Güncelleme Tarihi:
“Küresel ısınmadan nüfus artışına, salgın hastalıklardan afetlere, savaşlardan göçlere kadar, birçok etken, sektörümüzü daha da önemli hale getirdi. Yeni normal dediğimiz bu etkilere karşı, gıda arz güvenliğimizi sorunsuz şekilde sağladık. 2023 yılında, 68.5 milyar dolarlık tarımsal hasılayla, Avrupa’da birinci, dünyada ise dokuzuncu sırada yer aldık” diyen Yumaklı şunları söyledi:
Şimdi beş yıl sonraya, 2030’a hep birlikte gidelim. Ülke nüfusumuz 88 milyonun üzerine, misafir edeceğimiz turist sayımız ise 70 milyona ulaşacak. Artan kent nüfusu ve azalan kırsal nüfus, gıda arz güvenliğimizdeki arz talep projeksiyonunu etkileyecek. Bu durumda, gıda arz güvenliğimizi sağlamak ve rekabet gücümüzü artırmak için, bugünden daha çok üretmemiz gerekecek. Peki bu üretimi yaparken bizleri ne gibi sorunlar bekleyecek? Küresel ısınmanın etkilerini, Akdeniz kuşağında olduğumuz için daha çok hissedeceğiz.
TEMEL SORUN ZİNCİRİN KIRILMASI
Tarım ve gıda; üretim-yönetim ve tedarikten oluşan bir zincir. Dünyanın temel sorunlarından birisi, artık bu zincirin kırılmış olması. Görünen o ki, birçok riskle ve bunların getirdiği farklı sınamalar ve meydan okumalarla karşı karşıya kalacağız. Bunlara karşı, dirençli bir tarım orman sektörü oluşturmak zorundayız. Şûramızın vizyonunu 5 ana başlıkta birleştirdik. Bilimsel temelli yaklaşım, katılımcılık ve işbirliği, sürdürülebilirlik, yenilikçilik, gelecek odaklı bakış açısı. Şûra üyelerimiz 87 üniversiteden 251 akademisyen, 229 farklı STK’dan 355 temsilci, özel sektörden 177 katılımcı ve 555 kamu personelinden oluşuyor.”