Sanayideki düşüş 13 aydır sürüyor
Sanayi üretiminde, ekonomik krizin başladığı geçen yıl şubatta başlayan azalma 13 aydır sürüyor. Sanayi üretimi, krizin başladığı Şubat 2001`e göre ise yüzde 4.5 geriledi. Şubat sanayi üretimi ocaktaki seviyesinin ise yüzde 4.8 altında kaldı.
DİE`den yapılan açıklamaya göre, geçen yılın aynı ayına göre bu yıl şubatta imalat sanayi üretimi yüzde 4.5, elektrik, gaz ve su sektörünün üretimi yüzde 6.3, madencilik sektörünün üretimi yüzde 0.4 azaldı. Buna bağlı olarak toplam sanayi üretimi, Şubat 2001`e göre yüzde 4.5 geriledi.
13 aydır düşüyor
Sanayi üretimindeki azalma 13 aydır aralıksız sürüyor. Ocak 2001`de, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.5 artış gösteren sanayi üretimi, krizin başladığı şubatta azalmaya başlamıştı. Şubat 2001`de, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.9 azalan sanayi üretimi, martta yüzde 7.6, nisanda yüzde 9.6, mayısta yüzde 9.4, haziranda yüzde 10.1, temmuzda yüzde 11, ağustosta yüzde 10.8, eylülde yüzde 9.2 azalmıştı. Sanayi üretimindeki düşüş ekimde yüzde 13.6`ya, kasımda yüzde 14.4`e kadar yükselmişti. Aralıkta yüzde 9.1 azalan sanayi üretimi, bu yıl ocakta da yüzde 2.8`lik gerileme kaydetti.
İki aylık ortalama düşüş
Sanayi üretiminde iki aylık ortalama düşüş yüzde 3.7 oldu. Bu dönemde, imalat sektöründe üretim yüzde 4, madencilikte yüzde 4.4, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 1.1 azaldı. 2001`in aynı döneminde sanayi üretimi iki aylık ortalamada yüzde 1 artmıştı.
Karamsarlık artıyor Karamsarlık artıyor
Nursel KARSAVURAN
TÜSİAD`ın aylık olarak üyeleri arasında yaptığı anketin sonuçlarına göre sanayicilerin önümüzdeki üç aya ilişkin beklentileri iyimser değil. Ankete katılanların yüzde 42`si önümüzdeki üç ayda, yüzde 70.6`sı ise daha uzun vadede ekonomik durumda iyileşme olmasını bekliyor. Bu arada, işadamlarının korkularının başında siyasi istikrarsızlığın geldiği de belirlendi. Önümüzdeki üç aylık dönemde siyasi istikrarın kötüleşmesini bekleyenlerin oranı ocak ayında yüzde 27 iken, şubatta yüzde 36.7`ye yükseldi. Aynı kalacak diyen üyelerin oranı ise yüzde 83.5`ten yüzde 80`e geriledi.
Haziran ayından bu yana her ay üyeler arasında yapılan ankette gelecek üç ayda iyileşme bekleyenlerin oranı ocak ayında 47.6, aralık ayında ise 64 iken şubat ayında yüzde 42`ye düştü. Üyelerin şubat ayında üretim, satış ve stok değişkenlerinde bir miktar iyileşme görülürken, kredi kullanımında bir önceki aya göre azalma meydana geldi. TÜSİAD üyelerinin 2002 yılında büyüme tahminleri yüzde 2.7, TEFE`de yıl sonu tahmini yüzde 49.5, ve dolar kuru da 1 milyon 934 bin 461 lira oldu.
TÜSİAD üyesi işadamları gelecek üç ayda ekonomide bir iyileşme konusunda umutsuz. Aylık olarak yapılan ankete göre iş adamlarının yüzde 42`si gelecek üç ayda iyileşme beklerken, ocak ayında iyimser beklenti içinde olanların oranı yüzde 47.6, aralık ayında ise yüzde 64 düzeyinde idi. Gelecek üç ayda da ekonomide durumun aynı kalacağını bekleyenlerin oranı yüzde 52.2 ikin, bu oran ocak ayında yüzde 47.5 seviyesinde gerçekleşti. Ankete yanıt verenlerin yüzde 70.6`sı ise önümüzdeki bir yıl da ekonomide iyileşme olabileceği görüşünde. Gelecek bir yılda ekonominin daha iyi olacağını belirtenlerin oranı ocak ayında ise yüzde 71.3 seviyesinde oldu.
Siyasi istikrarsızlık endişesi
Önümüzdeki üç aylık dönemde siyasi istikrarın kötüleşmesini bekleyenlerin oranı ocak ayında yüzde 27 iken, şubatta yüzde 36.7`ye yükseldi. Aynı kalacak diyen üyelerin oranı ise yüzde 83.5`ten yüzde 80`e geriledi. Gelecek bir yıl içinde daha istikrarsız siyasi yapı öngörenlerin oranı ocak ayında 12.5 iken şubat ayında tırmanışa geçerek 21.7`ye yükseldi. Aynı kalacak diyenlerin oranı da ocak ayındaki yüzde 63.8 seviyesinden yüzde 56.5`e geriledi. TÜSİAD üyeleri siyasi istikrar için öncelikli önlemler arasında siyasi partiler ve seçim yasasında değişiklik istediler. Ocak ayında üyelerin yüzde 22`si siyasi partiler, yüzde yüzde 21`i seçim sisteminde değişiklik isterken şubat ayında aynı değişiklikleri isteyenlerin oranı sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 22 oldu. Üyeler siyasi istikrar için siyasi ve ekonomik kriterler açısından AB`ye uyumun hızlanması ve kamu kesiminin küçülerek eşgüdümün arttırılması gerektiğini sıraladılar.
Ekonomiyi olumsuz etkileyebilecek sorunlar arasında ilk sırada yüzde 19`luk payla hükümetten kaynaklanan sorunlar belirtilirken, yüzde 15 ile reel sektörün finansman sorunları ikinci sırada yer aldı. Üçüncü ve dördüncü sıradaki sorunlar ise yüzde 12`lik payla işsizlik ve toplumsal huzursuzluk ile yüksek iç borç stoku ve döndürülmesinde çıkabilecek güçlükler olarak sıralandı. Üyelerin çözüm önerileri arasında ilk sırada kayıtdışından başlayarak vergi yükünün tabana yayılması, ekonomi yönetiminin tek elde toplanması, doğrudan yabancı sermaye için gerekli yasal çerçeve ile özelleştirme olarak ifade edildi.`
MESS Üyelerin yarısı boş oturdu
İstanbul - Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası`na (MESS) üye işyerleri ekonomik krizden ciddi biçimde olumsuz etkilendi. MESS tarafından 136 üye işyerinde anket yoluyla yapılan araştırmaya göre, kriz nedeniyle 2001`de işyerlerinin yüzde 57`si üretime ara verdi. Söz konusu işyerlerinin yüzde 41`inde üretim 4 haftadan uzun süreyle kesintiye uğradı. MESS üyesi işyerlerinin yüzde 80`inde üretim miktarı ve yüzde 42`sinde ihracat azaldı. Yüzde 72`sinde istihdam düştü ve toplam 12 bin 338 çalışan işini kaybetti. 2001`de üye işyerlerinin yüzde 43`ü çalışanlarına topluca ücretsiz izin kullandırdı.
Eylül 2000`de kapasite kullanım oranı yüzde 59`un altında olan işyerlerinin oranı yüzde 19 iken, bu oran Eylül 2001`de yüzde 54`e kadar yükseldi.
İşyerleri gelecek 6 aya yönelik görüşlerini açıklarken, yüzde 61`i varlığını sürdürme mücadelesini vereceğini belirtti. Yüzde 84`ü girdi maliyetlerini üretimi etkileyen ön önemli unsur olarak vurgularken, yüzde 67`si işgücü maliyetini, yüzde 61`i vergi sistemini gösterdi.
Kredi faizleri yüksek
MESS üyesi işyerlerinin bankacılık sistemiyle ilgili karşılaştıkları en büyük sorunlar faizlerin yüksekliği, kredi almadaki zorluklar ve Eximbank kredilerinin yetersizliği olarak sıralandı. İşyerlerinin yüzde 80`i çalışma hayatını düzenleyen yasaların yetersiz ve katı olduğuna, yüzde 63`ü ise bürokrasinin, işçi çalıştırmaktan caydıran uygulamalara sahip olduğuna inanıyor.
Sanayinin krizi atlatabilmesi için, kaynakların israfa ve kamunun verimsizliğinin kapatılmasına değil, modernizasyon, teknolojik yatırımlar ve ar-ge`ye, ihracat ve eğitime yönlendirilmesi gerektiği vurgulanan araştırmada, ``Ülkemizin başta gelen sorunlarından biri olan işsizliğin ilacı yeni yatırım ve işyerleridir`` denildi. MESS üyeleri, yerli ve yabancı yatırımları teşvik edecek tedbirlerin de acilen alınmasını istedi.
- BIST
- DOLAR
- EURO
- ALTIN