Biri Arjantin`i, diğeri Türkiye`yi krizden çıkarmak için halkın umudu oldu. Kemal Derviş, Türkiye`de Cavallo ise Arjantin`de ekonominin dümenine geçti
İkisi de radikal kararlar alarak işe hızlı giriş yaptı. İşte sık sık Devlet başkanlığını düşünür müsünüz? sorusuyla karşılaşan süper bakanların icraatları...
*21 Şubat`taki mali çöküntünün arkasından Başbakan Bülent Ecevit tarafından çağırılan yoksulluk uzmanı Derviş, süper yetkilerle Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı oldu.
*Derviş`e, Hazine, Merkez Bankası, BDDK, SPK, Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Sınai Kalkınma Bankası bağlandı.
*Derviş`in ilk açıklaması yeni bir ekonomik programın hazırlanacağı şeklinde oldu. Süper bakan Derviş, yeni programı `ulusal program` olarak niteledi.
*Derviş, ulusal programın ana hatlarını belirlemeye çalışırken, göreve başladığının ilk haftasında piyasaların rahatlamasını sağlamak için öncelikle acil önlemler paketini hazırlayıp uygulamaya koydu.
*5 Mart`ta görevi devralan Derviş, çalışma stratejisini, `önce güven ve istikrar, ardından enflasyonla mücadele` olarak belirledi.
*Toplantılarda para ve kur politikası oturmadan enflasyonun aşağıya çekilemeyeceğini sık sık vurgulayan Derviş, başarıya ulaşmak için halk desteğinin de vazgeçilmez olduğunu sürekli hatırlattı.
*Hedefini üç adımda özetleyen Derviş, önceliğin finansal piyasalarda stabilizasyonu sağlamak olduğunu, sonra makroekonomik göstergeleri dengeye oturtmak için çalışacaklarını söyledi. Derviş, yapısal reformların şart olduğunu söyledi.
*Acil önlemler paketinde önceliği özelleştirmelere ve kamu bankalarının rehabilitasyonuna verdi. Üç kamu bankasını (Halk-Ziraat-Emlak) tek çatı altında toplanacağını ve oluşturulacak yeni bankanın bir yıl içinde özelleştirileceğini açıkladı.
* Fon bankalarından satılamayanlar tasfiye olacak dedi.
*Telekom`un yüzde 51`inin özelleştirilme, geri kalanının da halka arz ve çalışanlara satılması yöntemiyle tamamının satılması kararlaştırıldı.
DIŞ KAYNAK ARIYOR
*Acil önlemler paketini açıkladıktan sonra uluslarası piyasalarda para ve destek turuna çıkan bakan Devriş, yurtdışından yüksek borç almanın doğru olmadığını, bu borcun daha sonra yüksek faizli geri ödemesinin çok zor olduğunu söyledi.
* Derviş, dış finansman ihtiyacını 10-12 milyar
dolar olarak açıkladı ve kaynağın bir kısmının iç gelirlerin artırılması yoluyla temin edileceğini kaydetti.
*Bu paranın uluslarası piyasalardan temin edilmesi için 15 yasanın 15 Nisan`a kadar çıkarılması gerektiğini vurgulayan Derviş, aksi taktirde IMF, Dünya Bankası gibi finansörlerden destek alınamayacağını açıkladı.
*Derviş, göreve geldiği günden bu yana kendisinin bireysel olarak önemsenmemesi gerektiğini, başarının sağlam bir ekiple çözüleceğini vurguladı.
*Programını hazırlarken sadece koalisyon ortakları ile değil, işadamları, sanayiciler ve sendikalar ile de temas kurdu.
*Amerika deneyimli bir ekonomist olan Cavallo, işe son derece hızlı başladı.
* Birinci haftasında ekonomik programını açıkladı.
* Hiçbir uluslararası yardıma ihtiyaçları olmadığını, sorunları kendi dinamikleri içinde çözeceklerini haykırdı. Kısa süre önce IMF`den alınan 40 milyar dolarlık yardım paketinin geri ödemesini de hatırlatarak Daha fazla borca gerek yok dedi. Yüzünü iç piyasaya dönüş açısından Kemal Derviş`e benzer bir mantıkla hareket etti.
*Ekonomideki durgunluğu ortadan kaldırmak için iç pazara yönelik çalışan üreticilere yönelik vergi indirimi kararı aldı. Yatırım malı ithalatından alınan vergilerin indirileceğini açıkladı. Krizi daha ağır geçiren sektörlerde ithal girdi vergisini sıfıra indirdi.
*Ülkenin bu vergi indirimlerinden dolayı 2.1 milyar dolarlık bir ekstra kaynağa ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bunun için 2.5 milyar dolarlık bono ihracı yaptı.
* Hem bireysel hem de kurumsal bankacılık işlemlerinden binde altı vergi alınmasına karar verdi. Bu yolla yıl sonuna kadar 12 ile 16 milyar dolar arasında gelir elde etme imkanına kavuştu.
* Her türlü tüketim malı ithalatında vergileri yüzde 35`e kadar çıkartma kararı aldı. Böylece yılda 8 milyar dolar olan tüketim malı ithalatını daralttı.
* Gelir ve Kurumlar Vergisi oranlarında indirim yaptı. Bazı ürünlerde oranlarını yüzde 21`den yüzde 15`e kadar indirdi.
*Birebir dolara bağlı olan pesonun devalüe edileceği yönündeki söylentiler nedeniyle dünyanın en büyük spekülatörlerine kafa tuttu.
* İthal mallarına yapacağı gümrük düzenlemeleri için Mercosur ortak pazarının en güçlü üyesi olan Brezilya`yı ikna etti.
* Ücretler üzerindeki vergileri aşağı çekti. Böylece kayıtsız olarak çalışan 3.3 milyon işçinin büyük bölümünün kayıt altına alınmasını amaçladı.
* Açıkladığı vergi planı, jet hızıyla Senato`dan geçti. Böylece Senato, Cavallo`ya güvenini ispatlamış oldu.
SÜPER YETKİ ALDI
* Ancak çok geçmeden Cavallo, güvenini göstermesi için Senato`nun karşısına ikinci kez çıktı. Bu kez ülkedeki yolsuzluklar, vergi ve gümrük kaçakçıları ile yoğun bürokrasinin üstesinden gelebilmek için süper yetkiler istiyordu. De la Rua hükümetine kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilecek, Rua, bu yetkileri kullanması için Cavallo`yu serbest bırakacaktı.
* Her zaman kendinden emin olarak konuştu. İstediği süper yetkileri alamamasının faturasını şu sözlerle açıkladı: Şu anda Arjantin`in çok kısa vadede acilen 2 milyar dolara ihtiyacı var. Zaman kaybedersek ihtiyacımız olan kaynak miktarı artar. 2 milyar dolar olan kaynak ihtiyacı her geçen gün katlanarak büyür.
* Uzun tartışmalardan sonra önce Kongre`den geçen yetki yasası, önceki gece Senato tarafından da kabul edildi.
Tek eksiği kanunlar
*Kemal Derviş, Türkiye`ye geldiği günden itibaren medyanın müthiş ilgisiyle karşılaştı. Rahat, nazik ve konusuna hakim tavırlarıyla sempati topladı.
*Cavallo`nun aksine topluma ihtiyacı olan mesajları vermek için basını sık kullandı.
*Programı anlatmak ve dış destek için yabancı yayın organlarıyla da sık sık görüştü.
* Derviş`in Cavallo`dan tek farkı, yasa çıkarmada siyasi nedenlerle biraz daha ağır kalışı oldu.
Ayaküstü mesaj yok
* Domingo Cavallo, arkamda hükümetin desteği var diyen Derviş`in aksine gücünü halktan aldığını belirterek, gazetecilere kesinlikle özel röportaj vermeyeceğini, ayaküstü açıklama yapmayacağını söyledi. Mesajlarını direkt halka, basın toplantılarıyla vereceğini açıkladı.
* Carlos Menem döneminde hiperenflasyonu düşürürken çalıştığı ekibini birkaç değişiklikle yeniden kurdu. Ancak çalışmak için atamaları beklemedi. İsimler değil, yapacaklarımız önemli dedi.