Şeytan üçgeni üç yılda 76.3 milyar dolar yuttu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2001 00:00
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye`nin son üç yılda 76.3 milyar dolarlık iç borç faizi ödediğini, rantiye kesiminin hükümetin, enflasyon-döviz fiyatı faiz oranı etrafında oluşturduğu şeytan üçgeninden beslendiğini öne sürdü.
CHP Ekonomi Masası tarafından hazırlanan raporda, son üç yılın iç borç faiz ödemelerinin toplamının 76.3 milyar dolar olduğu belirtilerek, bunun bütçenin üç yıllık toplamının yüzde 40`ına denk geldiği vurgulandı. 2001 yılı için ise 23 milyar dolarlık iç borç faiz ödemesinin öngörüldüğü hatırlatılan raporda, iç borçlanma faiz oranının program hedefi olan yüzde 20 yerine yüzde 40`a tırmanmasının, toplam faiz ödemelerinin ise 45 milyar dolara ulaşmasının kaçınılmaz olduğu savunuldu.
Son üç yılda 91.6 milyar dolar olanHazine faiz ödemelerinin beşte birinin dış borç faizinden, geri kalan bölümünün ise iç borç faiz ödemelerinden kaynaklanığı vurgulanan roparda, şöyle denildi:
Dolar üzerinden reel faiz, Ameriak`da yüzde 3, Avrupa ve Japonya`da yüzde 2, Türkiye`de ise yüzde 25. Bu karat ablo, daha çok vurgun, daha çok işsizlik. Daha çok yoksullaşma, gelir dağılımında daha çok adaletsizlik demektir. Bu çark kırılmadıkça ne enflasyon düşer, ne reel sektör canlanır, ne ihracat artar, ne Türkiye kalkınır, ne AB`nin kapıları açılır, ne de toplumsal barış sağlanır. Rantiyek esimi, hükümetin `enflasyon-döviz fiyatı-faiz oranı` etrafında oluşturduğu şeytan üçgeninden besleniyor; `saat zinciri` üzerinden her yıl trilyonlar vuruyor. Bedelini ise emeçiler, üreticiler, üretenler ve reel ekonomi ödüyor.
Raporda, iç borç faizlerinin toplam vergi gelirlerine oranının 1985 yılında yalnızca yüzde 6.5 iken, 1990 yılında yüzde 21.27ye, 1998 yılında yüzde 61`e, 2000 yılında ise deprem vergilerine rağmen yüzde 89.1`e tırmandığı belirtilerek, Hükümetin çizmekte olduğu iyimser tabloya rağmen, bu trendin 2001 yılında da devam edeceği, halka hizmet, topluma yatırım, sosyal devlete destek amacıyla toplanan vergilerin bir avuç rantiye kesimine aktarılacağı görülmektedir denildi.
CHP Ekonomi Masası tarafından hazırlanan raporda, son üç yılın iç borç faiz ödemelerinin toplamının 76.3 milyar dolar olduğu belirtilerek, bunun bütçenin üç yıllık toplamının yüzde 40`ına denk geldiği vurgulandı. 2001 yılı için ise 23 milyar dolarlık iç borç faiz ödemesinin öngörüldüğü hatırlatılan raporda, iç borçlanma faiz oranının program hedefi olan yüzde 20 yerine yüzde 40`a tırmanmasının, toplam faiz ödemelerinin ise 45 milyar dolara ulaşmasının kaçınılmaz olduğu savunuldu.
Son üç yılda 91.6 milyar dolar olanHazine faiz ödemelerinin beşte birinin dış borç faizinden, geri kalan bölümünün ise iç borç faiz ödemelerinden kaynaklanığı vurgulanan roparda, şöyle denildi:
Dolar üzerinden reel faiz, Ameriak`da yüzde 3, Avrupa ve Japonya`da yüzde 2, Türkiye`de ise yüzde 25. Bu karat ablo, daha çok vurgun, daha çok işsizlik. Daha çok yoksullaşma, gelir dağılımında daha çok adaletsizlik demektir. Bu çark kırılmadıkça ne enflasyon düşer, ne reel sektör canlanır, ne ihracat artar, ne Türkiye kalkınır, ne AB`nin kapıları açılır, ne de toplumsal barış sağlanır. Rantiyek esimi, hükümetin `enflasyon-döviz fiyatı-faiz oranı` etrafında oluşturduğu şeytan üçgeninden besleniyor; `saat zinciri` üzerinden her yıl trilyonlar vuruyor. Bedelini ise emeçiler, üreticiler, üretenler ve reel ekonomi ödüyor.
Raporda, iç borç faizlerinin toplam vergi gelirlerine oranının 1985 yılında yalnızca yüzde 6.5 iken, 1990 yılında yüzde 21.27ye, 1998 yılında yüzde 61`e, 2000 yılında ise deprem vergilerine rağmen yüzde 89.1`e tırmandığı belirtilerek, Hükümetin çizmekte olduğu iyimser tabloya rağmen, bu trendin 2001 yılında da devam edeceği, halka hizmet, topluma yatırım, sosyal devlete destek amacıyla toplanan vergilerin bir avuç rantiye kesimine aktarılacağı görülmektedir denildi.