Oluşturulma Tarihi: Mart 05, 2003 11:023dk okuma
Irak operasyonu nedeniyle Türkiye`ye gelecek olan ABD askerine umut bağlayan Güneydoğulu tüccar ve sanayici, Meclis`te kabul edilmeyen tezkerenin şokunu yaşıyor. Otellerini, depolarını ABD`lilere kiralamayı planlayanlar şimdi kara kara düşünmeye başladı.
GÜNEYDOĞU`da umutlarını Amerikan askerine bağlayan işadamı ve esnaf tezkere şoku yaşıyor. Bölgenin ekonomisinin canlanması için yabancı askeri bekleyen iş çevreleri hayal kırıklığı yaşarken, Mardin`in Nusaybin İlçesi`nde 154 işyeri kapasiteli küçük sanayi sitesinin depo, yine Nusaybin`deki Nezirhan Oteli`nin ABD komutanlara otel olarak kiralanması belirsizliğe bürünen projelerden bazıları oldu.
Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şeyhmus Akbaş, ‘‘Meclis duygusal davrandı’’ derken, Nezirhan Oteli sahiplerinden Metin Devrimci ise ‘‘Açık söyleyeyim ben Saddam Hüseyin`in gitmesi ve bölgede huzur gelmesi için savaş istiyorum’’ diye konuştu.
RAFA KALKTI
Mardin`in Nusaybin İlçesi`nde yapımı bitme aşamasına gelen Cizre karayolu üzerindeki 154 işyeri kapasiteli küçük sanayi sitesini 10 gün önce inceleyen ABD`liler, burayı depo olarak kullanmak için 250 bin dolara kiraladı. ABD`nin Mardin`de kiraladığı ikinci yer olan organize sanayi sitesinde un ve yağ fabrikası tesislerine ise ABD askerleri tamamen yerleşti.
Bölgede konuşlanacak ABD`li komutanların üs merkezi haline getirmeyi planladığı konaklama yerlerinden biri de Irak sınırına 120 kilometre mesafedeki Nusaybin`deki Nezirhan turistik tesisleri. New York Times`a da övücü bir yazıyla konu olan 280 dönüm arazi üzerinde kurulu, 74 odalı, 160 yataklı, yüzme havuzlu, saunalı, Türk hamamlı küçük bir tatil köyü görünümünde olan Nezirhan tesislerinde de bir süre önce ABD`li yetkililer incelemelerde bulundu. Irak sınırına yakın olan en modern tesislerin sahibi 3 kardeşten Metin Devrimci de bölgedeki diğer işadamları gibi umudunu bölgede konaklayacak ABD`lilere bağladı. Yetki tezkeresinin meclisten geçmemesine tepki gösteren işadamı Metin Devrimci, ‘‘13 yıldır hiçbir iş yapmadan ayakta durmaya çalışıyoruz. Burada Körfez Savaşı`ndan önce 300 kişi çalışıyordu. Ancak şimdi 40 işçimiz var. Biz belirsizliğin bir an önce ortadan kalkmasını istiyoruz. ABD askerlerinin buraya gelmesi kısa vadede çok büyük ekonomik katkı yapacak. Uzun vadede ise bölgenin geleceği belirlenecek. Irak`ta Saddam Hüseyin`in devrilmesini ve bölgenin yeniden eski canlılığına kavuşmasını istiyoruz. Bunun için savaş gerekiyorsa, açık söyleyeyim savaş isteyenlerden biriyim’’ dedi.
Savaş kaçınılmazsa Türkiye de yer almalı
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Bedrettin Karaboğa ise Güneydoğu`nun sadece savaşla anılmaması gerektiğini belirtti. Karaboğa, şunları söyledi: ‘‘Bölgemizin 16 yılı savaşa gitti. Körfez Savaşı da buna tuz biber ekti ve ekonomik olarak adeta çöktük. Bölge halkı savaşın tahribatlarını çok iyi bilen bir toplumdur. Biz savaşa karşıyız. Bölgemiz sadece savaş senaryolarıyla anılıyor. Ekonomik alanda ise unutuluyor. Bölgenin ekonomik ve sosyal yapılanması için tedbir alınması gerekiyor. Bu tezkerenin çıkmaması elbetteki meclisin kararıdır. Ama komşu bir ülkede savaş çıkarsa Türkiye de bu kadar duyarsız kalmamalı. Türkiye ekonomik ve sosyal yapılanmaları dikkate alarak bu savaşta olmalıydı. Biz işadamları olarak bölgemize ekonomik yatırım yapılmasını umut ediyorduk. En azından nitelikli sanayi bölgelerinin kurulması ve GAP projesinin bitirilmesi konusunda ABD`nin yardımcı olacağına inanıyorduk.’’