TCMB Başkanı Karahan'dan faiz ve enflasyon açıklaması

Güncelleme Tarihi:

TCMB Başkanı Karahandan faiz ve enflasyon açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2025 11:11

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, en önemli önceliklerinin fiyat istikrarı olduğunu yineleyerek, "Sıkı para politikası duruşumuzu devam ettireceğiz. Dezenflasyon sürüyor ve sürecek." dedi. Karahan, politika faiz kararını toplantı bazlı almaya devam edeceklerini ve gerektiğinde para politikası duruşunu sıkılaştıracaklarını belirtti.

Haberin Devamı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, JW Marriott Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, Merkez Bankası olarak reel sektörle çift yönlü iletişime önem verdiklerini bildiren Karahan, makro ve mikro verilerden yaptıkları analizleri saha görüşmelerinden elde ettikleri bilgilerle desteklediklerini, bu bilgileri hem karar alma süreçlerinde kullandıklarını hem de çeşitli sektörlerdeki durum ve yapısal sorunlar hakkında tespit yapma fırsatı bulduklarını söyledi.

Karahan, bu kapsamda 2025 yılında 2 bin 500'den fazla firmayla, son 5 yılda da yaklaşık 15 bin firmayla görüştüklerini ifade ederek, bu sene bu iletişimi bir adım öteye taşımaya karar verdiklerini ve "Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm" adlı toplantılar yapmaya başladıklarını, yeni yılda da bu toplantılara devam edeceklerini bildirdi.

Haberin Devamı

Merkez Bankası olarak üç temel öncelikleri olduğunu, bunların "rezerv yeterliliğini sağlamak", "kur korumalı mevduat (KKM) bakiyesini azaltmak" ve "fiyat istikrarını tesis etmek" olduğunu anlatan Karahan, Merkez Bankası net rezervlerinde 120 milyar dolardan fazla artış kaydettiklerini, rezervlerin artık günlük bazda takip edilmediğini söyledi.

Karahan, koşullu yükümlülük olan KKM hesaplarının bakiyesinin 143 milyar dolara ulaştığına, şu anda bu bakiyenin 1 milyar doların altına indiğine dikkati çekerek, bu konuyu da başarıyla gündemden çıkardıklarını ifade etti.

En önemli önceliklerinin fiyat istikrarı olduğunu dile getiren Karahan, sözlerine şöyle devam etti:

"En önemli diyorum çünkü rezerv ve KKM konularının kök sebebi olan yüksek enflasyon, aynı zamanda vatandaşın alım gücünü ve yaşam standardını düşürüyor. Bu nedenle ilk olarak enflasyonu kontrol altına almayı hedefledik. Aldığımız tedbirlerle enflasyonun yüzde 75'i aşmamasını sağladık. Daha sonra dezenflasyonu tesis ettik ve geldiğimiz noktada enflasyonun yüzde 31 seviyesine indiğini görüyoruz. Fiyat istikrarının sağlanması amacı doğrultusunda aldığımız mesafeyi önemsiyoruz. Hem kısa dönem göstergeler hem de orta vadeli görünüm, bize dezenflasyonun sürdüğünü ve süreceğini gösteriyor. Bu düşüşün kalıcılığını sağlamak için sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Bu dönemde uygulanan politikaların reel sektör üzerine birtakım etkileri söz konusu. Ancak geldiğimiz noktada ekonomideki büyümenin, kompozisyonun değişerek devam ettiğini görüyoruz."

Haberin Devamı

"YÜKSEK ENFLASYON DÖNEMLERİNDE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK SON DERECE DÜŞÜK"

Karahan, fiyat istikrarının sağlanmasıyla birlikte kalıcı ve genele yayılan refah artışına ulaşılacağını belirtti.

Fiyat istikrarının önemine ilişkin de değerlendirmede bulunan Karahan, "Yüksek enflasyon dönemlerinde büyümenin çok oynak olduğunu görüyoruz. Bazı dönemlerde çok yüksek olabilen büyüme, takip eden dönemlerde yavaşlayabiliyor. Maliyet artışları da benzer şekilde hareket ediyor. Bu nedenle de yüksek enflasyon dönemleri genelde öngörülebilirliğin son derece düşük olduğu dönemler. Bunun neticesinde de böyle dönemlerde uzun vadeli planların ve uzun vadede verimlilik artışı sağlayacak yatırımların yapılması zorlaşıyor. Dolayısıyla, bu dönemler uzun sürdüğü takdirde ekonominin verimliliği düşüyor ve uzun vadeli potansiyeli de zarar görüyor." diye konuştu.

Haberin Devamı

Karahan, fiyat istikrarı sağlandığında aynı zamanda öngörülebilirliğin de tesis edildiğini bildirerek, "Fiyat istikrarı demek faizlerin kalıcı olarak düşük olması demek ve finans sektörü tarafından uzun vadeli finansmanın uygun koşullarda sağlanabilmesi demek. Uzun vadeli finansman imkanı ve öngörülebilirlikle birlikte düşük enflasyon, yatırım ortamında ciddi bir iyileşme sağlar. Bu iyileşme ile beraber uzun vadeli yatırımlar yapılabilir hale gelir. Ülkenin büyüme potansiyeli artar, büyüme sürdürülebilir hale gelir. Büyümenin getirdiği refah artışı, toplumun birçok kesimi tarafından daha dengeli şekilde paylaşılabilir." dedi.

Enflasyonun 2003'e kadar ortalamada yüzde 70 seviyelerinde seyrettiğini, sonrasındaki süreçte sıkı para ve maliye politikaları ile yapısal reformlarla düşük enflasyon ve fiyat istikrarı dönemine geçildiğini anımsatan Karahan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"15 senelik sürede göreli olarak fiyat istikrarının sağlandığını görüyoruz. Göreli diyorum, çünkü bu dönemde enflasyon ortalamada tek hanede olsa da yine de Merkez Bankası hedefi olan yüzde 5'in üzerinde seyretti. Bu dönemde uzun süre sıkı bir para politikası uygulandı. Aynı zamanda maliye tarafında harcamaların kısıldığı, kontrollü gittiği ve teşviklerin sınırlı olduğu bir dönem yaşadık. Bu şartlar altında, özellikle paranın göreli olarak pahalı olduğu ortamda, yatırımların zayıflamasını beklersiniz. Ancak 2004'te başlayan süreçten sonra zayıflamak bir yana, yatırım büyümesinin ciddi ölçüde hızlandığını görüyoruz."

Karahan, yüksek enflasyon döneminde yüzde 5'lerde seyreden yıllık yatırım büyümesinin sonraki 15 yılda neredeyse yüzde 8'i gördüğünü belirterek, bu dönemde para politikası sıkı olsa da yatırım ortamındaki iyileşme, öngörülebilirliğin artması ve fiyat istikrarının getirdiği uzun vadeli faizlerde kalıcı düşüşün yatırımları hızlandırdığını söyledi.

Haberin Devamı

Türkiye'nin 2020'den sonra ise yeniden yüksek enflasyonla tanıştığını aktaran Karahan, "Bu 5 yıllık süreçte enflasyon, ortalama olarak yaklaşık yüzde 45 olarak gerçekleşti. Bu dönem aynı zamanda para politikasının gevşek olduğu, kredi maliyetlerinin düşük tutulduğu ve kredi miktarının da oldukça bol olduğu bir dönemdi. Yani yatırım yapmak isteyenin, finansmana ulaşmak isteyenin, ne erişim ne maliyet açısından zorlanmayacağı bir ortamdı." diye konuştu.

Karahan, böyle bir dönemde yatırımların hızlanmasının bekleneceğini, ancak verilere göre fiyat istikrarı döneminde neredeyse yüzde 8'i bulan yatırım büyümesinin, söz konusu dönemde hızlanmadığını aksine yavaşladığını kaydetti.

BAKMADAN GEÇME!