Tekstilcinin umudu euro
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2001 00:00
Tekstil sektörüne 1980`den sonra bol sıfırlı verilen teşvikler, ters etki yarattı.
Her köşe başında bir tekstil atölyesinin açılmasıyla tekstil ürünlerinde yığılmalar başladı. İhracatın yeterince yapılamaması, iç tüketimle stokların eritilememesi, teşviklerin verildiği yıllarda kabarık olan tekstilci listesinin yavaş yavaş azalmasına neden oldu.
Ülke ekonomisinde yaşanan kriz, dış pazarlarda payların azalması, Türkiye imajının kötü olması, faizlerin artması ve son olarak likidite sıkıntısı tekstil ve hazırgiyim sektörünü olumsuz etkiledi. Bunların dışında sektörün kendi yaşadığı SSK primlerinin, pamuk ve enerji fiyatlarının artması ve hayali ihracatın manşetlerden inmemesi gibi sıkıntılar, sektöre yılın son darbesiydi. Bütün bu etkenlerin sonucunda 2000 yılı hazırgiyim ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 1.2 oranında geriledi. Tekstil ihracatı 1.1 oranında artsa da hazırgiyimin toplam ihracat içindeki payının tekstilin payının 3 katı olduğu düşünüldüğünde genel sektör toplamında bir düşüş yaşandı. Hazırgiyim sektörü 1999 yılını 98`e göre yüzde 6.5, 2000 yılını da bir önceki yıla göre yüzde 1.2 oranında gerileyerek kapattı. 2000 yılında, 1999 kriz yılı olduğu için baz alınan yıl 1998 oldu. 1998`e göre tekstil ve hazırgiyim sektöründe tam olarak yüzde 7.7 oranında gerileme yaşandı.
Serbest ticaret:
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Güngör Keşçi, 2000 yılında yaşanan problemlerin, bir çoğuna göre `batıcı problemler` değilmiş gibi göründüğünü ve hafife alındığını söyledi. 2001`de ekonomi yönetiminde aksi bir uygulama olmadığı takdirde, 2001`in kötü geçeceğini söyleyen Keşçi, Umarım 2001 kötü başlayıp iyi biter. Sanayiciler üretmeye, iharacatçı işini yapmaya gayret gösterecek, ama tek başına bunu yürütmeleri mümkün değil, politik desteğin olması gerekir dedi.
Bir önceki yılın yüzde 99 oranında muhafaza edilmiş gibi göründüğünü belirten Keşçi, Sene sonunda faiz fırladı, uluslararası pazarlar daraldı likidite sorunu başladı, Eximbank kredileri bulunamaz oldu diyor. 2001 yılına dair beklentileri somut olarak sorduğumuzda ise Belirsizlikler var şeklinde cevap alıyoruz. Keşçi, Enerji ve işçi maliyetlerinin arttığı, faizlerin fırladığı bir ortamda düşük enflasyon beklenemez, bu mümkün değil. Böyle bir ortamın etkisi direk fiyat artışı şeklinde yansıyacak diyor.
2000 başında yüzde 3-5 civarında artış beklediklerini söyleyen Keşçi, pamuk, SSK, enerji maliyetlerinin artışı nedeniyle sektörde büyük dalgalanmaların olduğunu ancak bunlara rağmen ihracatçının yeni yıla ümit içinde başlamak istediğini söylüyor. Bütün umudun eurodaki artış olduğunu söyleyen Keşçi, Ancak enerjinin, istihdamın, hammaddenin yüksek olduğu bir ortamda markın değerinin artmasının da bir faydası olmaz diye konuştu. (YENİ BİNYIL)
Her köşe başında bir tekstil atölyesinin açılmasıyla tekstil ürünlerinde yığılmalar başladı. İhracatın yeterince yapılamaması, iç tüketimle stokların eritilememesi, teşviklerin verildiği yıllarda kabarık olan tekstilci listesinin yavaş yavaş azalmasına neden oldu.
Ülke ekonomisinde yaşanan kriz, dış pazarlarda payların azalması, Türkiye imajının kötü olması, faizlerin artması ve son olarak likidite sıkıntısı tekstil ve hazırgiyim sektörünü olumsuz etkiledi. Bunların dışında sektörün kendi yaşadığı SSK primlerinin, pamuk ve enerji fiyatlarının artması ve hayali ihracatın manşetlerden inmemesi gibi sıkıntılar, sektöre yılın son darbesiydi. Bütün bu etkenlerin sonucunda 2000 yılı hazırgiyim ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 1.2 oranında geriledi. Tekstil ihracatı 1.1 oranında artsa da hazırgiyimin toplam ihracat içindeki payının tekstilin payının 3 katı olduğu düşünüldüğünde genel sektör toplamında bir düşüş yaşandı. Hazırgiyim sektörü 1999 yılını 98`e göre yüzde 6.5, 2000 yılını da bir önceki yıla göre yüzde 1.2 oranında gerileyerek kapattı. 2000 yılında, 1999 kriz yılı olduğu için baz alınan yıl 1998 oldu. 1998`e göre tekstil ve hazırgiyim sektöründe tam olarak yüzde 7.7 oranında gerileme yaşandı.
Serbest ticaret:
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Güngör Keşçi, 2000 yılında yaşanan problemlerin, bir çoğuna göre `batıcı problemler` değilmiş gibi göründüğünü ve hafife alındığını söyledi. 2001`de ekonomi yönetiminde aksi bir uygulama olmadığı takdirde, 2001`in kötü geçeceğini söyleyen Keşçi, Umarım 2001 kötü başlayıp iyi biter. Sanayiciler üretmeye, iharacatçı işini yapmaya gayret gösterecek, ama tek başına bunu yürütmeleri mümkün değil, politik desteğin olması gerekir dedi.
Bir önceki yılın yüzde 99 oranında muhafaza edilmiş gibi göründüğünü belirten Keşçi, Sene sonunda faiz fırladı, uluslararası pazarlar daraldı likidite sorunu başladı, Eximbank kredileri bulunamaz oldu diyor. 2001 yılına dair beklentileri somut olarak sorduğumuzda ise Belirsizlikler var şeklinde cevap alıyoruz. Keşçi, Enerji ve işçi maliyetlerinin arttığı, faizlerin fırladığı bir ortamda düşük enflasyon beklenemez, bu mümkün değil. Böyle bir ortamın etkisi direk fiyat artışı şeklinde yansıyacak diyor.
2000 başında yüzde 3-5 civarında artış beklediklerini söyleyen Keşçi, pamuk, SSK, enerji maliyetlerinin artışı nedeniyle sektörde büyük dalgalanmaların olduğunu ancak bunlara rağmen ihracatçının yeni yıla ümit içinde başlamak istediğini söylüyor. Bütün umudun eurodaki artış olduğunu söyleyen Keşçi, Ancak enerjinin, istihdamın, hammaddenin yüksek olduğu bir ortamda markın değerinin artmasının da bir faydası olmaz diye konuştu. (YENİ BİNYIL)