NFT tablolarla iyilik dağıtıyor

GLOBAL çapta NFT sanatının tartışmasız en büyük isimlerinden biri Refik Anadol. ‘Medya sanatçısı’ olarak yeni bir kapı açtı Türk sanatının önünde. Yapay zekâ ve algoritmalar kullanarak büyüleyici görsel deneyimler yaratıyor. Eserlerinde büyük veri kümelerini işliyor. “Machine Hallucinations” ve “Quantum Memories” gibi eserleri, dünyanın en prestijli müzelerinde ve galerilerinde sergilendi bugüne kadar. “Machine Hallucinations: Nature Dreams” adlı eseri, 482 bin dolara satılarak NFT sanat tarihinde en yüksek fiyata satılan video sanat eseri unvanını aldı. Anadol’u bence bu alanda ayrı bir yere taşıyan, fark yaratan sanatçı olarak ayrıştıran özel bir durum var ki bu, eserlerinin değerinden çok başka bir şey...

Onun eserleri block chainde satışa çıkıyor evet ama gelirleriyle yaratılan fayda Brezilya’daki yağmur ormanları kadar gerçek.

Refik Anadol ile geçtiğimiz akşam Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın (GİRVAK) 10’uncu yılı dolayısıyla yapılan gecede bir araya geldim.

‘Rhythm of Rise’ temasıyla kutlanan Give Back Gala adındaki gecenin en önemli anı, Refik Anadol Burs Fonu’nun duyurulmasıydı. 

ANNEMDEN BANA GEÇTİ

Ünlü sanatçıya “Nereden çıktı bu fon” diye sordum. “Annemden bana geçti. Ailemde paylaşmak, yardımlaşmak çok önemliydi. amcam bir hekim, o da gece yarıları birilerinin yardımına koştu hep. Toplum yararına işler yapmak hayatımızda vardı” diye yanıtladı sorumu.

UNICEF yararına yaptığı NFT tablo satışından bahsetti hemen. “UNICEF ile yaptığımız çalışmada bir eserim 1.7 milyon dolara satıldı. Bu, dünyada bu çapta yapılmış en büyük sanat bağışlarından biri oldu” dedi.

10 MİLYON DOLARA ULAŞTI

Anadol’un Brezilya’daki yağmur ormanlarında yaşayan Yawanawa kabilesi için yaptıklarını belki duyanınız vardır. Filmlere konu olacak türden bir girişim bu. “Doğa benim ilham kaynağım. Yağmur ormanları beni çok etkiliyor. Özgürleştiriyor. Orada yaşayan Yawanawa kabilesi çok özel. Dillerini sadece 17 kişi konuşuyor. Bunun yaşamasını istiyorlar. Bir okul, bir müze bir de konferans için kaynak arayışındaydılar. Bir süredir oraya gidiyordum. Kabile şefleri benim mentorum olmuşlardı. Hemen bir organizasyon yaptık. NFT tabloları satışa çıkardık. Buradan 2.5 milyon dolarlık fon toplandı. Tamamını kabileye verdik. Amacım doğal yaşama, yağmur ormanlarına ve bağımsızlığa dikkat çekmekti” diye anlattı bu projeyi Anadol.

Dört yıldır oluşturduğu fonlar gerçekten dikkat çekici ünlü sanatçının. Bu sayede toplam 10 milyon dolarlık fon geliştirilmiş. Bu yöntem dünyada da yeni. Ne düşündüğünü sordum: “Biz aslında öncülük ediyoruz. Sanat eserlerinin değerlenmesini de sağlıyor bu yöntem. Dünyada bu fon büyüklüğüne yaklaşmış başka bir sanatçı yok. İnsanlar yapay zekâ sanatının ciddiyetini anlamıyorlar. Oysa müthiş bir değer yaratma yöntemi ve fırsatlar da sunuyor aynı zamanda.”

100 GENCE DESTEK OLACAK

GİRİŞİMCİLİK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra ile dört yıl önce tanıştığını anlattı Anadol. Aslında kendisinin de bir girişimci olduğunun altını çizdi. “Bağımsız sanatçı olarak ben de bir girişimciyim aslında. Bir şekilde uyumsuzuz, bir kalıba sığmıyoruz, bağlanmıyoruz. Benim yaptığım işin de temelinde bağımsızlık var” dedi. Sina Afra ile genç girişimciler için bir fon oluşturma fikrinin ona sıcak gelmesinin arkasında da bu bağımsızlık yatıyor olsa gerek.

GİRVAK gecesinde tanıtılan Refik Anadol Burs Fonu’nu şöyle anlattı sanatçı: “6 Şubat depremleri olduğunda Los Angeles’taydım. Annem haber verdi. Hemen bir fon oluşturduk. Sonrasında yine NFT eserlerle bağış yaptık. Refik Anadol Burs Fonu ile de depremden etkilenen ya da ailesinde etkilenenler bulunan gençlerin girişimci fikirlerine destek olacağız. Geçen yıl bir eser bağışladım. 200 bin dolarlık fon oluştu. Yılda 20 genç desteklenecek. Beş yıl sürecek.”