Güncelleme Tarihi:

YILIN ilk yarısında otomotiv pazarı ve ihracatı rekorlar kırdı ancak iç pazarda satışların yalnızca yüzde 29’unun yerli üretimden oluşması, hem dış ticaret dengesi hem de otomotiv sanayisi açısından alarm zillerini çaldırmayı sürdürdü.
OSD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, ÖTV matrahlarının yerli üretimi koruyacak şekilde ayarlandığı 2019’da iç pazardaki yerli payının yüzde 42’lara kadar çıktığını hatırlatarak, “Satışlar 629 bin adetle son 10 yılın en iyi ilk altı aylık rakamlarına ulaştı. Pazarda iyi olmayan ise, yerli üretimden iç piyasada olan satışların düşmeye devam etmesi. Geçen sene yüzde 32 şeklindeyken, bu sene ilk altı ayda yüzde 29’a düştük. İç pazarda, yerli üretimden satışlarda son 10 yılın en kötü ilk altı ayını yaşamış olduk” dedi.
İHRACATTA REKOR SEVİYE
Geçen hafta İstanbul’da düzenlenen toplantıda otomotiv sektörünün ilk altı aylık (Ocak-Haziran 2025) rakamlarını değerlendiren ve bu rakamları son 10 yılla karşılaştıran OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “İlk altı ayı 706 bin adetlik imalatla kapattık. Bu dönemde, kapasite kullanım oranlarımız geçen yıla göre geriledi. Yeni yatırımlarla kapasitemizin 2.2 milyon adede gelmesinin bunda etkisi var. Diğer taraftan sevindirici olan; geçen seneye göre ihracatımızda yüzde 7.5’lik artış var, 530 bin 322 adet ihracat gerçekleştirdik. 2017 yılında 714 binlik bir ihracat yapmıştık, onun oldukça uzağındayız. Bu kadar yatırım yapan bir sektörün aslında daha iyi rakamlar vermesi lazım. Tutar olarak ise 20 milyarlık dolarlık bir rakama geldik. Bu, son 10 yılın en yüksek ilk altı aylık ihracat rakamı” bilgisini verdi.
‘DOĞU AVRUPA’DAN DAHA PAHALI OLDUK’
Son 10 yıllık ilk altı ay rakamlarına bakıldığında pazar ve ihracat tutarında en iyi rakamlara ulaştıklarını kaydeden Eroldu, ancak yapılan yatırımlara ve artan kapasiteye rağmen kapasite kullanımı ve iç pazardaki yerli payında istenilen seviyelerde olmadıklarını belirtti. Eroldu, şöyle devam etti:
“Niye daha fazla ihracat, daha fazla üretim yapamıyoruz? Kuşkusuz son 3 yılda yaşadığımız rekabetçilik kaybımızın bunda önemli payı var. Türkiye otomotiv sanayi şu anda Doğu Avrupa ülkelerinden daha pahalı bir kaynak durumuna geldi maalesef. Bunun da yarattığı sorunları hep birlikte görüyoruz. Bizim rakamlarımıza da yansımış durumda. Daha rekabetçi olmamız, daha fazla ihracat ve üretim yapmamız lazım. Bu konuda da verimliliklerimizi artırarak bu rakamlarımızı artırmaya çalışıyoruz ama şu anda en büyük sorunumuz bu rekabetçiliği daha iyi hale getirmemiz lazım. Kamu, özel sektör olarak bunlara eğilmemiz gerekiyor.”
‘KARAMSAR DEĞİLİZ 2026 DAHA İYİ OLACAK’
2.2 MİLYON adetlik üretim kapasitesinin üçte ikisini kullanabildiklerin belirten Eroldu, “600-700 bin adet bizim daha yukarı gitme potansiyelimiz var. 2025 aslında bir geçiş senesi. Bir çok yeni yatırım parça parça hayata geçiyor. O açıdan 2026 kesin otomotiv sanayi için daha iyi olacak adetler anlamında, iş ki daha kötü bir rekabetçilik tarafına geçirmeyelim olayı. Bir de faizlerin düşme eğilimi var artık, yani bu yüksek faiz ortamından bir yerde çıkacağız. Bu kadar yüksek faizlerle pazarda bu kadar araç satılıyorsa bir de bu faizlerin normalize olduğu yani daha önce gördüğümüz 15-20 gibi rakamlara indiği ortamda otomotivin daha da önünü açacaktır. O açıdan karamsar olmak için bir sebep yok” dedi.
OTOMOBİLDE AÇIĞI TİCARİ ARAÇ KAPATTI
OTOMOTİV ihracatının artmasına rağmen iç pazarda yerli payının azalmasının dengeyi bozduğunu belirten OSD Başkanı Eroldu, “İç piyasada yerlinin payı azaldıkça, biz her ne kadar ihracatı arttırsak da ancak dengeye getirebiliyoruz. İlk 5 ayın rakamları şu anda açıklandığı için ilk 5 aya baktığımız zaman aslında başa baş bir ithalat-ihracat dengesi var. Ancak bu denge otomobilde oldukça bozuk. Burada ilk 5 ayda 3 milyarlık bir eksi var otomobilde. Ticari araçlardaki fazla aslında otomobili kapatıyor ve bu şekilde dengeye geliyor bir yerde” ifadelerini kullandı.