Piyasalarda bahar havası devam edecek mi, yatırımcı ne yapmalı?
Güncelleme Tarihi:
Hisse geri alımları baharla atağa geçti
Hisse geri alımları baharla atağa geçti
Borsa İstanbul'un (BİST) şubat ayı ortasından beri yükselişe geçtiği bir ortamda, şirketler de hisse geri alım programlarım hayata geçirmeye başladı. Cari fiyatların hisselerinin potansiyelim yansıtmadığım düşünen şirketler geri alım yapıyor. Uzmanlar, hisse geri alımlarının şirketlerin kurumsallığını artırdığını belirtirken, yatırımcıları da süreci takip etmeleri konusunda uyarıyor.
Dünya piyasaları hızlı bir yükselişin ardından biraz durulmuş gözükse de bahar havası yoğun bir biçimde hissedilmeye devam ediyor. Açıklanan veriler küresel büyümenin makul bir hızla devam ettiğini gösterirken, para politikasının genişleyici olduğu bir senaryoyu desteklediği de gözlemleniyor.
Hisse geri alımları baharla atağa geçti
Yurtiçine gelince... Merkez Bankası Başkanı'nın belli olması ve Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın kredi maliyetlerinin düşmesini sağlamaya yönelik önemli vergi düzenlemeleri yapılacağını açıklaması, piyasaları pozitif anlamda hareketlendirmiş gözüküyor.
Bunun yanında son dönemde faizlerde gözlenen düşüşün, şirket değerlemelerinde kullanılan sermaye maliyetlerini aşağı çekmek suretiyle değerlemelerde yukarı yönlü revizyon için bir fırsat penceresi açtığı belirtiliyor. Öyle ki değerlemelerde kullanılan risksiz faiz oranı 10 yıllık tahvillerde yüzde 9,5'in altına geldi.
BAKMADAN GEÇME!
Hisse geri alımları baharla atağa geçti
Böylece şirketlerin değerlemelerde kullandıkları yüzde 11 faiz oranının güncellenmesi ihtiyacının doğduğunu belirten Yatırım Finansman uzmanları, piyasadaki çoğu aracı kurumun BİST-100 hedef değerini yukarı çekebileceklerini belirtiyor.
Yılın ilk çeyreğinde yönetim kurullarından 'hisse geri alım' kararını çıkartan şirketlerin, bu kararlarını yaşama geçirmeleri de borsanın yükselişine destek sağladı. Analistler, endeksteki yükselişe rağmen hisse geri alım programlarının devam etmesini bekliyor.
AMAÇ HİSSEYE DESTEK OLMAK
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, bu noktada hisse geri alımının en bilinen nedeni olarak, hisse senetlerinin şirket faaliyetlerinin gerçek performansını yansıtmamasını gösteriyor. Tokalı, "Endekse göre rölatif performans itibariyle zayıf kalan hisse senetleri için şirketler belirli süreler ve sermayelerinin belirli oranlan dahilinde hisse geri alım programı açıklayabiliyorlar.
Geri alımlar için ayrılmış olan fonların bitişi ya da belirlenen sürelerin sona ermesi ile söz konusu alımlar tamamlanıyor" diyor.
BAKMADAN GEÇME!
YENİ ALIMLAR GELEBİLİR
Banu Kıvcı Tokalı, sonraki dönemlerde de yine hisse senetlerinin şirket faaliyetlerinin gerçek performansını yansıtmadığı gerekçesiyle yeni hisse geri alım programlan açıklanabildiğim belirtiyor.
Tokalı, ayrıca hisse geri alım programı açıklandığı anda genel olarak hisse performansını destekleyici etkide bulunurken, bunun sürdürülebilirliği konusunda net bir yorum yapmanın zor olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla hisse senetlerine yalnızca geri alım programı doğrultusunda yatırım yapılması yerine, temel dinamikler itibariyle ne durumda olduğunun sorgulanması öneriliyor.
KURUMSALLIĞI ARTIRIYOR
Şirketlerin bu karan almalarında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile şirketlere esas veya çıkarılmış sermayesinin 10'da Tine kadar kendi hisse senetlerini geri satın alma imkanının verilmiş olması da etkili. Şirketlerin geri pay alım programı açıklamasını iki açıdan olumlu gördüklerini söyleyen Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yılmaz Altun, ilk olumlu nokta olarak şirketin geri pay alım yapabilecek güçte olmasını gösteriyor.
Altun, ikinci nokta olarak da bu şirketlerin kurumsallığına vurgu yapıyor. Yılmaz Altun, "Geri pay alım programlan çerçevesinde, şirketlerin belirli tarihler arasında belirli fiyat aralıkları ve belirli azami alım miktarı önceden kamuoyuna açıklanır.
BAKMADAN GEÇME!
KURUMSALLIĞI ARTIRIYOR
Ancak şirketlerin geri pay alımları zorunluluk olmazken, bu süreçte hiç pay almama veya belirlenen alım tutarının çok altında bir tutarda geri alım yapılabiliyor" diye konuşuyor. Altun, burada önemli olan bir diğer konunun da geri pay alım kapsamında belirlenen fiyat aralıkları olduğunu söylüyor.
Çünkü belirlenen fiyat aralıklarının alt bandının borsa fiyatı seviyesine yakın olması, bu şirketin borsa fiyatlarının daha aşağı gitmesine karşı bir sigorta oluşturuyor. Böylece satışların şirket tarafından karşılanabileceği algısı yaratıyor.
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Hisse geri alım kararlarının açıklanması ile hisse senedi fiyatının ilk etapta olumlu etkilenmesi söz konusu olabiliyor. Fakat şirketlerin hisselerini geri aldığı bir ortamda, yatırımcıların hisse geri alım politikasının neden uygulandığı, şirketin amacının ne olduğu gibi konuların iyi saptanması gerektiği belirtiliyor. Destek Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mergen, geri alımların sermayeye oranının da bu noktada önemli olduğu vurgusunu yapıyor.
Mergen, "Dolaşımdaki hisse sayısının azalmasıyla hisse başına daha fazla kâr dağıtılacağı düşünülse de bu algıya kapılmamalı. Bu uygulamanın piyasanın ilgisini çekmek için mi, hisse değerini korumak için mi, yoksa öz sermaye kârlılığı gibi finansal oranları dengelemek için mi yapıldığının bilinmesi gerekir" şeklinde konuşuyor.
BAKMADAN GEÇME!
NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Ahmet Mergen, hisse geri alımlarının bazen negatif bir algı da yaratabileceğini ifade ediyor. Hisse geri alımlarının, yöneticilerin kendi şirketlerine güvendiklerinin bir kanıtı olduğunu dile getiren Mergen, diğer taraftan da şirketin çok da iyi durumda olmadığı algısını da uyandırabileceğini hatırlatıyor.
"TEMETTÜ YERİNE TERCİH EDİLEBİLİYOR"
Zümrüt Can Ambarcı/Yatırım Finansman Araştırma Müdürü
"Son dönemde BİST'teki şirketlerin hisse geri alım programına ağırlık vermesinin, hem genel hem de şirket özelinde nedenleri bulunuyor. Genelleme yapmak gerekirse, şirketler düşük borçlanma maliyetlerinin cazibesiyle son birkaç yılda borçluluk oranlarını artırdılar. Borç geri ödemelerini göz önünde bulundurarak, nakit akışlarını daha kolay kontrol edebilmek için, şirketlerin yılda tek seferde yüklü miktarda temettü dağıtmak yerine ya taksitli temettü ödemelerine ya da hisse geri alım programlarına yöneldiğini görüyoruz.
Bir diğer neden olarak ise göreceli düşük faiz ortamında şirketlerin kendi hisselerine yatırım yaparak daha yüksek getiri elde etme hedefini gösterebiliriz."
Kaynak: EKONOMİST DERGİSİ/ MUSTAFA GÜNDOĞDU