Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2001 00:00
Türkiye’de ‘sosyal riski azaltma projesi’ (Social Risk Mitigation Project / SRMP) başlatan Dünya Bankası, proje öncesinde Doğu, İç ve Güneydoğu Anadolu, Karadeniz bölgeleri ve İstanbul ve Ankara gibi metropollerde araştırma yaptırdı. Araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı.
Rapora göre acil yardım gerektiren en yoksul kesime yönelik olarak bazı düzenlemelerin acilen yapılması, devletin sosyal yardım ve hizmet sisteminin yeniden inşa edilmesi, nüfusun en yoksul yüzde 8’ine yönelik asgari sağlık ve eğitim hizmetleri ve iş olanakları yaratılması gerekiyor.
Raporda hükümetin son ekonomik krizlerden sonra sosyal patlama riski karşısında tedirgin olduğu, bu riski azaltmak için geliştirilecek anahtar projelere Dünya Bankası’nın finansal kaynak ve rehberlik hizmeti vereceği de vurgulandı.
748 milyon dolarlık proje
Dünya Bankası bu proje için 500 milyon dolarlık kaynak ayırdı. Bu kaynağın ilk bölümde 100 milyon doları kullanılacak. Arkasından da 400 milyon dolarlık orta ve uzun vadeli yardım yapılacak. Projenin tamamı 748 milyon dolara mal olacak. Uygulamayla krizle başedemeyen yoksul ailelere yardımda bulunulacak. Çocukların eğitimine odaklanılacak. Ayrıca, yoksul ailelere nakit ödemeyle ek gelir sağlanacak.
Fak - fuk - fon devrede
Proje için Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı, DİE ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile protokol imzalandı. Projenin koordinasyonunu ise halk arasında ‘Fak - Fuk - Fon’ olarak bilinen Sosyal Yardımlaşmayı ve Dayanışmayı Teşvik Fonu (SYDTF) yürütecek. Proje kapsamında yoksul ailelere acil yardım yapılacak.
`
Aileler çocuklarını okula değil çalışmaya gönderiyor`
* Zorunlu olmasına karşın ailelerin büyük bir bölümü, çocuklarını okula göndermek istemiyor.
* Ailelerin bu tutumunun nedeni ise devlet okullarında 20 milyon lira kayıt parasını ödemekte bile zorlanmaları, çocukların üniforma, ayakkabı ve diğer eğitim giderlerini karşılayamamaları.
* Dar gelirli ailelerde küçük yaştaki çocuklar da dahil tüm aile fertlerinin artık eve `girdi sağlayan` birer çalışan olarak görülmesi Türkiye`nin geleceği ve beşeri sermayesi için çok olumsuz bir durum yaratıyor.
* Çocuklar kayıt dışı çalıştırılıyor. Sinop`ta bir bölgede dokuz yaşında çocukların çalıştırıldığı görüldü.
* Ailelerin gıda sepetleri değişti. Dar gelirli aileler artık et, taze sebze ve meyve alamıyor ve büyük ölçüde ekmek tüketiyor.
* En çok etkilenen kesimler her hangi bir sosyal güvencesi olmayan çok çocuklu aileler, dağılan aileler ve iyi eğitim görmemiş bireylerden oluşan aileler. Eğitim düzeyi düşük aileler açlık sınırı altında yaşıyor.
* Geçici işlerde çalışanlar ve mevsimlik işçiler büyük risk altında. İşsizlik sigortası son krizlerde işsiz kalan kesim için yararı olmadı
‘Sosyal konulara eğilin’
Dünya Bankası ile sosyal riski azaltma projesi için görüşmelere dün başlandı. Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chibber, görüşmelerin eylülde tamamlanmasından sonra, yardımların dağıtılmasına ekimde başlanabileceğini söyledi.
Chibber, Orta sınıf aileler krizle başedebilir, fakat yoksul ailelerin krize dayanacak güçleri, imkânları yok dedi.
Chibber, krizden çıkışın ilk aşamasında mali sektöre odaklanıldığını, fakat, şimdi, reel sektöre çok ciddi biçimde odaklanmaya başlamanın zamanının geldiğini vurguladı. Chibber, reel sektörün kurtarılması planı için tavsiyelerini Türk yetkililerle gelecek hafta tartışacaklarını, ellerinde kapsamlı bir değerlendirme olduğunu, Hazine’den başlamak üzere, görüşmelerin başlatılacağını belirtti.