Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2001 12:02
TÜSİAD YK Başkanı Tuncay Özilhan, 2002`de krizden çıkmak için siyasi istikrarın sağlanması ve güven ortamının yaratılması gerektiğini söyledi
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, 2002`nin ``krizden çıkış yılı`` olabilmesi için, siyasi istikrarın sağlanarak güven ortamının geçici değil sürekli olacak şekilde yaratılması, siyaset kurumunun ``sorun yaratan değil çözüm üreten`` bir yapıya kavuşturulmasının şart olduğunu söyledi.
Siyasal sistemin yenilenmesinde, önceliğin siyasi partiler yasası ve seçim sisteminde gerekli değişikliklerin yapılmasına verilmesini isteyen Özilhan, TÜSİAD`ın hazırlattığı, ``Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler`` araştırmasını somut bir öneriye dönüştürmek üzere TOBB ve TİSK ile ortak çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
Tuncay Özilhan, ``Seçim Sistemi ve Siyasi Partiler`` başlıklı araştırmanın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, 2001`in Türkiye için hem ağır ekonomik kriz koşullarının yaşandığı, hem de her alanda yeniden yapılanma taleplerinin yoğun olarak dile getirildiği bir yıl olduğunu ifade etti.
Özilhan, sadece ekonomide değil, siyasi alanda kapsamlı değişikliklerin kaçınılmaz hale geldiğini, sonuç olarak, reform sürecinin başladığını, ekonomiye sağlam bir altyapı kazandırma çabalarının yanı sıra siyasi reformların da hem kamuoyu, hem de meclis gündeminde geniş yer bulduğunu kaydetti.
Türkiye`de ekonominin siyasetten ayrı düşünülmesi, ayrı ele alınmasının kendilerine göre mümkün olmadığını belirten Özilhan, şunları söyledi: ``Çünkü sağlıklı işleyen bir ekonomi, mutlaka istikrar istiyor.
İstikrarın sağlanmasının yolu da siyasetten geçiyor. Siyasetin güven uyandıran, kendini yenileyebilen, sorunlara çözüm getirebilen bir kurum olması, siyasi yapının istikrarın garantisi olması büyük önem taşıyor.
2002 yılının krizden çıkış yılı olabilmesi için siyasi istikrarın sağlanarak güven ortamının geçici değil sürekli olacak şekilde yaratılması, siyaset kurumunun sorun yaratan değil çözüm üreten bir yapıya kavuşturulması şart. Siyasal sistemin yenilenmesinde ise öncelik Siyasi Partiler Yasası ve seçim sisteminde gerekli değişikliklerin yapılmasına verilmelidir.``
Yüzde 80 seçim sisteminde değişiklik istiyor...
Siyasi reformların Türkiye gündemine gelmesini, siyasi istikrarın sağlanması için atılmış önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade eden Özilhan, şöyle dedi:
``Meclis`te geçtiğimiz aylarda Anayasa değişiklik paketinde sağlanan uzlaşmanın ve bu hafta düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili uyum yasalarının Meclis`te ele alınmasına ilişkin alınan kararın, siyasi reformları başlatmak için bir fırsat olarak kullanılması ve 2002`in ilk yarısında Siyasi Partiler Yasası ve seçim sistemi değişikliklerinin gerçekleştirilmesi, istikrarın tesisine ve ülke geleceğinin şekillenmesine büyük katkı sağlayacaktır.`` Özilhan, bugün kamuoyuna açıklanan araştırmanın, vatandaşın yüzde 80`inin bu değişiklikleri istediğini gösterdiğini, araştırmanın sonuçlarının seçim sistemi ve Siyasi Partiler Yasası`nda reform önerilerinin ne kadar haklı bir zemine dayandığını göstermesi açısından ilginç bulgular içerdiğini kaydetti. Özilhan, çalışmanın, Türkiye genelinde 39 ilde ve 2 bin 400 kişiyle Eylül ve Ekim aylarında yapılan karşılıklı görüşmelerden çıkan sonuçların değerlendirilerek, halkın mevcut seçim sistemi ve Siyasi Partiler Yasası ile ilgili görüş ve beklentilerini ortaya çıkarmayı amaçladığını bildirdi.
TÜSİAD 2 turlu dar bölge sistemine taraftar
TÜSİAD`ın, siyasi reformların hayata geçirilme sürecini 2 aşamada ele aldığını belirten Özilhan, devamla şunları söyledi: ``İlk aşama, bugün sizlere takdim edilecek kamuoyu araştırmasıdır.
Bu araştırma, sadece seçim sistemi ve siyasi partiler konusundaki seçmen tercihlerini incelemekte, spesifik bir öneri getirmemektedir.
Yaptırmış olduğumuz araştırmayı, halkın talepleriyle çelişmeyen, çeşitli toplum kesimlerinin üzerinde kolayca uzlaşabileceği somut bir öneriye dönüştürmek üzere, TOBB ve TİSK ile ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. TÜSİAD`ın bu konuda açıklamış olduğu bir önerisi yok ve herhangi bir somut önerinin geliştirilmesinin birkaç aylık bir zaman içinde gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.
Bu konuda uzun süredir yaptığımız çeşitli çalışmalar mevcuttur. TÜSİAD`ın ittifakları kendiliğinden teşvik eden, içinde nispi bölümü olan 2 turlu dar bölge sistemine taraftar olduğu bilinmektedir. Kaldı ki Almanya, İtalya ve Macaristan`da olduğu gibi, nispi ve 2 turlu sistemi birarada kullanan ülkeler mevcuttur.`` Özilhan, siyasi reformların hayata geçirilme sürecinin ikinci aşaması olarak da, TOBB-TÜSİAD ve TİSK`in hazırlayacağı önerilerin TESK, işçi sendikaları, SİAD Platformu ve Sektörel Dernekler Platformu`na takdim edileceğini duyurarak, ``Böylece hem seçmen tercihlerini yansıtan, hem de sivil toplum örgütlerinin desteğine sahip olacak bir seçim sistemi ve Siyasi Partiler Yasası taslağının, siyasi partilerimiz tarafından da kabul edilebilir bir öneri olacağını düşünüyoruz`` dedi.
Bu konuda aceleci olmamak, kamuoyunu iyi bilgilendirmek, tartışmayı sağlam bir zeminde yürütmek, lehte ve aleyhteki faktörleri iyi tartmak gerektiğini belirten Özilhan, önerileri derinlemesine incelemeden, üzerinde düşünmeden mahkum eden ve tartışmayı önleyici tutumlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Tuncay Özilhan, ``seçim sistemi, siyasi istikrarı tesis etme arzusu olmayan bir sosyal sisteme, elbette hiçbir katkıda bulunamaz.
Ama eğer niyet siyasi istikrarı sağlamaksa, seçim sistemi bunun yolunu açmada önemli bir rol oynayabilir`` diye konuştu.