Güncelleme Tarihi:
TURKCELL
Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç, 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29 bünyesinde katıldığı oturumlarda, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu ve bu alanda yürüttüğü projeleri aktardı.
Konferans kapsamında global teknoloji ekosisteminin ve farklı sektörlerin temsilcileriyle bir araya gelerek bilgi alışverişinde bulunan Ali Taha Koç, ilk olarak Dünya Bankası pavilyonundaki “Gelecek İçin Dijital Çözümler” başlıklı oturumda konuşmacı olarak yer aldı.
Dünya Bankası Dijital Dönüşüm Başkan Yardımcısı Sangbu Kim'in de konuşmacı olduğu “Gelecek İçin Dijital Çözümler” başlıklı oturumda şirketin rüzgâr ve güneş enerjisi santrali yatırımlarına vurgu yapan Koç konuşmasında şunları söyledi: “Turkcell olarak insana hizmet ederken, yaşadığımız ekosisteme ve tüm canlılara da aynı hassasiyetle yaklaşıyor, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda sürdürülebilirliği, stratejik odak alanlarımızdan biri olarak belirledik. Sürdürülebilirlik ekibini 5 yıl önce kurup bu alanda kısa, orta ve uzun vade planlarını yapmış bir şirket olarak önceliğimiz, enerji verimliliğine odaklanarak tükettiğimiz enerjiyi azaltmak ve yenilenebilir enerji yatırımlarına hız vermek. Sanayi Devrimi ile birlikte büyüyen iklim krizini ‘teknoloji devrimi’ ile yenmeye kararlıyız.”
Oturumda, yapay zekâ temelli sürdürülebilirlik çalışmaları ile Turkcell’in rüzgâr ve güneş enerjisi santrali (GES) yatırımları hakkında da bilgi veren Koç, 2026 sonuna kadar GES yatırımlarının toplam 240 milyon doları bulacağına işaret etti.
Ali Taha Koç, aynı gün Türkiye pavilyonunda düzenlenen oturumda da dijitalleşmenin sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü ve Turkcell’in bu başlık altındaki çalışmalarını aktardı.
Koç şunları söyledi: “İmza attığımız inovasyonlar sayesinde gerek operasyonlarımızda gerekse de müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerde enerji verimliliği sağlayacak çözümler geliştiriyoruz. Hedefimiz 2050’de net sıfır bir şirket olmak. Bu doğrultuda elektrik ihtiyacımızın yüzde 100'ünü yenilenebilir enerji sertifikalı kaynaklardan karşılıyoruz. Bilim Temelli Hedefler Girişimi’nin (Science Based Targets Initiative - SBTi) kıstaslarına uygun olarak 2030 sera gazı azaltım hedeflerimizi oluşturduk ve SBTi tarafından da onay aldık. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe SBTi hedefi onaylanan tek şirketiz. Bunun yanı sıra tüm dünyadan 21 bin şirketin sürdürülebilirlik çalışmalarının ve sonuçlarının değerlendirildiği CDP (Carbon Disclosure Project/Karbon Saydamlık Projesi) İklim Değişikliği raporlamasında ‘A’ listesine girerek sektörümüzde bu alanda lider olduk. Elektronik atıkların yol açtığı sorunların da farkındayız. Bunun için 2019’dan bu yana sürdürdüğümüz ‘Eğitime Dönüştür’ projesi ile tonlarca tekno atık toplayarak geri dönüşüme kazandırdık. Buradan elde edilen gelir ile yüzlerce çocuğumuza nitelikli eğitim desteği sağladık. Sürdürülebilirlik taahhüdümüzle bu konuda çözüm üretmek için var gücümüzle çalışıyoruz.”
Turkcell, COP29 bünyesinde imzalanan “Green Digital Action” deklarasyonunun da destekçisi oldu. 16 Kasım’da, bir COP zirvesinde ilk kez gerçekleştirilen Dijitalleşme Günü'nde nihai belge olarak kabul edilen deklarasyon, dijital teknolojilerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolüne vurgu yaparak, dijitalleşmenin çevresel etkilerini azaltmak için tüm paydaşların iş birliği yapmasının önemini vurguluyor.
YILDIZ HOLDİNG
Yıldız Holding Strateji, İş Geliştirme ve M&A Başkanı Fezal Okur Eskil, Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK) düzenlediği “İklim Değişikliği Bağlamında Yeşil Riskler ve Sosyal Riskler” panelinde holdingin “Bu Dünya Bizim” yaklaşımı ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmalarını katılımcılarla paylaştı. EYDK Yönetim Kurulu Üyesi Hale Özsoy’un moderatörlüğünde, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Bölge Direktörü Wiebke Schloemer ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Yönetimi Müdürü Çağla Eker Altınkulp’un da konuşmacı olarak yer aldığı panelde, iklim değişikliği kaynaklı risklerin belirlenmesi, dayanıklılığın artırılması ve kamu- STK- özel sektör iş birliğiyle ortak stratejiler üretilmesi hedefi odağında farklı perspektifler ele alındı.
Gıda ve perakende sektöründe geniş bir ekosisteme etki eden bir şirket olarak taşıdıkları sorumluluğun önemine değinen Fezal Okur Eskil şunları kaydetti:
“İklim krizinin etkileri biyoçeşitliliği azaltırken, gıdanın sürdürülebilirliğini de tehdit ediyor. 2050’de ulaşılacak nüfusu beslemek için üretimin yüzde 70 artırılması gerekiyor, ancak bu mümkün değil. Böylesine çarpıcı sonuçlar, mevcut sistemlerin eski anlayışlarla ‘sürdürülemez’ olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu sistemlerin onarılmasına ve dönüştürülmesine ihtiyacımız var. Bu dönüşüm sadece çevresel sürdürülebilirliği değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de hedeflemeli. Bunun için de tüm paydaşların iş birliğiyle hareket ettiği, kolektif eforu ve ortak aklı içerecek kapsamlı bir eylem planı hazırlanması gerekiyor.”
Yıldız Holding’de sürdürülebilirliği bütüncül bir sistem dönüşümü olarak ele aldıklarını ve “İsrafsız Şirket” iş modeliyle tüm süreçlerine entegre ettiklerini belirten Eskil, “Tedarik zincirlerimizi yeniden kurguluyor, 2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin tümünün “Yıldız Holding Sorumlu Satınalma Politikası”na uyumunu sağlamayı hedefliyoruz. Gıdanın sürdürülebilir geleceğinde önemli rolü bulunan onarıcı tarım uygulamalarına yatırım yapıyor, tarladan sofraya ulaşan gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilir tarım alanında kritik paydaşlarımız olan çiftçilerimizle birlikte çalışıyoruz” dedi.
Gıda ve perakende sektörlerinin geleceğini inşa ederken, yenilikçi ürünlerden sürdürülebilir ambalaj uygulamalarına, su tasarrufundan tarımda teknolojik uygulamalara kadar birçok alanda Ar-Ge faaliyetlerine de devam ettiklerini belirten Eskil, 2030 yılına kadar sürdürülebilirlik odaklı inovasyon yatırımlarını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.
Eskil, “Gıdanın sürdürülebilirliğini sağlamak ve bunu yaparken de bütüncül bir yaklaşımla hiçbir paydaşımızı geride bırakmadan birlikte güçlenerek dönüşmek hedefiyle çalışmalarımızı var gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz.” dedi.