği en büyük vurgunun da bu olduğunu belirtti.
Endüstri Holding`in Almanya`da faaliyette olan en büyük üçüncü holding olduğunu söyleyen Şen, şunları söyledi: Sayıları özellikle 1990`lı yılların ikinci yarısından sonra hızla arttı. 1999`da sayı 54`tü. Sonra 74`e kadar çıktı. İslami kurallara uygun faizsiz kazanç, yüksek kâr payı` vaadi ile para toplandı. Ortaklarına para karşılığında bir kâğıt parçası verildi. İlk yıl yüzde 21 - 26 kâr payını gören daha fazlasını yatırdı. Eldeki kâğıt miktarı arttı ancak paralarını hiçbir zaman alamadılar. Paraları toplayanlar da sürekli mektuplarla yatırımcıları oyaladı. Alman yasalarına göre bu para alışverişi özel borç statüsünde. Yani üç yıl içinde paranızı almak için borçluya bir yazılı başvuru yapmak zorundasınız. Sonra yapacak bir şey kalmıyor. İşçilerimiz bunu bilmediğinden Alman yasalarına göre maalesef alacaklarına kavuşmaları imkânsız hale geliyor.
Dördüncü büyük darbe
1966 yılında 2 bin 200 kişinin ortaklığıyla kurulan Türksan`ın öncülük ettiği işçi şirketlerinin, Almanya`da çalışanların ilk kaybı olduğunu anlatan Şen, 1980`lerin başında da banker kriziyle ikinci en büyük darbeyi yediklerini söyledi. Batık banka yolsuzluklarının mağdurları arasında Almanya`da çalışanların da bulunduğunu söyleyen Şen, İslami Holding olayının yaşanan en büyük vurgun olduğunu anlattı. Şen, bu nedenle artık işçilerin Almanya`da yatırım yaptıklarını söyledi.
16 mağdur derneği kuruldu
TAM Başkanı Faruk Şen`in verdiği bilgiye göre, Almanya`da mağdur kitlesi her geçen gün artıyor. 16 `holdingzede` derneği kurulduğunu belirten Şen, Bu derneklerin 20 bin üyesi haklarını örgütlenerek aramaya çalışıyor. Bunların dışında sessiz bir şekilde sorunu çözülmesini bekleyen binlerce insan bulunuyor. Ancak herkes şunu biliyor. Özellikle Almanya`da göz boyamak için yapılan yatırımlar batmış durumda. Türkiye`deki yatırımların da geleceği belirsiz diye konuştu.
`Vekil sistemi` ile gizlediler
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), binlerce ortaklı şirketlerin, mevzuata göre `halka açık` olması gerektiğini söyleyince, İslami Holdingler bu engeli aşmanın yolunu buldular. Vekil sistemi ile binlerce kişinin parası bir kişide toplanıp, bu vekil kişi aracılığı ile ortaklık gerçekleştirildi. Böylece ortak sayısı kâğıt üzerinde 200`ün altına çekilerek, `halka açık olma` zorunluluğu yasaya karşı hile ile aşıldı. İşler `kitaba` uydu.
İşe başvuran üzerine şirket
Endüstri Holding şirketlerinin kuruluşu ve mallarının kaydı gibi konularda da hile yaptı. Gözaltına alınan bazı kişilerin, holdinge ait şirketlerin kendi üzerlerine geçirildiğinden haberleri olmadığı ortayı çıktı. Bu kişilerin, daha önce Endüstri Holding`e iş başvurusu yaptıkları, verdikleri evrakın ise kötü amaçlarla kullanıldığı iddia edildi.
`Mafya işin içinde` iddiası
Holding merkezindeki makam odasında `gizli sauna` bulunduğu konuşulan Endüstri Holding`in eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin, konfor düşkünlüğü ile tanınıyor. `Ülkücü Mafya` olarak nitelenen kişilerle ilişkili olduğu belirtilen Ertekin`in çalışma yöntemleri arasında `dağa adam kaldırma` da var. Ertekin, holdingden ayrılan bir yöneticisini dağa kaldırıp işkence yapmak suçundan hapis cezası almış.
`Bir bardak su için` demişlerdi
Hakkında para topladığı kişiler tarafından açılmış bin 400 dava bulunan Endüstri Holding`in ilk başkanı Mustafa Ertekin, hissedarların açtıkları davalar sonucu, 27 Temmuz 2002`de mahkeme kararıyla görevden ayrılmıştı. Yeni yöneticiler, toplanan 300 milyon markın 250 milyon markının battığını, geriye 50 milyon mark kaldığını açıklamıştı. Holdingin içine düştüğü mali kriz nedeniyle Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Cömert ile basın toplantısı düzenleyen holdingin Genel Koordinatörü Ramazan Arıkan, şöyle konuşmuştu: Şu anda holdinge bağlı 46 şirketten 7`si işler durumda. Yapılan talanın ardında bazı resmi kuruluşlar da bulunuyor. Maalesef zincir koptu. Çok para kazanacağını umarak holdinge para yatıran 11 bin 800 ortağımız bir bardak su içsin.
`Rahşan affı`yla kurtuldular
SPK`nin yaptığı incelemeler sonucunda, Endüstri Holding yöneticileri hakkında yasal kayıtlara uyulmaması nedeniyle suç duyurusunda bulunuldu. Ancak kamuoyunda `Rahşan affı` olarak bilinen 4616 sayılı yasa gereği, davalar ertelendi.
Ortama uyum sağladılar
Endüstri Holding yöneticileri siyasi ortama göre tutumlarını değiştirdi. Açılışlarına Erbakan ve RP yöneticilerini çağıran Holding, 28 Şubat`tan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eski Başbakan Mesut Yılmaz`ı çağırdı. Ordu ile yakınlaşma çabasına girdi. Dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu`na yazılan mektupta, şirketin Cumhuriyet`in bekçisi olduğu belirtildi.
Suç duyurusu 2000`de operasyon 2005`te
SPK, 1996`dan sonra, İttifak, JetPa, Noya Kaldere, Büyük Avrasya, Kübra, Organize, Aksaray, Sayha, Kombassan, Endüstri, Anser, Tuğra, Büyük Selçuklu, Yimpaş, Doğu Halk, Kamer ve 22 şirket için suç duyurusu yaptı. Sonuç alınamadı. Endüstri Holding, 1998`de SPK`ye başvurarak kurul kaydına alınmak istedi. Ortaklık yapısındaki belirsizliklerin giderilmesi istenen holding, SPK`ye 2000`de yine başvurdu. SPK, kayıt yükümlülüğüne uymaksızın hisse senedi satışına devam edildiği, gerçek ortaklık yapısının tespit edilemediği için dava açılmasına karar verdi. İncelemede, hesapların yasal defterlere yansıtılmadığı, para toplamaya devam edildiği, ortaklık yapısı hakkında gerçeğe aykırı bilgi verdiği saptandı.