Güncelleme Tarihi:
Mutfak endüstrisinin dünya çapında büyük buluşma noktalarından biri olan Frankfurt’taki Ambiente fuarında sektörün devleri adeta şov yaptı. Türkiye ise 250 şirketle fuarın en yüksek katılım sağlayan ülkelerinden biriydi. Türkiye pavyonunu dolaşırken bu katılımın sadece sayıdan ibaret olmadığı net bir şekilde görülüyordu. Mutfak endüstrisinde gerçek başarı hikâyelerinin kahramanları uzun yıllardır bu fuarın müdavimi olarak ekonomik durgunlukla mücadele eden Avrupalı alıcıların ilgisini çekiyordu.
Fuarı değerlendiren İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçı Birlikleri (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile bu durumu konuştuk. “Mutfak İtalyanlarındı, aldık” diyen Tecdelioğlu, sektör olarak bunun uzun bir çalışma ve zaman gerektirdiğinin altını çizdi. Tecdelioğlu, “Cari fazla veren bir sektörüz. 1 milyon kişi bu alanda istihdam ediliyor. Son dönemde zorlanıyoruz. Fiyatlar İtalya seviyelerinde. Bu konuma gelmemiz uzun sürdü ama kaybetmek çok hızlı olur. Tedbirler alınmalı” dedi.
Hürriyet olarak mutfak dünyasında başarı hikâyesiyle Ambiente fuarına damga vuran şirketleri yakın merceğe aldık...
ÇİNLİLERLE URFA’DA YENİ FABRİKAYI YAPIYOR
Geçtiğimiz günlerde “Çinliler termos için Türkiye’ye geldi” haberleriyle dikkat çeken Türkiye’nin tek termos üreticisi Termosan da Ambiente’deydi. Şirketin yöneticilerinden Mehmet Nuri Yılmaz, fuarda Çinli olmayan tek termos üreticisi olduklarının altını çizdi.
Günlük 10 bin adet termos üreten şirket ikinci tesisi yakında Çinlilerle Şanlıurfa’da açacak. Üretim de günlük 50 bin adete çıkacak. Halen 320 kişinin istihdam edildiği fabrikada ikinci tesisle birlikte bir 350 kişiye daha iş sağlanacak. Yılmaz, “İkinci tesis daha teknolojik, daha robotlaşmış hatlat üzerine kuruluyor. Şu anda yüzde 70 iç pazara çalışıyoruz ama yeni tesis yüzde 30 iç pazara çalışacak. Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’nın ilk ve tek çelik termos üreticisi olarak markalara özer üretim yapıyoruz. Mesela Helios’un termoslarını biz üretiyoruz” dedi.
Yılmaz ‘Neden Çin’le ortaklık” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Biz tekiz ama hem kapasite anlamında hem de fiyatlama noktasında Çin’le baş etmek pek mümkün değil. Birkaç yıl bunun üzerine düşündük. Yıldan yıla yurtdışından da talepler artınca, ihracata yönelik bizim de kapasitemizi artıracak bir yatırım yapmaya karar verdik. Çinli şirkette karar kıldık. Yeni markayla pazara çıkacağız.”
HER ÜÇ TOST MAKİNESİNDEN BİRİ ONUN
Fuarda Harry Potter figürlü tost ve pankek kalıplarıyla dikkat çeken Grill’o markası merakımı uyandırdı. Markanın üreticisi Aksu Elektrikli Ev Aletleri firmasının dördüncü kuşak temsilcisi Gökdeniz Bakanay ile konuştuk. Türkiye’de dördüncü kuşağa ulaşan az sayıda firma var, bunlardan birinin tost makinesi üreticisi olması ilginç. Gökdeniz Bakanay, İstanbul Hadımköy’deki fabrikada Türkiye’nin akla gelebilecek tüm markalarına tost makinesi ürettiklerini belirtti. Hatta yurtdışında da önemli markaların tost makinesini onlar üretiyor. Bakanay, “Türkiye’deki her üç tost makinesinden biri bizim üretimimiz” derken ayda 1 milyon adet makine ürettiklerini söyledi. 200 kişinin çalıştığı şirketin dördüncü kuşakla birlikte önemli bir atılım içinde olduğunu öğrendim. Bakanay, “Yeni bir seri yapıyoruz. Warner Bros ile lisans anlaşması yaptık, Harry Potter lisanslı ürünler çıkardık. Yeni bir fabrika yapılıyor Çerkezköy’de. Döküm fabrikası. Önce kendi döküm ihtiyacımızı karşılayacağız, sonra dışarı da satacağız. Ayrıca tencere üretimine başladık. Ödüllü bir İtalyan tasarım ekibiyle çalıştık” dedi.
DÖKÜM TENCEREDE İLKE İMZA ATTILAR
Türkiye’nin ilk döküm tencere üreticisi olan Lava markasının sahiplerinin aslında bilişimci olduklarını biliyor muydunuz? Lava’nın standı rengarenk döküm tencerelerle oldukça büyük ve dikkat çekiciydi. Genel Müdür Reyhan Ekşi, 10 yıl önce bu işe başladıklarını belirtti. Eskişehir’deki fabrikadan birçok ülkeye ve iç pazara satış yapılıyor. “Fason üretim yapmıyoruz, kendi markamızla satıyoruz” diyen Ekşi, Türkiye’de her çeyize girdiklerinin altını çizdi. Ekşi’nin verdiği bilgilere göre üretimin yarısı ihracata gidiyor. Ekşi, “Renkler bizim alanda çok önemli. Kırmızı en çok tercih edilen renk. Trendleri takip ediyoruz” diye konuştu.
50 ÜLKEYE TEPSİ İHRACATI YAPIYOR
Kız isteme törenlerinin olmazsa olmazı çikolata tepsileri, Seden firmasının standının dört duvarını süslüyordu. Altta ise çatal bıçak setleri vardı. Seden Mutfak, Ambiente fuarında ikinci jenerasyon patronlardan Yiğit Aksoy ile temsil ediliyordu. Aksoy, “50’den fazla ülkeye ihracatımız var. 150 bin tepsi üretiyoruz, bunun yanında yılda 60 bin çatal-bıçak-kaşık seti ve çay setleri yapıyoruz. 500 binden fazla cezve üretimimiz var” dedi. Kimlere üretim yapmıyorlar ki... Aksoy, “Pelit’in bütün tepsilerini biz veriyoruz. Masterchef, Korkmaz, Karaca bizden alır. 10 civarı amiral markamız var. Paris Crystal mesela, Fransa’da çok ünlü. Onlar da tepsiyi bizden alır. Ama son dönemde fiyat tutturmakta zorlanıyoruz” diye yanıt verdi. Aksoy, Seden’in İstanbul Beylikdüzü’ndeki fabrikasında en büyük sorunlarının ise kalifiye eleman olduğunun altını çizdi.