Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2001 00:00
Bir internet sitesine girdiğinizde özellikle popüler bir siteye girmişseniz karşınıza hemen her sayfada bir banner reklamının çıkması büyük olasılık. İnternette reklam yapmanın en önemli unsuru olan banner reklamları ne yazık ki beklenen başarıyı yakalayamadı. Araştırmalara göre internet kullanıcıları, gördükleri her 100 banner reklamından yalnızca yüzde 0.1 ya da yüzde 0.2`sine tıklıyorlar. Yani bannerların internet kullanıcılarını kendi sitelerine çekme gücü tam bir hayal kırıklığı. ABD’de BoozİAllen & Hamilton ve NetRatings`in ortaklaşa yaptıkları en son araştırmya göre bunun başlıca sebeplerinden biri temel bir pazarlama hatası. Yani reklamcıların ve şirketlerin internet kullanıcılarını segmentlere ayırmada yaptıkları yanlışlıklar.
Her sörfçünün dalgası başka
Sörf yapmak internette gezinti yapmaya verilen genel isim. Ancak gerçek olan şu ki internet kullanıcısı olmak sörfçü olmak için yeterli değil. BoozİAllen & Hamilton ve NetRatings’in son araştırmasında, özellikle internette kalınan süre, reklamlara gösterilen ilgiye göre kullanıcılar segmentlere ayrılmış. ABD`de yapılan araştırmanın sonuçları Türkiye`deki kullanıcılara önemli bir veri sağlıyor.
•Çabukçular (Quickies) Her internete girişlerinde bir dakika civarında internette kalıp iki ya da üç site ziyaret ediyorlar. Girdikleri bir sayfada, örneğin bir hisse senedinin fiyatını kontrol etmek için ya da mail atmak için yaklaşık 15 saniye harcıyorlar. Alışveriş ya da eğlence gibi zaman harcanan sitelere hiç ilgi göstermiyorlar. Reklamlara cevap verme yüzdeleri sıfıra yakın. ABD`li kullanıcıların yüzde 8`inin çabukçular`dan oluştuğu tahmin ediliyor.
•Yalnızca Gerçekleri isteyenler (Just the Facts) Yalnızca favori sitelerine bir göz atmak için internete bağlanıp ortalama 9 dakika internete bağlı kalanlar. Bilgiye ulaşabilmek için farklı sitelerin içeriğine hızlıca göz atıyorlar. Her bir sayfada ortalama 30 saniye geçiriyorlar. 9 dakika içerisinde gördükleri reklamlara cevap verme yüzdeleri sıfıra yakın. Her 100 kullanıcıdan 15`inin bu kategoride.
•Tek hedefçiler (Single Mission) İnternete çok spesifik bir amaç için bağlanıp sonra da çıkıyorlar. Genellikle spor,
haber gibi belli ilgi alanlarına giren sitelerin dışına çıkmıyorlar. Ortalama 10 dakika harcıyorlar. Ancak çok spesifik bir reklama cevap veriyorlar. Her 100 kullanıcıdan 7`sini oluşturdukları hesaplanıyor.
•Tekrar Yapçılar (Do it Again) Yalnızca bildikleri sitelerde geziyorlar. Bu sitelerin yüzde 95`i daha önceden bildikleri siteler. Stratejik olarak planlanmış bir reklama cevap verme yüzdeleri yüksek. Kullanıcıların yüzde 14`ünün bu kategoride yer aldıkları belirtiliyor.
•Öylece takılanlar (Loitering) Her internete girişlerinde ortalama 33 dakika geçiriyorlar. Sticky olarak adlandırılan oyun, eğlence gibi kullanıcıları sitede mümkün olan en fazla süre tutmayı amaçlayan içeriğe ilgi gösteriyorlar. Her girişlerinde yaklaşık 45 site dolaşıyorlar. Kullanıcıların yüzde 16`sının bu ketegoride yer aldıkları sanılıyor.
•Bilgi lütfenciler (Information Please) Ortalama internette kalış süreleri 37 dakika. Spesifik bir konuya ilişkin derin bilgiye ulaşmak için kullanıyorlar. Örneğin araba almak istiyorlarsa otomobil sitelerinden otomobilin vergisini anlatan sitelere kadar bir konu hakkında tüm ayrıntılı bilgilere uzlaşmayı amaçlıyorlar. Kullanıcıların yüzde 17`si Bilgi Lütfenciler`den oluşuyor.
•Sörfçüler (Surfers) Eğer internete bağlandığınızda ortalama 70 dakikanızı geçiriyor ve 45 farklı sitede dolaşıyorsanız siz tam bir sörfçüsünüz demektir. Sorfçüler doğal olarak internet pazarlamacılarının rüya kitlesi. Zira özellikle içerik ortaklıklarıyla yönlendirilen siteleri ziyaret etme oranları çok yüksek. Araştırmadan ortaya çıkan sonuca göre ABD`li internet kullanıcılılarının yaklaşım yüzde 23`ü sörfçü olarak nitelenebilecek özellikler gösteriyor.