Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2001 00:00
Sanayide yapılması gerekenleri hükümete bir raporla ilettiler. Ancak ilgi göremediler. Sanayiciler, 20 Ocak`ta Denizli`de biraraya gelerek stratejik kararlar alacak.
Aralık ayında yaşanan mali krizin etkileri devam ediyor. Her ne kadar IMF ve Dünya Bankası`ndan sağlanan kredilerle piyasalar rahatladıysa da, bu, reel sektörün krizin eşiğinde olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Son bir aydır hükümetle sürekli temas halinde olan sanayiciler, oda başkanları ve sektör temsilcileri bu girişimlerinden henüz bir sonuç alabilmiş değil. Hazırlanan raporlar, toplantılarda yapılan çıkışlarla sesini duyuramayan sanayiciler, bu kez de Denizli`de bir çıkışa hazırlanıyor. 20 ve 21 Ocak tarihlerinde Denizli`de sanayi odalarının konsey üyeleri ve başkanlarının katılımıyla bir konsey toplantısı yapılacak. Şimdilerde bu toplantıya yönelik önemli hazırlıklar yapılıyor.
Peki bu toplantıda neler gündeme gelecek? Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, öncelikle hükümete, reel sektörün içinde bulunduğu sıkıntıların anlatılacağını söylüyor. Reel sektörün şu anda önünde bulunan en büyük sıkıntının finansman olduğuna dikkat çeken Koçer, Son bir ayda bütün bankalar kredileri kesti diyor. Öncelikle buna yönelik tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Koçer`e göre, ihracat ve maliye konusunda da destek sağlanmalı. Felaket tellallığı yapmadıklarını ancak reel sektörde büyük bir sıkıntı yaşandığını söyleyen Koçer, 20 Ocak`ta bunların gündeme getirileceğini vurguluyor.
Aralık ayında TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği), reel sektörün rehabilitasyonuna yönelik hazırladığı raporu hükümet yetkililerine sunmuştu. Ancak bu konuda gerekli çalışmaların yapılmaması, sanayicileri yeniden harekete geçirdi. Taleplerin yine TOBB Başkanı Fuat Miras`ın sunduğu rapor çerçevesinde olması bekleniyor. Peki bankacılıktan vergi mevzuatına kadar reel sektöre ilişkin alınması gerekli tüm önlemleri sıralayan TOBB raporu neleri içeriyordu?..
BANKACILIKTA BİRLEŞMELER TEŞVİK EDİLSİN:
Raporda öncelikle bankacılıkta yapılması gerekenlere değiniliyor. Mali krizin başladığı bankacılık sektöründe kapsamlı bir yapısal düzenleme yapılması gerektiği vurgulanıyor. Rapora göre özellikle küçük ve orta boy bankaların birleştirilerek rehabilite edilmesi ve mali kaynakların güçlendirilmesi önemli. Bu bakımdan sektörde birleşme ve satın almaların özendirilmesi kaçınılmaz. Bu konuda banka birleşmelerinin teşvik edilmesi için düşünülen teşvikler isabetli bulunuyor. Bu teşviklerin tüm işletmelere de sağlanması gerektiği dile getirilirken, dış piyasalarda firmaların rekabet edebilmesi için birleşerek güçlenmelerinin zorunluluk olduğu belirtiliyor. Ayrıca kamu bankalarının da, kanunla belirlenen sürenin dolması beklenmeden hızla özelleştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
STOPAJ VERGİSİ KALDIRILSIN:
Sanayicilerin maliyetlerinde önemli bir ayağı oluşturan vergi konusunda ise yatırım indirimine uygulanmaya başlanan stopaj vergisinin mutlaka kısa bir süre içinde kaldırılması gerektiğinin altı çiziliyor. Bu stopaj vergisi yatırımları olumsuz yönde etkilediği belirtilerek şöyle devam ediliyor: Stopaj vergisi firmaların rekabet gücünü azaltıyor. Ayrıca yabancı yatırımların Türkiye`ye çekilmesini olumsuz etkiliyor.
Bir diğer öneri ise yatırım araçlarına yönelik. TOBB`a göre, sermaye piyasasının canlandırılması için her türlü hisse senedi alım-satımlarından elde edilen gelirler vergi kapsamı dışında bırakılmalı. Öneriler şöyle sürüyor: Kronik enflasyon, yüksek vergi oranları ve diğer ekleriyle sosyal sigorta primleri Türkiye`de kayıt dışı ekonomiyi artırıyor. Vergi gelirlerinin firmaların taşıma sınırını aşan ek vergilerle değil, artık kayıt dışı ekonominin kayda alınmasıyla artırılması gerekli. Bunun için ilk aşamada gıda ve giyeceklerden başlayarak KDV oranları aşağı çekilmeli ve sigorta prim oranlarının yeniden düzenlemesi sağlanarak etkin bir vergi denetim sistemi kurulmalı. Ekonomik gelişmeyi olumsuz etkileyen ve bu nedenle vergi potansiyelini daraltan ek vergi ve asgari geçim standardı gibi uygulamalar kaldırılmalı ve peşin tahsilatı altı aya çıkartılmalı.
YATIRIMLAR TEŞVİK EDİLSİN:
Üretimi artırıcı tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğine dikkat çekilen raporda, yatırımların teşvik edilmesi gerektiğine de dikkat çekiliyor. Türkiye`de enflasyonun kontrolünde arz yönlü politikaların da devreye sokulması kaçınılmaz bir gereklilik olarak görülüyor. Bu çerçevede yatırım ve üretimi artıracak tedbirlerin alınmasının önemine değiniliyor. Bu amaçla üretimi ve istihdamı artırmaya, Ar-Ge ve teknoloji geliştirmeye yönelik ihracat artırıcı selektif yatırım teşvikleri organize sanayi bölgelerinde kullandırılması raporda bir tedbir olarak sunuluyor. Bu konudaki diğer öneriler ise şöyle sunuluyor: Pek çok yerde ve kuruluşu yıllarca devam eden organize sanayi bölgeleri başlatmak yerine, eldeki imkan ve kaynaklarla orantılı sayıda ve bir yıl gibi kısa bir sürede başlayıp bitirilen organize sanayi bölgeleri kurma uygulamasına geçilmeli.
Sanayiyi rehabilite etmek, ihracatın önünü açmak, yatırımları hızlandırmak, istihdamı artırmak ve bölgesel dengesizlikleri gidermek için dış kaynaklı kredilere ihtiyaç var. Bu yapılabildiği takdirde mali krizin reel sektörü etkileme düzeyi oldukça azaltılacak. Tarım politikasının AB normlarına uydurulması bakımından destekleme politikalarında prim sistemine geçilmeli. Ayrıca hayvancılığın geliştirilmesi için hayvancılık organize sanayi bölgeleri kurulmalı.
KOBİ`lerin sermaye piyasalarından daha uygun koşullarla fon sağlamalarına imkan sağlamak için KOBİ`ler için bölgesel düzeyden başlayarak aşamalı biçimde Nasdaq türü menkul kıymet piyasaları oluşturulmalı. Bunun için Sermaye Piyasası Kanunu`nda yapılan son değişiklikler çerçevesinde SPK derhal çalışmalara başlamalı.
Yatırımların teşvikinde en önemli araç yatırım indirimi. Bu nedenle daha önce belirtildiği gibi yatırım indirimine getirilen stopaj vergisi mutlaka kaldırılmalı. Aksi halde imalat sanayinde teknoloji geliştirme ve modernizasyon yatırımları ile rekabet gücünün artırılması önemli ölçüde sınırlanmış olacak.
RUSYA VE ÇİN`E İHRACAT HIZLANDIRILSIN:
İhracatın mutlaka artırılması ve tüketim malları ithalatının kısıtlanması için köklü tedbirlerin alınmasının şart olarak görüldüğü raporda, buna ilişkin alınması gereken önlemler de yer alıyor. Tüketim malı ithalatının frenlenmesi için Gümrük Birliği ve uluslararası anlaşmalar uygun yöntemler uygulanmaya konulması gerekliliği üzerinde duran TOBB, zorunlu haller dışında teknik denetimler gümrüklerde gerçekleştirilmeli önerisinde bulunuyor. Ardından Tüm komşularımıza ihracat imkanlarımız bütünü ile değerlendirilmeli ve Rusya Federasyonu ile Çin`e yönelik ihracatımız hızla geliştirilmeli önerisini getiren TOBB raporunda şöyle devam ediliyor: Dış ticaret müşavirlerinin meslek kuruluşları mensupları arasından da seçilebilmesi imkanı geliştirilmeli. Eximbank kredilerinin süreleri bir ay uzatılmasına rağmen KDV iadeleri normal düzene dönünceye kadar bu sürenin üçer aylık dönemler itibariyle ertelenmesi uygun olacak.
Dahilde işleme rejimi hariç tutulmak üzere, hayali ihracata mesnet oluşturan
döviz taahhütlerinin tamamı bir kereye özgü affedilmeli ve izleyen dönemde sadece Eximbank kredileri ile dahilde işleme rejimi kapsamında döviz taahhüdü istenmeli.
SANAYİCİLER `İZLEME KOMİTESİ` İSTİYOR:
HÜKÜMETİN Uluslararası Para Fonu`ndan 10 milyar dolarlık ek finansman sağlaması ve özelleştirmede önemli kararların alınması, mali piyasalardaki krizin büyümesini durdurdu.
ANCAK mali krizin reel ekonomiye yansımasının azaltılması ve olumsuz etkilerinin giderilmesi için yeni ve kapsamlı tedbirlerin uygulamaya konulması gerekiyor.
BU yüzden sanayiciler, bu tedbirlerin de özel sektör ile kamunun içinde bulunacağı bir İstikrar Programını İzleme Komitesi tarafından izlenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bu nedenle ilk etapta bir İzleme Komitesi kurulması talep ediliyor.