Rodrik: Mucizeyi başardınız
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2002 09:12
Ünlü iktisat profesörü Dani Rodrik Türkiye`yi övdü: Dünya çapında firmalarınız var ekonomik istikrarsızlığa rağmen bunu gerçekleştirmek bir nevi mucize
Harvard Üniversitesi Uluslararası İktisat Profesörü Dani Rodrik, Türk sanayindeki gelişmelerin Güney Amerika ülkeleriyle kıyaslandığında olumlu, Güney Kore gibi bazı Doğu Asya ülkeleriyle karşılaştırıldığında ise geride kaldığını belirterek, ``Türkiye`nin endüstriyel performansını global kıstaslara göre değerlendirince ortaya çıkan görünüm, yarı dolu bir su bardağı gibidir`` dedi.
İstanbul`da dün başlayan Sanayi Kongresi`nde, `Türkiye Sanayileşmenin Neresinde` konulu Türkçe bir sunum yapan Rodrik, Türk sanayinde üretim, katma değer, istihdam ve ihracatın geçen yıllar içerisinde kat kat arttığını belirterek birçok sektörde Türkiye`nin en iyi firmalarının Amerika ve Avrupa`nın üst düzey firmalarıyla teknoloji seviyesi ve verimlilik alanlarında rekabet edebilecek duruma geldiğini ifade etti. Rodrik, ``Bütün bunlar son 25 sene boyunca Türkiye`nin yaşadığı o olağanüstü makro ekonomik istikrarsızlığa rağmen gerçekleşmiştir ki bu bir nevi mucize addedilmelidir`` diye konuştu.
Rodrik, ``Türkiye`nin endüstriyel performansını global kıstaslara göre değerlendirince ortaya çıkan görünüm, yarı dolu bir su bardağı gibidir`` diye konuştu.
Rodrik, Doğu Asya`dan alınacak en önemli dersin ise devlet ve özel sektör ortaklığının önemi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
``Ekonomik liberalizm ve dışa açılma her ne kadar önemli rol oynamışsa da Doğu Asya ekonomileri başarılarını sadece buna borçlu değildir. Bu ekonomilerde devlet ekonomiden elini çekip, özel sektöre (Buyrun alan sizin) dememiştir. Devlet özel sektörle ortak hareket etmiş, bazen yönlendirmiş, bazen caydırmış, hemen her zaman destek olmuştur. Bu bizim klasik plancılık şeklinde olmamıştır.
İstanbul-Bursa trafiği
Fiat Auto İş Geliştirme Bölümü Başkanı Jan Nahum da, 9 aylık rakamların umut verici olduğunu söyledi. Büyümeyi anlamanın en basit yolunun trafikteki kamyon adedine bakmak olduğunu hatırlatan Nahum, İstanbul-Bursa arasındaki kamyon trafiği Türkiye`nin GSMH`sindeki göstergelerden biri dedi.
Coca Cola Orta Avrupa, Avrasya ve Ortadoğu Grup Başkanı Dr. Cem Kozlu da, ``Hazırlıklarla fırsatın kesiştiği yer şanstır denir. Hakikaten şanslı bir noktadayız`` dedi. İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra kalkınma yarışında Doğu Asya`nın uyguladığı kalkınma reçetesine değinen Rodrik, 1960 yılında Türkiye`de kişi başı milli gelir 481 dolar, Kore`de 132 dolar ve Malezya`da 214 dolar iken 2000 yılında Türkiye`nin milli gelirinin 2 bin 500 dolar, Kore`nin 11 bin ve Malezya`nın kişi başına milli gelirinin ise 5 bin dolar olarak gerçekleştiğini hatırlattı.
Harvard Üniversitesi Uluslararası İktisat Profesörü Dani Rodrik, Türk sanayindeki gelişmelerin Güney Amerika ülkeleriyle kıyaslandığında olumlu, Güney Kore gibi bazı Doğu Asya ülkeleriyle karşılaştırıldığında ise geride kaldığını belirterek, ``Türkiye`nin endüstriyel performansını global kıstaslara göre değerlendirince ortaya çıkan görünüm, yarı dolu bir su bardağı gibidir`` dedi.
İstanbul`da dün başlayan Sanayi Kongresi`nde, `Türkiye Sanayileşmenin Neresinde` konulu Türkçe bir sunum yapan Rodrik, Türk sanayinde üretim, katma değer, istihdam ve ihracatın geçen yıllar içerisinde kat kat arttığını belirterek birçok sektörde Türkiye`nin en iyi firmalarının Amerika ve Avrupa`nın üst düzey firmalarıyla teknoloji seviyesi ve verimlilik alanlarında rekabet edebilecek duruma geldiğini ifade etti. Rodrik, ``Bütün bunlar son 25 sene boyunca Türkiye`nin yaşadığı o olağanüstü makro ekonomik istikrarsızlığa rağmen gerçekleşmiştir ki bu bir nevi mucize addedilmelidir`` diye konuştu.
Rodrik, ``Türkiye`nin endüstriyel performansını global kıstaslara göre değerlendirince ortaya çıkan görünüm, yarı dolu bir su bardağı gibidir`` diye konuştu.
Rodrik, Doğu Asya`dan alınacak en önemli dersin ise devlet ve özel sektör ortaklığının önemi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
``Ekonomik liberalizm ve dışa açılma her ne kadar önemli rol oynamışsa da Doğu Asya ekonomileri başarılarını sadece buna borçlu değildir. Bu ekonomilerde devlet ekonomiden elini çekip, özel sektöre (Buyrun alan sizin) dememiştir. Devlet özel sektörle ortak hareket etmiş, bazen yönlendirmiş, bazen caydırmış, hemen her zaman destek olmuştur. Bu bizim klasik plancılık şeklinde olmamıştır.
İstanbul-Bursa trafiği
Fiat Auto İş Geliştirme Bölümü Başkanı Jan Nahum da, 9 aylık rakamların umut verici olduğunu söyledi. Büyümeyi anlamanın en basit yolunun trafikteki kamyon adedine bakmak olduğunu hatırlatan Nahum, İstanbul-Bursa arasındaki kamyon trafiği Türkiye`nin GSMH`sindeki göstergelerden biri dedi.
Coca Cola Orta Avrupa, Avrasya ve Ortadoğu Grup Başkanı Dr. Cem Kozlu da, ``Hazırlıklarla fırsatın kesiştiği yer şanstır denir. Hakikaten şanslı bir noktadayız`` dedi. İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra kalkınma yarışında Doğu Asya`nın uyguladığı kalkınma reçetesine değinen Rodrik, 1960 yılında Türkiye`de kişi başı milli gelir 481 dolar, Kore`de 132 dolar ve Malezya`da 214 dolar iken 2000 yılında Türkiye`nin milli gelirinin 2 bin 500 dolar, Kore`nin 11 bin ve Malezya`nın kişi başına milli gelirinin ise 5 bin dolar olarak gerçekleştiğini hatırlattı.