Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2001 00:00
Bankacılık Üst Kurulu, Bankalar Kanunu`nda değişiklik yapılması için yasa taslağı hazırladı. 8 maddelik taslağın yasalaşması halinde off-shore bankacılığı sona erecek ve özel ticaret mahkemeleri kurulacak. Ayrıca gerekli görülmesi halinde, el koyulan bankaların yönetimiyle, denetiminde bulunan kişilerin sahip oldukları şirketlerdeki hisseleri nominal değer üzerinden, banka sermayesine eklenecek.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 4389 sayılı Bankalar Kanunu`nda değişiklik yapılması için yasa taslağı hazırladı. BDDK`nın hazırladığı sekiz maddelik taslağın yasalaşması halinde off-shore bankacılığı sona erecek ve özel ticaret mahkemeleri kurulacak.
BBDK Başkanı Zekeriya Temizel`in talimatıyla hazırlanan tasarı ile ayrıca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu`ndaki (TMSF) bankaların alacaklarının tahsili kolaylaşacak ve gerekli görülmesi halinde, el koyulan bankaların yönetimiyle, denetiminde bulunan kişilerin sahip oldukları şirketlerdeki hisseleri nominal değer üzerinden, ilgili bankanın sermayesine eklenecek.
2000 yılı başından itibaren IMF ile yapılan anlaşma çerçevesinde yürütülen yeniden yapılanma çalışmaları paralelinde Türk bankacılık sisteminde köklü değişikler yaşanmaya başlandı. Bu çerçevede kurulan TMSF, 1999 yılsonundan itibaren el koyulan 11 bankanın sahibi haline geldi. IMF`nin talep ettiği ve Türkiye`de süratle uygulanmaya çalışılan bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasına BDDK, hazırladığı yasa taslağıyla bir başka açıdan da katıldı.
OFF-SHORE YASAK:
BDDK`nın yasa taslağı, bugüne kadar el koyulan bankalarda ortaya çıkan en önemli sorunları ortadan kaldırmayı amaçlıyor. BDDK, yasa taslağıyla özellikle Egebank ve Yurtbank`ta görülen ‘off-shore’ bankacılığı ortadan kaldıracak yasaklamalar getiriyor. Taslağın birinci maddesinde, Türkiye`de yerleşik kişilerin, yurtdışındaki kişiler veya şirketler adına mevduat toplamasını, havale yapmasını yasaklıyor.
BDDK`nın yasa taslağının genel gerekçeler bölümünde, off-shore bankacılığı ciddi biçimde etkileyecek birinci madde için ‘‘Bankalar Kanunu`na göre mevduat kabul etme yetkisi olan bankaların, mevzuatta öngörülen çeşitli yükümlülüklerden kaçınmak amacıyla denetim otoritasenin yetki alanı dışında kalacak şekilde, yurtdışında yerleşik kişilerin mevduat toplamasına aracılık ettikleri gözlenmektedir’’ deniliyor. BDDK, taslakta bu tür mevduatlar için her türlü belgenin yurtiçinde düzenlenmesinin de yasaklandığına dikkat çekiyor. BDDK, bu maddenin özgür iradeyle yurtdışında fon değerlendirilmesinin engellenmediğinin de altını çiziyor.
ÖZEL MAHKEME:
Taslakta, tasfiyeleri TMSF tarafından yürütülen bankaların iflas idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına ticanret mahkemelerinin bakması öngörülüyor. Buna bağlı olarak bu davalara bakacak ticaret mahkemesinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenmesi hükme bağlanıyor. Taslak, İstanbul il sınırları içinde bu davalara ve borçlular hakkında açılacak iflas davalarına bakmaya yetkili olarak ayrı ticaret mahkemelerinin kurulmasını da hükme bağlıyor.
BDDK, hazırladığı yasa tasarısının gerekçelerini sıralarken kurulması amaçlanan özel mahkemeler için, bankacılık tekniklerinin karmaşık yapısı nedeniyle, bankalarla müşteriler arasındaki borç-alacak ilişkilerine düzen getirilmesi gerektiğini savunuyor.
BDDK`nın yasa taslağı, TMSF`nin yönettiği bankaların alacaklarıyla ilgili olarak, iskonto da dahil olmak üzere her türlü karar hakkını TMSF`ye bırakıyor ve gerekli hallerde yönetilen bankaların alacaklarını, borçluların tüm menkul ve gayrimenkullerini kapsayacak şekilde sınırlamasız olarak TMSF tarafından devralınma imkanını tanıyor.
İŞTİRAK YÖNETİMİ:
Yeni yasa taslağına göre TMSF yönettiği bankaların, sermayesine yüzde 50 ve daha fazla iştirak edilen şirketlerinin yöneticilerini ve denetleyicilerini atayabilecek. TMSF, gerekli gördüğü hallerde uygulayacağı bu maddeye göre, hisseleri bankalara rehin edilmiş şirketlerde de aynı haklara sahip olacak ve bu hakkın kullanımında imtiyazlı hisselere ayrıcalık tanınmayacak.
Yasa taslağında üç önemli madde:
MADDE 1: Türkiye`de yerleşik kişilerin, yurtdışında yerleşik her türlü mali kurumlar dahil, gerçek ve tüzel kişiler adına vekil veya temsilci sıfatıyla veya başka bir sıfatla mevduat toplaması ‘izinsiz mevduat kabulüdür’ olarak tanımlandı.
MADDE 2: TMSF`nin yönettiği bankaların açtığı davalar ticaret mahkemeleri tarafından yürütülecek. Bu davalara bakacak ticaret mahkemesi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu`nca (HSYK) seçilecek. İstanbul sınırları içinde davalar ve borçlular hakkında açılacak iflas davalarına bakmaya yetkili olarak ayrı ticaret mahkemeleri kurulacak. Bunların yeri ve sayısı HSYK tarafından belirlenecek.
MADDE 3: TMSF`ye ait olan bankaların, devralınan üçüncü şahıslardaki alacaklarının takip ve tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uygulanacak.