Güncelleme Tarihi:
Bolu Kartalkaya’da ihmaller zinciri sonucu yaşanan facia yeni bir konuyu gündeme getirdi: Konut binalarında yangın önlemleri ne durumda? “Oturduğum binada yangın çıkarsa kurtulabilir miyim?” endişesi nedeniyle, birçok apartman ve site sakini, yöneticileri telefon yağmuruna tutarak önlemleri sorgulamaya başladı.
“Bugüne kadar depremi konuşuyorduk, Bolu’daki faciadan sonra vatandaş yangın riskiyle de yüzleşti” diyen Türkiye Kentsel Tesis Yönetim Derneği Genel Başkanı Suat Sandalcı, “İlk gün yaşanan acı nedeniyle herkes şoktaydı. Bugün (dün) ise site sakinleri kendi durumlarını sorgulamaya başladı. Site yöneticilerinin telefonu susmuyor. Vatandaşlarımız derneğimize ait whatsApp ve telefon hatlarını da kilitlemiş durumda. Herkes binası olası bir felakete hazır mı bilmek istiyor haklı olarak ve alınan önlemleri sorguluyor” şeklinde konuştu.
Görünürde önlem alınmış gibi olsa da, birçok apartman ve sitede yangın söndürme ve alarm sistemlerinin çalışmadığını, gerekli bakım ve tadilatların göz ardı edildiğini belirten Sandalcı, “Profesyonel site yönetimleri çoğunlukla tedbir alıyor ama bireysel olarak bu işi yapanlarda ve sözde yönetim şirketlerinde ciddi sorunlar var” dedi ve ihmalleri şöyle sıraladı:
ACİL ÇIKIŞ DEPO, KAPILAR KİLİTLİ
-Apartman ve toplu konutlarda karşılaştığımız en büyük sorunlardan ilki sığınak ve acil kaçış merdivenlerinin adeta bir depo olarak kullanılması. Buralara maalesef yedek araç lastiklerinden tutun da, boş su damacanalarına, eski kanepelere, bozuk çamaşır/bulaşık makinelerine kadar birçok kullanılmayan ürün konuluyor. Bu eşyalar kesinlikle kaldırılmalı, tahliye için uygun alan sağlanmalı.
-Sığınaklarda başlayacak bir yangının fark edilmesi en iyi ihtimal ile yarım, en kötü ihtimal ile bir saatten fazla olacaktır. Bu alanda algılama ve söndürme sistemi mutlaka çalışır durumda olmalı. Öte yandan binaların acil kaçış kapıları çocukların çıkması endişesi ile genelde kilitleniyor. Bu da büyük bir hata.
TATBİKAT YAPILMIYOR
-Yapım aşamasında tedbirler alınsa da bunların bakım ve onarımı işin olmazsa olmazı. Kimi zaman görünürde olan önlemlerin aslında çalışmadığı yönünde şikayetler alıyoruz.
-‘Binada yangın tüplerimiz var’, ‘Otomatik sprinkler var’, ‘İtfaiye merkezi hemen şuracıkta’ gibi gerekçelerle tatbikat yapılmıyor. Bu facia hepimize ders olmalı ve tüm apartmanlarda tatbikatlar gerçekleşmeli.
YÖNETMELİK NET DENETİM MUAMMA
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Nusret Suna, konut projelerinde de tıpkı otellerde olduğu gibi denetimsizlik sorunu yaşandığına dikkat çekti. 2007’de ‘Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği’nin çıktığını belirten Suna şu değerlendirmeyi yaptı: “2007’den sonra yapılacak yapılar için şartlar belirlenirken, 2007’den önce yapılan binalara da yönetmeliğe uyum için bir yıl süre verildi. İlgili yönetmelikte konutlarda kaçış yolları, kaçış merdiveni, uygun yapı malzeme kullanımı, algılara ve uyarı sistemleri kurulması, uygun tipte söndürme gibi konuların projelendirilmesi çok net yazar. 2007 sonrası yapılan tüm binalarda, proje büyüklüğüne, yüksekliğine göre yapılan hesaplarla alınacak önlemler çok nettir. Ama soru şu; yönetmelikte yazanlar uygulanıyor mu, denetim yapılıyor mu? Mesela 2010’da yapılan bir binada yağmurlama sistemi, yangın tüpü vardır. Ama acaba o günden bu yana kontrol edildi mi? Yangın merdiveni amacına uygun mu, yoksa eşya depolama alanı haline mi geldi... İllerde belediye, il dışında il özel idareleri, işyerlerinde kullanım ruhsat veren kurumlar bunları sürekli denetlemeli.”
İSKAN VERMEDEN KONTROL ŞART
İnşası tamamlanan yapılara iskan (oturma izni) verilmesi aşamasında da ilgili kurumca proje uygunluğuna bakıldığını söyleyen Suna, “Maalesef kimi zaman yeni konut binalarında da hataların yol açtığı yangınları görüyoruz. Bu nedenle iskan vermeden önce mevzuata uygunluk tüm yönleriyle incelenmeli” dedi.