Kriz bal gibi devam ediyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2002 13:562dk okuma
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, kriz, ABD`de, Yunanistan`da, Boğaz`da yok ama Türkiye`de kriz bal gibi devam ediyor dedi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Devlet Bakanı Kemal Derviş`in kriz bitti sözlerini eleştirerek, Kriz, ABD`de, Yunanistan`da, Boğaz`da yok ama Türkiye`de kriz bal gibi devam ediyor dedi.
Aygün, ATO`da düzenlenen Türkiye Ekonomisi ve IMF panelinin açılışında yaptığı konuşmada, işadamı Sakıp Sabancı`nın sözlerini de hatırlatarak, Sabancı üçün biri var derken, elimde hiçbir şey kalmadı demek istedi. Kişi başına gelir 3 bin dolardan 2 bin dolara düştü, 3 fabrikadan biri kapandı, üç işçiden biri işsiz kaldı, üç çocuktan biri çalışmak zorunda kaldı diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot da panelde yaptığı konuşmada, Türkiye`nin Şubat krizine Anayasa kitabının fırlatılması yüzünden girmediğini, Şubat krizinin Merkez Bankası`nın piyasayı fonlamaması ve bu nedenle kamu bankalarının fon toplama zorunda kalmalarından kaynaklandığını söyledi. Bankaların menkul kıymetler cüzdanının yüzde 244 arttığını belirten Kızılot, bankaların ellerindeki yedi birim fondan, altı birimiyle kamu kağıdı aldıklarını, bir birimini de kredi olarakerdiklerini kaydetti.
Kızılot, bankacılık sektöründe bir büyüme beklenmediğini bildirdi. Öte yandan, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir, devletin giderlerinin yüksek olduğuna dikkat çekerek Devlet dipsiz bir kuyu gibi, ne gelirse yutuyor dedi.
Özdemir, 2002 yılında inşaat sektöründe bir kıpırdanma göremediğini belirterek, Bu hedeflenen kalkınma hızını nasıl yakalayacağız, anlamıyorum diye konuştu. Hazine, Maliye, Devlet Planlama Teşkilatı ve yatırımcı kuruluşlar arasında herhangi bir koordinasyon olmadığını ileri süren Özdemir,Bu kurumlar arasında koordinasyon için bir baş gereklidir dedi.
Hacetepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Morgül de, Türkiye ekonomisinin başarısız olduğu yıllar olarak 1990 ve 2000 yıllarını göstererek, Bu yıllarda ortalama büyüme yüzde 3.7`ye düştü dedi. Morgül, 1994 ve 2001 krizlerinde uygulanan kambiyo politikalarının da önemli etkisi olduğunu savundu. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esfender Korkmaz da Türkiye`de şartların enflasyon hedeflemesi uygulamasına uygun olmadığını savunarak, şu anda örtülü enflasyon hedeflenmesi uygulandığını ifade etti. Merkez Bankası`nın kura pasif olarak müdahale ettiğini de vurgulayan Korkmaz, bunun devalüasyon beklentisi yarattığını devalüasyonu devletin yapmaması halinde özel sektörün yapacağını ilerisürdü.
Aygün, ATO`da düzenlenen Türkiye Ekonomisi ve IMF panelinin açılışında yaptığı konuşmada, işadamı Sakıp Sabancı`nın sözlerini de hatırlatarak, Sabancı üçün biri var derken, elimde hiçbir şey kalmadı demek istedi. Kişi başına gelir 3 bin dolardan 2 bin dolara düştü, 3 fabrikadan biri kapandı, üç işçiden biri işsiz kaldı, üç çocuktan biri çalışmak zorunda kaldı diye konuştu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot da panelde yaptığı konuşmada, Türkiye`nin Şubat krizine Anayasa kitabının fırlatılması yüzünden girmediğini, Şubat krizinin Merkez Bankası`nın piyasayı fonlamaması ve bu nedenle kamu bankalarının fon toplama zorunda kalmalarından kaynaklandığını söyledi. Bankaların menkul kıymetler cüzdanının yüzde 244 arttığını belirten Kızılot, bankaların ellerindeki yedi birim fondan, altı birimiyle kamu kağıdı aldıklarını, bir birimini de kredi olarakerdiklerini kaydetti.
Kızılot, bankacılık sektöründe bir büyüme beklenmediğini bildirdi. Öte yandan, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir, devletin giderlerinin yüksek olduğuna dikkat çekerek Devlet dipsiz bir kuyu gibi, ne gelirse yutuyor dedi.
Özdemir, 2002 yılında inşaat sektöründe bir kıpırdanma göremediğini belirterek, Bu hedeflenen kalkınma hızını nasıl yakalayacağız, anlamıyorum diye konuştu. Hazine, Maliye, Devlet Planlama Teşkilatı ve yatırımcı kuruluşlar arasında herhangi bir koordinasyon olmadığını ileri süren Özdemir,Bu kurumlar arasında koordinasyon için bir baş gereklidir dedi.
Hacetepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Morgül de, Türkiye ekonomisinin başarısız olduğu yıllar olarak 1990 ve 2000 yıllarını göstererek, Bu yıllarda ortalama büyüme yüzde 3.7`ye düştü dedi. Morgül, 1994 ve 2001 krizlerinde uygulanan kambiyo politikalarının da önemli etkisi olduğunu savundu. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esfender Korkmaz da Türkiye`de şartların enflasyon hedeflemesi uygulamasına uygun olmadığını savunarak, şu anda örtülü enflasyon hedeflenmesi uygulandığını ifade etti. Merkez Bankası`nın kura pasif olarak müdahale ettiğini de vurgulayan Korkmaz, bunun devalüasyon beklentisi yarattığını devalüasyonu devletin yapmaması halinde özel sektörün yapacağını ilerisürdü.