Oluşturulma Tarihi: Ağustos 17, 2001 00:004dk okuma
Dalgalı kurla başlayan süreçte doların 1.5 milyon liralık psikolojik sınıra dayanması, program kapsamındaki tüm makro hedefler ve uygulanan politikaların sorgunlanmasını zorunlu hale getirdi. Özellikle Türkiye`de siyasal istikrarsızlığın bir türlü aşılamadığı son 25 yılda TL`nin
dolar karşısında hızlanan değer kaybının, şubat ayından bu yana geçen dönemde ise rekor düzeye ulaşması, Türkiye ekonomisindeki bunalımı giderek içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklüyor.
TL, cumhuriyet döneminde, özellikle savaş, siyasal veya ekonomik bunalım ya da değişim dönemlerine denk gelen i yıllarda yüksek oranlarda devalüe edildi. İkinci Dünya Savaşı`nın başladığı 1939, 27 Mayıs öncesindeki kriz günlerinde 1960, IMF ile ilk stand - by`ın yapıldığı 1970, 24 Ocak kararlarının alındığı 1980, serbest piyasa ekonomisine geçilen 1983, Tansu Çiller`in Türkiye`yi ağır bir ekonomik krize soktuğu 1994 ve en son olarak finans krizinin patlak verdiği 2001, yüksek oranlı devalüasyon yılları oldu. Psikolojik düzeyler olarak, ilk kez 1970`te 10, 1981`in Mayıs ayında 100, Aralık 1987`de 1000, Mayıs 1993`te 10 bin, Kasım 1996`da 100 bin, Aralık 1997`de 200 bin, Kasım 1998`de 300 bin ve Mayıs 1999`da 400 bin lira lirayı aşan dolar, 2000 sonunda da 700 bin liraya yaklaşmıştı. Şubat ayında patlak veren finansal kriz sonrasında ise dolar kurunda art arda rekorlar süreci ve milyon TL`lik düzeyler dönemi başladı.
Doların 78 yıllık serüveni
Cumhuriyetin ilk yılında TL`nin değeri doların üzerinde bulunuyordu. 1926`da 2 liraya yükselen dolar, dünya ekonomik krizinin yaşandığı 1929`da 2 lira 13 kuruşa çıktı. Kurların siyasal otorite tarafından belirlenmeye başlandığı 1930`lu yıllarda hükümet dolar kurunu aşağı çekerek, 1935`e gelindiğinde 1.25 liraya kadar indirdi. İkinci Dünya Savaşı`nın başladığı 1939 yılında 1.31 liraya çıkan dolar, İnönü hükümetinin 1946`da yaptığı devalüasyonla 2.8 liraya çıkarıldı. 1958 yılında gayriresmi olarak yapılan devalüasyonla 9 liraya çıkarılan dolar kuru, 1960`da resmen bu düzeyine yükseltildi ve 1970`e kadar aynı düzeyde kaldı. İkinci Demirel hükümeti 1970 yılında Türkiye`nin IMF ile ilk stand - by anlaşmasını imzalarken, dolar kurunu da 14 lira 85 kuruşa çıkardı. 12 Mart yarı askeri rejiminin işbaşına geldiği 1971 yılında 14 liraya çekilen dolar 1974`e kadar bu düzeyde tutuldu. Kıbrıs barış harekatının gerçekleştirildiği 1974`te dolar 13 lira 85 kuruşa çekildi. 1975 yılında 15 lira, 1976`da 16.5 lira olan dolar, Süleyman Demirel`in yeniden başbakan olduğu ve ünlü 70 cente muhtacız sözünü ettiği 1977 yılında 19 lira 25 kuruşa yükseltildi. Dolar, 1978 ve 1979 yıllarında sırasıyla 25 ve 35 liraya ulaştı.
24 Ocak 1980`de uygulamaya konan 24 Ocak kararları kapsamında dolar 70 liraya çıkarıldıve yıl sonunda 89 lira 25 kuruşa yükseltildi. Dolar, askeri yönetimin iş başında olduğu 1981`in mayıs ayı başlarında ilk kez 100 lirayı aşarken, 1982`de de 184 lira 90 kuruşa çıktı. ANAP hükümetinin işbaşına geldiği, Türkiye`de serbest piyasa ekonomisine geçişin başlangıcı sayılan 1983`te dolar 280 lira oldu. Özal`lı yıllar olarak anılan izleyen dönemde Türkiye ekonomisi dışa açıldı, kambiyo rejimi liberalize edildi.
Döviz taşıma ve alımsatımı serbest hale geldi. Böylece dolar 1984`te 442.5, 1985`te 574 ve 1986`da 756 liraya yükseldi. 22 Aralık 1987`de 1000 lira düzeyini gören dolar, 1988`de 1813 liraya, 1989`da 2 bin 311 liraya, 1990`da 2 bin 927 liraya çıktı. 28 Kasım 1991`de ilk kez 5 bin lirayı geçen dolar , 1991 sonunda işbaşına gelen Demirel başkanlığındaki DYP -SHP hükümeti dolar kurunu 1992 sonunda 8 bin 555 lira 85 kuruşa çıkardı. 1993`ün Mayıs ayında ilk kez 10 bin liranın üzerine çıkan dolar anılan yılın sonunda 14 bin 458 lira oldu.
Dolara Çiller dopingi
1993`te Tansu Çiller`in faizleri yapay biçimde düşürme girişimi ülkeyi krize götürdü. 1994`te yapılan devalüasyonla dolar 17 bin 250 liraya yükseldi. 5 Nisan kararları kapsamında MB kur belirlemeye son vererek, bankacılık sisteminde oluşan kurları esas almaya başladı. Bu tarihte 23 bin lira olan resmi dolar kuru 40 bin liraya kadar çıktı. 13 Ekim 1995`te 50 bin lirayı aşan dolar, yıl sonunda 59 bin 501 lira oldu. Dolar, 25 Kasım 1996`da 100 bin lirayı geçerken 18 Aralık 1997`de 200 bin lirayı geçti. 24 Kasım 1998`de de 300 bin lirayı aşan dolar, 1999`un kasım ayında 500 bin lirayı yakaladı, 2000 yılını 672 bin liradan kapattı. Kurların dalgalanmaya bırakılmasıyla dolar 23 Şubat`ta ilk kez 1 milyon liralık düzeyleri gördü. Siyasal çekişmelerin etkisiyle dalgalanan dolar martta 1 milyon 20 bin, nisanda 1 milyon 137 bin, mayısda 1 milyon 206 bin, haziranda 1 milyon 252 bin lira oldu. Dolar, artan siyasi güvensizliğin etkisiyle temmuz ayı ortalarında bankalar arası piyasada 1 milyon 600 bin lirayı gördü, daha sonra aşağı çekilerek ay sonunda 1 milyon 323 bin liraya geriledi. Siyasi güvensizliğin aşılamaması ve döviz talebinin kırılamaması yüzünden dolar yeniden artışa geçerek ağustos ortasında 1 milyon 500 bin lira sınırına dayandı.