Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2000 00:00
Konvansiyonel bilgelik, giderek enerjiyi etkin kullanan global ekonominin, 1970 ve 1980lere oranla yükselen petrol fiyatlarının karşısında daha az saldırıya açık olduğunu söylüyor.Bir çok ülkede 1 dolarlık ekonomik çıktı üretmek için, aynı çıktıyı 30 yıl önce üretmek için gereken petrolün yarısına gereksinim duyuluyor. Ve bu petrol şoku, enflasyonun göreceli olarak düşük olduğu bir zamanda geliyor.Ancak hafta sonu burada biraraya gelen finans bakanları ve merkez bankacılarının, diğer bir deyişle dünya ekonomisi yöneticilerinin başka düşünceleri de oluşmaya başladı. Petrol fiyatlarının yükselmeye başladığı bir yıl önce, bir çok ekonomist ve finans yetkilisi, artışların kısa ömürlü olacağını ve dolayısıyle önemli bir tehdit oluşturmayacağını düşündü. Mevcut durumda, o kadar emin değiller.Almanya finans bakanı Hans Eichel, "Global ekonomi hiç bir zaman bu kadar iyi görünmemişti. Ancak, mavi gökte bir bulut var," diyor.Ekonomistler, varil başına 35
dolar olan petrol fiyatının sürekliliği halinde, gelecek yıl global ekonomik büyümeden önemli bir diliminin kaybedilebileceğini tahmin ediyorlar. Bazı analistlere göre bu kayıp, yüzde bir olabilir. Gelişmekte olan petrol ithal eden ülkeler özellikle olumsuz etkilenecek.Bu bile acı vericiyken, daha da kötüye gitme olasılığı da mevcut. Washington`da yerleşik bir think tank olan Brookings Institution`dan ekonomist George Perry, "Geçen üç resesyon yüksek petrol fiyatlarıyla yakından ilgiliydi," diyerek konuya dikkat çekti. Petrol Pazartesi günü, Ocak ayından bu yana 10 dolar artarak son 10 yılın en yüksek değeri olan 34.98 dolara ulaştı ve haftayı 31.25 dolar olarak kapattı. İş çevreleri ve hükümette yaygın olarak kullanılan ekonomik tahmin modelleri, petrol fiyalarındaki ani, keskin artışın etkisini alttan alabilir. ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers, "Tarih, tedarik şoklarının, insanların beklediğinden daha fazla etkide bulunduğunu, gösteriyor," uyarısında bulundu.Maddi olmayan varlıklar büyük bir rol oynuyor. Avrupa`da son dönemki yakıt - fiyatı protestolarının gösterdiği üzere, ekonomiye duyulan güvende
petrol fiyatları önemli bir psikolojik faktör. Britanya Ticaret Odası tarafından yapılan tahmine göre, protestoların devam ettiği haftanın ekonomiye maliyeti, günlük Gayri Safı Milli Hasıla`nın yüzde 10`u oldu.Petrol fiyatlarındaki beklenmeyen yükseliş, özellikle ABD`de, büyümede artış ve işşizlikteki düşüşe rağmen şaşırtıcı ve tam olarak da anlaşılamayan bir şekilde rahat bir seyir izleyen enflasyonun getirdiği memnuniyet verici bir dönemi tehdit ediyor.Petrol fiyatındaki yükseliş, büyümeyi yavaşlatarak, enflasyonu arttırıyor ve son on yılda burada ilk kez sohbetlerde "stagflasyon - durgunluk içinde enflasyon" sözünü duyuyoruz. Avrupa Merkez Bankası, özellikle hassas bir pozisyonda: Yükselen petrol fiyatlarıyla, petrolün dolarla fiyatlandırıldığı gerçeği ve euronun düşen değeri, enflasyonu şimdiden hedef değer olan yüzde 2`nin üzerine çıkardı. Bu da, Avrupa`nın büyümesinin artışı söz konusu olduğu bir anda, Avrupa Merkez Bankası`nın üzerine faizlerin arttırılmasına ilişkin baskı yüklüyor.O zaman yapılacak olan nedir? Şok, uzun dönemde ülkelerin petrolden vazgeçme çabalarını yenilemeye başlamalarına neden olabilir. Ancak, kısa - dönem opsiyonları bir kaç tane. G - 7 ülkelerinin para piyasalarındaki atışgücü sınırlı, petrol piyasasında ise daha bile az. ABD rezervlerinden petrol satıyor, ve Almanya, Fransa, Britanya, İtalya, Kanada ve Japonya`yı kapsayan diğer G - 7 ülkeleri benzer bir şey yapma arayışındalar. Ancak daha çok retoriğe güveniyorlar.
Hafta sonunda, G - 7 bakanları petrol üreticilerine fiyatları düşürme girişiminin, "dünya ekonomisi için hayati önemi olduğunu," anlattılar. Fransızlar, AB adına OPEC`ten üretimi arttırmasını isteyecek bir mektup tasarlıyor. Eichel, petrol parasında yüzen üretici firmaların yükün kaldırmasında yardımcı olabileceğini belirterek, "özel bir sorumluluklarının olduğunu" bildirdi.Ancak, bu tür ricalara karşı kulaklar sağır. Meksika finans bakanı Jose Angel Gurria, petrol tüketiclerinin petrolün varil başına 8 dolara düştüğü zaman, Meksika`nın durumuna ilişkin endişelenmediklerini anımsatarak, o zaman kimsenin ortalarda görünmediğini söylüyor. Petrol fiyatları düştüğünde, Gurria hükümet bütçesini dört kez kesmek zorunda kalmıştı.Meksika eski finans bakanı Guillermo Ortiz ise, halkının cebindeki para için endişelenen Avrupalı hükümetlerin, OPEC`e ısrar etme yerine enerji vergilerini kesmesini söylüyor.Bir çok ekonomistin tahminine göre, yalnızca kısa dönem sıkıntısı yaşatarak, petrol fiyatları gelecek altı ayda düşecek. Dünya Bankası şef ekonomisti Nicholas Stern, gelecek yıl ortası itibariyle petrol fiyatlarının 20 dolar ortalarına düşeceğini tahmin ediyor. Londra`da yerleşik bir ekonomi danışmanı olan Gunther Thumann, "Tünelin sonunda ışık görüyorum, ve bu çok uzun bir tünel değil," diyor.Thumann, petrol üreticilerinin üretimi arttırmanın kendi çıkarları için iyi olacağını farkedeceğine güveniyor. Petrol fiyatı artışları dünya ekonomisini önemli bir oranda yavaşlatırsa, petrole olan talep ve onunla beraber OPEC gelirleri düşecek. Thumann`a göre, bunu önlemek petrol ihracatçılarının ve ithalatçılarının, herkesin çıkarı için iyi.Thumann`ın pozitif yaklaşımı aynı zamanda, OPEC`in son dönemde aldığı üretimi arttırma kararının yanı sıra, normal döngüsel akışların da, gelecek aylarda piyasayı vurması. Dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından birisi olan Norveç`ten bir hükümet yetkilisi de, ülkesinin üretimi arttıracağını umuyor.Belki de. Ancak geçen aylar içinde, petrol fiyatları, tüm tahminleri boşa çıkararak, inatçı bir şekilde yüksek kaldı. (FİNANSAL FORUM)