Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Hükümet arasında yaşanan krizin faturası ağır oldu. Krizin Başbakan Bülent Ecevit tarafından kamuoyuna açıklanmasından sonra para ve sermaye piyasalarında yaşanan olumsuzluklar dün de artarak sürdü. Önceki gün en yüksek yüzde 760`ı gören gecelik repo faizleri dün sabah yüzde 300`den açıldıktan sonra hızla artarak en yüksek yüzde 3000`leri gördü. Repoda tarihi bir faiz görülürken Hazine, düzenlemeyi planladığı 7 ve 12 aylık ihaleleri iptal ederek, bir aylık ve dört ay vadeli
dolar cinsinden bono ihaleleri düzenledi. Bir aylık bono ihalesinde ortaya çıkan bileşik faizde istikrar programının uygulamaya girdiği günden bu güne kadar yapılan ihalelerde ortaya çıkan en yüksek faiz oldu. Bir aylık ihalede bileşik faiz yüzde 144.2 oldu. Böylece, Hazine 16 kasım 1999`dan bu yana ilk kez yüzde 100`ün üzerinde bir yıllık bileşik faizle iç borçlanmaya gitti.
Hazine yüzde 144.2 faizle borçlandı:
Hazine, kritik ihalede yıllık bileşik bazda yüzde 144.2 faizle 1.5 katrilyon liralık borçlanmaya gitti. Hazine bu borçlanmada 28 günlük bir süre için net yüzde 7.1 oranında faiz ödemek zorunda kaldı. Dört ay vadeli dolar cinsinden bono yoluyla da 530.1 milyon dolarlık borçlanmaya gidildi. Bir aylık bono ihalesinde gerçekleşen yüzde 92.43 oranındaki ortalama faizin yıllık bileşik getirisi ise yüzde 144.2 olarak gerçekleşti. İhalede en düşük yıllık bileşik faiz yüzde 33.37, en yüksek bileşik faiz yüzde 200.06 oldu. Böylece Hazine 16 kasım 1999`dan bu yana ilk kez yüzde 100`ün üzerinde bir yıllık bileşik faizle iç borçlanmaya gitti. Hazine geri ödemesini 21 Mart`ta yapacağı söz konusu borçlanma için 28 günlük sürede net yüzde 7.1 oranında faiz ödemek zorunda kaldı. Bankacılar, Hazine`nin 7 ve 12 aylık ihaleler yerine bir aylık bono ihalesine gitmesini son derece olumlu bir adım olarak değerlendirdiler. Böyle bir ortamda uzun vadeli ihalelerin büyük bir risk oluşturduğuna dikkat çeken bankacılar, ihalede oluşan faizin ise yüksek olduğunu ancak, vadenin kısa olması nedeniyle Hazine`nin üzerine gelecek yükün çok büyük olmadığını söylediler.
Limit açıklanmamıştı:
Hazine`nin bir ay vadeli bono ihalesine 1 katrilyon 770.3 trilyon liralık nominal tutarda teklif geldi. Bugün 3.9 katrilyon liralık iç borç geri ödemesi bulunan Hazine böylece ihalede net olarak 1 katrilyon 492.2 trilyon liralık net borçlanmaya gitti. İhale öncesi de kamu kurum ve kuruluşlarına 355.45 trilyon liralık satış yapan Hazine, toplam 1 katrilyon 847.65 trilyon liralık net iç borçlanma gerçekleştirdi. Yaşanan kriz nedeniyle, 2.9 ile 3.2 katrilyon lira borçlanma limitiyle düzenlediği 7 ay ve 12 ay vadeli iç borçlanma kağıt ihalelerini iptal eden Hazine, açtığı bir ay vadeli ihale için alt ve üst limit açıklamamıştı.
Hazine, dört ay vadeli dolar cinsinden bono ihalesinde ise 530.1 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Hazine`den yapılan açıklamada, 21 Şubat 2001 valör ve 21 Haziran 2001 itfa tarihli, 4 ay vadeli, yüzde 4 faiz ödemeli (yıllık basit yüzde 12) dolar cinsinden Hazine bonosu ihracına 530.1 milyon dolarlık talep geldiği ve bu taleplerin tamamının karşılandığı belirtildi. Böylece Hazine, bir ay vadeli bono ihalesi ve ihale öncesi kamuya yaptığı satışlar ve dolar cinsinden bonoyla yaklaşık 2.2 katrilyon liralık borçlanma gerçekleştirmiş oldu. Hazine yarın 3.9 katrilyon lira tutarında iç borç geri ödemesi gerçekleştirecek. Böylece piyasalarda net olarak 1.7 katrilyon lira kalacak.
Repo 3 bini gördü:
Repo piyasasında ilk işlem yüzde 300`den gerçekleşti. Daha sonra tırmanışa geçen gecelik repo faizleri saat 11.50 itibariyle 500`leri gördü. Öğlene doğru hızlı bir yükseliş grafiği çizen faizler maksimum yüzde 1000`i gördü. Hazine ihalelerinin açıklanması sonrasında repo faizlerindeki tırmanış daha da arttı. Maksimum yüzde 3000`leri gören repo faizleri günü 1112.19 ile önceki günün 794 puan üzerinden kapandı. Böylece yaşanan siyasi kriz, kasım ayında yaşanan likidite krizinden daha olumsuz bir hava estirdi. Kasım krizinde repo faizleri en yüksek yüzde 2200`leri görürken, dün faizler yüzde 3000`leri gördü. İnterbank`da ise gecelik faizler yüzde 2300`leri görerek yeni bir rekor yazdı.
Bono 35 puan arttı:
Bono piyasasında ise faizler, önceki günkü seviyelerine göre daha yüksek açıldı. Sabah saatlerinde daha çok gecelik faizlerin ve
döviz piyasasını izleyen bono piyasası, gecelik faizlerin yükselmesiyle birlikte tırmanışını sürdürdü. Piyasada daha önce aktif olan 11 Temmuz 2001 vadeli kağıtta faizler yüzde 100.79`dan açıldıktan sonra tırmanışa geçti. Sözkonusu kağıdın ortalama bileşik faizi önceki güne göre 34.57 puan artarak günü yüzde 103.35`ten kapattı. Dün bileşik yüzde 144.2 faizle ihalesi yapılan 21 Mart 2001 vadeli kağıdın faizi de tırmandı. Sözkonusu kağıt gün içerisinde yüzde 153`leri gördükten sonra günü yüzde 145.50`yle kapattı.
Nabzı tutmanın provasıydı:
Akbank Hazine Yönetmeni Kadir Konukoğlu, düzenlenen bir aylık ihalenin daha çok piyasanın nabzını tutmaya ve piyasanın ne gibi bir faiz oranı verdiğini öğrenmeye yönelik olduğunu vurguladı. Önceki gün yaşanan kriz gerginliğinden dolayı ihalenin çok büyük dönüş ve satış yapma yönünde olmadığını belirten Konukoğlu, bunun piyasaya referans olmaması gerektiğine dikkat çekti. Konukoğlu, Bu bir kereye mahsus, kriz ortamında TL ile ne kadar borçlanabilirimin biraz provası gibiydi. Sonuçta bir aylık ihalede bu kadar satış yapabilmesi de olumlu. Çünkü yapılan bir ay vadeli, bence en tehlikeli vadedir. Özellikle böyle kriz ortamında uzun vadeli olsa belki satış daha kolay olacaktı. Ancak faiz oranı çok kötü olmasına rağmen, en azından piyasanın hazinenin yanında olduğunu gösterme açısından oldukça olumludur dedi.
3.2 milyar dolar dönmedi:
Krizin çıkmasıyla birlikte Merkez Bankası`na yoğun bir şekilde döviz talebi gelmişti ve önceki gün 7.5 milyar dolar satılmıştı. Kaygı duyulan konu, döviz talebinin dün de gelip gelmeyeceğiydi. Ancak, Merkez Bankası dün beklenen repo ihalesini yapmayarak finans kurumlarını aldıkları dövizi geri satmaya zorladı. Öğlene kadar döviz satışı konusunda bir direngenlik gösteren finans kuruluşları Merkez Bankası`nın tutumunu sürdürmesi sonucunda döviz satışına başladılar. Dolayısıyla Merkez Bankası hedeflediğini gerçekleştirerek dün gün sonu itibariyle 4 milyar 324.3 milyon doları yeniden geri aldı. Ancak finans kuruluşlarının döviz satışına rağmen 3.2 milyar dolar geri dönmedi.
Bürokraside faiz endişesi:
Bürokratlar, dünkü Hazine ihalesinde oluşan yüzde 144`lük faiz seviyesinin çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, bu durumun yaşanan siyasi krizle birlikte risk primindeki ani artışı simgelediğini ve Program`ın en kritik döneminin yaşandığını söylediler. Enflasyonun yüzde 30`larda, faizin ise yüzde 140`larda olduğu bir dönemde anormal reel faizin ve önceden tespit edilmiş sınırlı döviz kuru artışının devalüasyon baskısı yarattığını kaydeden bürokratlar, enflasyonu düşürmede kur çıpası uygulamasından vazgeçilememesi nedeniyle faizin kısa vadede gerilemesi gerektiğine işaret ettiler. 1 aylık ihaleye çıkılmasının isabetli bir karar olduğunu belirten bürokratlara göre, vade uzasaydı riskin uzun vadeye yayılacak olmasından dolayı hem faiz daha yüksek olacaktı, hem de faizin kamu maliyesine yükü artacaktı. Bürokratlar faiz inişinin bu kez biraz daha zorlu olacağını, önümüzdeki 1 aylık sürenin test süresi oluşturacağını ifade ettiler.
Bataklık kurutulmalı:
Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Hazine`nin faizleri kontrol altında tutmak için bir aylık ihale düzenlemesine gittiğini belirterek, bu ertelemenin bütçenin finansmanı konusunda bazı sorunlar doğurabileceğini bunun da programı aksatacağını ileri sürdü. Korkmaz, faizlerin oluşumu anlamında piyasaya müdahalenin de bazı boyutları olduğunu vurgulayarak, Bunlar piyasaya çok fazla müdahale ettikçe makro ekonomik dengeleri bozuyorlar. Ertelemenin ikinci maliyeti de budur. Ancak, başka çare yok dedi. Bir ay sonra faizlerin düşebileceğini ancak daha sonra yeniden artabileceğini belirten Korkmaz, temel sorunun çözülmediğini söyledi. Korkmaz, Temel sorun kurların baskı altında tutulması. Kurlar baskı altında tutulunca ya ülkeye bol döviz girecek ya da faizler artacak. Döviz girişi sınırlı olduğuna göre faizler artacak. Burada asıl sorun bataklığın kurutulması, programın yanlış tarafını düzeltmek lazım. Sürekli bir develüasyon baskısı olduğu için faizler devamlı patlıyor dedi. Haziran`dan sonra kur koridorunun yükseltilmesi gerektiğini belirten Korkmaz, buna yönelik bir açıklamanın yapılmasıyla baskının hafifleyeceğini ileri sürdü. Korkmaz, Döviz talebi devam etseydi MB`nin yükümlülükleri eksiye giderdi. Döiz telebi devam etseydi, develüasyon baskısı artardı. Herkes dövize hücum eder ve panik artardı diye konuştu.
Emsal teşkil edecek:
Hazine`nin böyle bir ortamda cesaretle ihale yapması, piyasanın nabzını ölçerek vadeyi kısaltması ve bunun yanında miktarı baskı altında tutmamış olması çok olumlu i gelişme. Bunun piyasalara etkisi olumlu olmakla birlikte, piyasa önceki günkü kriz faturasının bir kısmını Hazine`ye yansıtmış oldu. İhalede faiz oranlarının ciddi seviyelerde yükselmesi, piyasanın da bu maliyeti yüklenmiş olması anlamına geliyor. Hazine`nin piyasanın nabzını ölçerek hareket etmiş olması açısından ihalenin başarılı olduğu söylenebilir. Ancak faiz oranları ve ihaleye gelen talep ve satış değerlendirildiğinde ise çok da olumlu bakmak mümkün değil. İhalede maksimum ve ortalama bileşik faiz arasındaki fark çok açık gözüküyor. İhalede talep miktarının satış miktarına yakın olması dikkate alındığında, Hazine`nin satışı mümkün olduğunca yüksek tutmaya çalıştığı söylenebilir. Dolayısıyla sonuçta hazine, böyle bir ortamda cesaretle bir adım attı ve maliyeti üzerine aldı. Bu ihalenin diğer ihaleler için emsal teşkil etmesi muhtemel. Hazine`nin bir aylık ihale yapmış olması sorunları önümüzdeki döneme ertelemiş oldu. Bu istikrarara kavuşmak ve hazine üzerindeki yükün hafiflemesi açısından değerlendirilebilir. Hazine`nin iç ve dış borç yükü düşünüldüğünde maliyetlerin yüksek olduğu söylenebilir. Ancak önümüzdeki süreç konusunda tahminde bulunmak çok zor.
300 trilyon ek maliyet:
Hazine ihalede beklediği kadar satış yaptı. Gelen talebin bireysel yatırımcılardan geldiğini düşünmüyorum. bana sorsanız bu ihaleye yönelik herhangi bir faiz tahmini yapamaz ve girmezdim. 1780`lere kadar çıkmış gecelik faizler var, MB para vermeyeceğini söylüyor. Önceki gün 7.5 milyar dolar döviz satışının 5 milyar doları bile dönse 2.5 milyar dolarlık ters bir durum var. Kim 21 Mart`a kadar yüzde 144 bileşik faizin olacağını söyleyebilir? Burada ciddi bir belirsizlik varken nasıl alınabilir? Bir aylak ihaleye çıkılması çok doğru bir karar, 7 aylık bir vadede satış yapmaya kalkmak delilik olurdu. Burada verilen faiz bir ay için 7 - 8 gibi, enflasyon hedefi ise 10. Bunu 7 ay için vermek mümkün değildi. Kriz nedeniyle ihalenin Hazine`ye getirdiği ek maliyet, 300 trilyon lira civarında oldu. Programın devam edileceği düşünülüyor ama, mali kurumlar açısından ciddi bir sıkıntı var. IMF`nin bu programın arkasında durduğunu daha net bir şekilde ortaya koyması lazım. Yani IMF ben alınan döviz kadar parayı vereceğim demesi gerekir. Çünkü insanlar develüasyon korkusundan dolayı döviz alıyorlar. Bunun bedeli de bir günde yüzde 4 civarında, daha önceki krizde de yüzde 10 civarında oldu. Dolayısıyla sonuçta bu bedel yüzde 15 civarında oldu, develüasyon olsaydı da bundan farklı bir durum olmazdı.
Kötünün iyisi oldu:
İhalede ortaya çıkan sonucu kötünün iyisi olarak yorumlamak mümkün. Hazine`nin elinde 3.5 katrilyon liraya yakın bir para var. Böyle bir ortamda döviz cinsi satışlarla birlikte 3.2 milyar dolarlık bir satış yapılması olumlu. Kriz, ekonomik olmadığı siyasi olduğu için, siyasetteki en küçük bir yumuşama piyasanın, aldığı dövizin tamamını geri vermesede önemli bir kısmının geri vermesine neden oldu. Dolayısıyla krizi hafif atlattık. İnsanların büyük bir çoğunluğunun dövizi spekülatif olarak aldı, Merkez Bankası`nın tutumu bu dövizin geri verilmesini sağladı. Kriz ortamında her türlü faiz oranı oluşabilir. Yani fiyatın oluşmadığı bir ortamda 140 civarında bileşik bir faizin oluşması yüksek olmasına rağmen çok ciddi bir sorun değildir. Yaşanan krizden dolayı milyar dolar civarında bir yük oluştu. Bundan sonrası için genel faiz seviyesi bir önceki döneme göre bir kat daha yükseldi. Eskiden 30 - 40 olması gerekirken 60`larda gitmesini normal karşılıyorduk, şimdi 70 - 80 bileşiklerinde gitmesini normal olarak değerlendireceğiz. Genel anlamda olumlu konuşmak çok zor. İster istemez böyle bir krizden sonra eskiye dönmek çok zor. Krizin doruk noktası dün görüldü, bundan sonra yavaşlayarak gideceğini ileri sürdü.