Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2003 11:234dk okuma
Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zafer İncecik, aldıkları siparişlerin sanayide hızlı canlanma olacağına işaret ettiğini söyledi. İncecik,‘‘Hem Türkiye hem de yurt dışında tesis kurma hazırlığındaki Türk girişimcilerden özellikle otomasyon sistemleri ve enerji konusunda siparişler alıyoruz’’ dedi.
Dünya çapında önde gelen bir e-iş şirketi olmayı hedefleyen Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Zafer İncecik, aldıkları yeni siparişlerin sanayide hızlı canlanma olacağına işaret ettiğini söyledi. İncecik,‘‘Hem Türkiye hem de yurt dışında tesis kurma hazırlığındaki Türk girişimcilerden özellikle otomasyon sistemleri ve enerji konusunda siparişler alıyoruz’’ dedi.
Reel faizlerin düşmeye başlamasıyla birlikte girişimcilerin önünün açıldığını belirten İncecik, ‘‘Ancak devletin vergi gelirlerini doğru kullanması ve yatırımlara yöneltmesi lazım’’ uyarısında bulundu. Elektrik ve elektronik alanında güçlü olan Siemens`in dünya genelinde 80 milyar
Euro cirolu bir şirket olduğunu hatırlatan Zafer İncecik, Türkiye`de ise bu yıl 1.5 milyar Euro`ya ulaşmayı beklediklerini söyledi.
Enformasyon ve komünikasyon, otomasyon ve kontrol, beyaz eşya, enerji, ulaşım sistemleri, tıp cihazları, bina yönetimi ve hizmetleri başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Zafer İncecik ile, Türk ekonomisinden Siemens`in hedeflerine uzanan bir sohbet yaptık.
Ekonominin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- Ülkenin önü açık. Devletin vergi gelirlerini doğru kullanması ve yatırımlara yöneltmesi lazım. Yatırımların önü hep tıkalı. Altyapıya yönelik yatırımları yapmalısınız ki, büyüyebilesiniz. Ticaret ortamının oluşması için bile altyapıya ihtiyacınız var. Bir yerden bir yere hızlı bir şekilde gidebilmeniz, malınızı en uygun fiyatla, en hızlı şekilde gönderebilmeniz, projeleri, verileri bilgisayarınızdan hızla gönderip alabilmeniz lazım. Bu da altyapıyla oluyor. Türkiye`de demiryolu ağı eksik. Veri haberleşme altyapısı Türkiye`de çok zayıf. Özelleştirmeden sonra ancak altyapı yatırımları yapılabilecek.
Yatırımlarda geçmişe nazaran hareketlilik var mı?
- Evet, bence bunda faizlerin düşmesi önemli rol oynuyor. Reel faizlerin yüksek olması girişimcileri tedirgin ediyordu. Vergilerin borç ödemek için kullanılması yerine, yatırımlarda kullanılması lazım. İç borcu ödemek için vergiyi kullandığınız zaman, yüksek reel faizler de insanları yatırım yapmaktan caydırıyor. Şu anda reel faizin düşmesini memnuniyetle izliyoruz. Hem Merkez Bankası faizleri düşürüyor, hem de Hazine borçlanma faizlerini aşağı çekiyor. Artık yatırımların önü açılıyor. Hem Türkiye için, hem de Türkiye dışındaki yatırımlar için otomasyon kontrol sistemleri ve enerji konusunda yeni siparişler alıyoruz.
İzlenen siyasi politikaları nasıl buluyorsunuz?
- Siyasi stabilite bugün kurulmus gözüküyor, bunu canı gönülden destekliyoruz. Böyle de gitmesi lazım. Kararlılığı herkes görüyor ve güven hissi pekişiyor. Bu pekiştikçe de hem faizler düşüyor, hem de insanlarda kuşku ortadan kalkınca `Paramı ne yapayım?` sorusunun cevabı daha açık ortaya çıkıyor. Yatırıma yöneliyor. Bunun reçetesi burada. Ben kararlılığımızı ve güvenimizi bu şekilde devam ettirebilirsek ki ben edeceğinden de eminim, o zaman Türkiye`nin önü açılır.
2004 yılı için Siemens`in beklentileri neler?
- Genelde içinde bulunduğumuz pazardan daha hızlı büyümek isteriz. Şirketin devamını sağlamak için yarışta en önlerde koşmanız lazım. Türk Telekom`un özelleşmesi sonucunda bu alanda bircok yatırım yapılacak özel sektör tarafından. Bu konuda onların taleplerini karşılamak için hazırlıklarımız var. Aria ve Aycell`in birleşme sürecinde de yeni yatırımlar olacaktır. Özel sektörde hareketlilik başladı. Telekomünikasyonun hareketlenmesi, ticarete de yansıyacaktır. Türkiye`de demiryollarında da çok eksiklikler var. Toplu taşımacılık projelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz.
Siemens dünyasında Türkiye`nin yeri nerede?
- Siemens`in cirosu yaklaşık 80 milyar Euro. Siemens Türkiye olarak ise bu yıl sonundaki ciro beklentimiz 1.5 milyar Euro. Bu cironun da yaklaşık yarısını Siemens Sanayi`de yapacağız. Türkiye`nin elektrik-elektronik pazarı toplam 15 milyar Euro civarında. Bu Pazar 8 milyon nüfuslu Avusturya`da da 15 milyar Euro. Italya`da 180 milyar Euro, Almanya`da 260 milyar Euro.
Türkiye`nin rekabet gücü nasıl artar?
- Türkiye`de ücretlerin düşüklüğünü, birim maliyetteki verimliliğin düşüklüğüne bağlıyorum. Türkiye artık ucuz işçilikle önplana çıkamaz. Yeni fikirler ortaya çıkarması, bunları geliştirip satması, benzer ürünleri başkasından daha önce ve daha iyi yapması, kár etmesi lazım.
Beyaz yakalıya mesai saati yok
7 bin çalışanı sahip Siemens Türkiye`de, fabrika işçileri dışında kalan çalışanlar için mesai saati diye bir uygulama yok. Ücretlendirmede ‘‘Balance Score Card’’ sistemini Siemens Almanya`dan önce uygulamaya başladıklarını söyleyen Siemens Yönetim Kurulu Başkanı Zafer İncecik, ‘‘Bütün çalışanlarımızı hedeflerle yönetiyoruz. Beyaz yakalılarda mesai saati yok’’ dedi.
ZAFER İNCECİK
Siemens Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dr. Zafer İncecik, 1942 İzmir doğumlu. St. George Avusturya Lisesi`nden mezun olan İncecik, Viyana`da başladığı yüksek öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi`nde tamamladı. Viyana Teknik Üniversitesi`nde yarı iletken fiziği üzerine doktora yapan Dr. İncecik, 1980-1986 yılları arasında Siemens AG Münih`te çalıştıktan sonra Türkiye`ye döndü. 1987-1992 arasında Teletaş`ta çeşitli görevler üstlenen Dr. İncecik, Temmuz 1992`de yeniden Siemens`de göreve başladı. O zamanki adı ile Simko`nun Ankara`da bulunan Telekomünikasyon faaliyetlerinin yöneticiliğini üstlendi. 1997`de Simko Ticaret ve Sanayi Genel Müdürlüğü ve Siemens Şirketler Grubu Koordinatörlüğü`ne getirildi. Mayıs 2001`den itibaren aynı zamanda Siemens Sanayi ve Ticaret Yönetim Kurulu Başkanlığı`na da atandı.