Güncelleme Tarihi:
BANKACILIK SEKTÖRÜ İÇİN OLUMLU
Finans Yatırım'dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, TCMB'nin zorunlu karşılıklar ile ilgili kararının bankacılık sektörü için olumlu ve kredi faizlerinin düşmesine katkıda bulunacak bir gelişme olarak değerlendirdi.
Baş Ekonomist Burak Kanlı, TCMB'nin kredi maliyetlerini düşürme yönünde adımlar atmaya devam ettiğini ve bu çerçevede zorunlu karşılıkları tüm vadelerde indirdiğini kaydetti.
Kanlı, TCMB'nin kararının bankacılık sektörü için olumlu ve kredi faizlerinin düşmesine katkıda bulunacak bir gelişme olarak değerlendirdi ve "Önümüzdeki dönemde, TCMB’nin kredi piyasasını takip edeceğini ve gerekli görülmesi halinde zorunlu karşılıklarda ek indirime gidebileceğini düşünüyorum" diye konuştu.
PİYASALARI DESTEKLEYECEK
dunya.com'da yer alan habere göre; ekonomist Gizem Öztok ise, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirmesini, sinyal anlamında ve mevduat tarafında bankalar ile piyasayı destekleyecek bir hareket olarak değerlendirdi.
Öztok, uzun süredir TCMB'nin faizleri düşürmesine rağmen kredi faizlerinde arzu edilen düşüşün görülemediğini, bunun bir sebebinin de kaynak maliyeti olduğunu belirtti ve "TCMB, geçen ay zorunlu karşılık oranlarını düşürmede ilk adımı atmıştı. Şimdi de devamı geliyor. Böylece bankaların maliyetleri bir miktar rahatlayacaktır" diye konuştu.
Gizem Öztok sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Elbette ki şu ana kadar yapılan toplam 1 puanlık zorunlu karşılık indiriminin etkisi sınırlıdır. 3/4 puana kadar düşürülmesi olası ancak o zaman kredi faizlerinde daha belirgin aşağı hareket görebiliriz. Sinyal anlamında ve mevduat tarafında bankaları ve piyasayı da destekleyecek bir hareket."
KREDİ FAİZLERİ DAHA DA DÜŞEBİLİR
Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise, "TCMB, son dönemdeki likidite amaçlı adımlarına bir yenisini daha ekledi. Banka, TL zorunlu karşılık oranlarını tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirirken; Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) kapsamında döviz imkanının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın imkanının ilk üç diliminde katsayıları 0,1 puan artırdı. Rezerv opsiyon kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde, söz konusu değişikliklerle finansal sisteme yaklaşık 1,2 milyar TL ve 670 milyon dolar ilave likidite sağlanması öngörülüyor. TL zorunlu karşılık oranları indirilirken, döviz ve altın katsayılarının artması da brüt rezervlere olumsuz bir etki yapmayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle son dönemde bankaların maliyetlerinin düşürülmesine yönelik adımlar atıldığına dikkat çeken Erkan, şunları söyledi; "Kredi faizlerinde bankaların birbiri peşisıra indirim yapmasının ardından, TCMB de kredi maliyetlerini düşürücü ve kredi faiz oranlarının daha da düşmesinin önünü açacak düzenlemeler yapıyor.
Mart ayı başında bankalarca TL üzerinden açılan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları tüketici kredileri içinde yüzde 19,96’yken Ağustos ayı sonunda yüzde 18,67’ye gerilemiştir. Bu oran aynı dönemde TL bazlı ticari krediler için yüzde 15,50’den yüzde 11,47’ye gerilemiştir. Ortalama konut kredisi faiz oranları ise yüzde 14,46’dan yüzde 12,07’ye gelmiştir.
Bankaların fonlama maliyetlerinin, zorunlu karşılık hamlesi ile düşecek olması bankacılık sektörünü rahatlatacaktır ve kredi faizlerinin de daha fazla düşmesi imkanını artıracaktır. Kamu bankalarının TL mevduat ağırlığından dolayı bu durumdan bir kademe daha fazla olumlu etkilenmesi beklenebilir. TCMB’nin hamlesini olumlu olarak nitelendirebiliriz."
PİYASALARA İLAVE LİKİDİTE
Vakıf Yatırım'dan yapılan açıklamada ise, "Rezerv opsiyonu kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde, söz konusu değişiklikler ile finansal sisteme yaklaşık 1,2 milyar TL ve 670 milyon dolar ilave likidite sağlanmış olacağı belirtildi" denildi.
Vakıf Yatırım'ın açıklaması şu şekilde;
"Merkez Bankası 9 Ağustos 2016 tarihinde TL zorunlu karşılık oranlarında 50 bp puan indirime giderek ilk adımı atmıştı ve böylece son 2 ayda toplam 100 baz puan indirim gerçekleşti. Daha önceki indirimde de belirttiğimiz üzere Finansal sistemde likiditeyi arttırmak için açıklanan adımların bankacılık sektöründe özellikle fonlama maliyetlerini bir miktar aşağı çekebileceği için olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. 30 Haziran 2016 tarihli finansal verilere göre, pasif tarafta (mevduat ve repo) TL ağırlıklı bilanço kompozisyonuna sahip Halk Bankası (HALKB), İş Bankası (ISCTR) ve Akbank (AKBNK)'ın daha olumlu etkileneceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca, yapılan değişiklik tüm bankaların kredi büyümesine de olumlu katkı sağlayabileceği ve bir sonraki aşamada kredi faizlerine de etkisi olabilir."