Güncelleme Tarihi:
Etkinliğe Rusya’dan Doğu Avrupa ve Ortadoğu’ya, Türki Cumhuriyetler’den Balkanlar ve Güney Amerika’ya kadar geniş coğrafyadan gelen 512 şirketi temsilen 1.000’i aşkın alıcı katıldı. Türk mücevherciler birbirinden güzel altın takılarla mücevherleri yabancı alıcılara sundu.
KUYUMCUKENT’İN YARISI BOŞALDI
Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayhan Güner bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısında, altın kotası ve sektörün sorunlarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Altın kotası nedeniyle sektörde arz talep dengesinin bozulduğunu, büyük fiyat farklarının oluştuğunu söyledi. Bu nedenle dünyanın en güçlü mücevher üretim kapasitesine sahip olan Türkiye’de üretimde daralma yaşandığını, Türkiye’nin dünya lideri olacakken, Kuyumcukent’in yarısının boşaldığını, büyük bir işten çıkarma dalgası yaşandığını belirtti.
‘5 MİLYAR DOLARLIK TAKI İTHAL ETTİK’
İstihdamın yüzde 40 daraldığını vurgulayan Güner’in değerlendirmeleri özetle şöyle:
“30 yıllık emeğimiz boşa gitti. Biz bu sistemi düzeltmek için tam 15 yıl uğraştık. İğneyle kuyu kazarak bugünlere geldik. Tam iş yapacağız İtalyanlar ayağımızın altındayken, tepemize çıktılar. Kota yüzünden Türkiye artık altında ihracatçı değil, ithalatçı ülke olmaya başladı. İtalya’dan bitmiş takı ithalatımız 300 milyon dolar civarındaydı, 5 milyar dolara çıktı. Üretimde dünya lideri olacaktık, çok güzel bir sistem kurmuştuk. Şimdi çevremizdeki ülkeler bizi pirana gibi yiyor.
Kota içeriye satış yapana yaradı. Sekiz ayda 5-10 şirket paraya para demedi. Bu kadar ihracatçının yaptığı ciroyu bir saatte yapıyorlar. 50-55 bin dolar olan altın 80-85 bine çıktı. Doğal olarak bir artış var ama kilo bazında yüzde 50 düşüş var. Altının değeri arttı diye ihracatın arttığını sanıyorlar. Bize göre aylık 8 ton altın ithal ediliyorsa en az 30 ton kaçak altın ülkeye giriyor. Boynuna gerdanlığı takıyor. Bulgaristan’dan gelip burada satıyor. Altın kotası yüzünden müşteri de kaybediyoruz.
ARACI KURUMLAR KAZANIYOR
Bin 500-2 bin atölye var. Küçükler altına ulaşamıyor. Aracı kurumlar altın farkından dolayı aylık 30 milyon dolar ilave para kazanıyor. Bu değişmezse, Kuyumcukent’in yarısı battı demektir. Kuyumcukent’in batmasının kime ne yararı var? 250 bin kişilik istihdamı olan sektörde şu anda 125 bin kişi işsiz kaldı. Bu insanlar 2 bin dolardan başlayan ücretlerle çalışan nitelikli ustalar. Bunlara sahip çıkmamız gerekiyor. Büyük ölçekliler ayakta kalır ama küçükler kalamaz. İç pazarda altın farkının önemi yok. Satın alan bunu hissetmiyor ki. Geçen gün önemli bir firma fiyat farkı yüzünden 68 kilo ihracat siparişini yapamadığı için Meksika’ya özür dilemeye gitti. Dubai’den gelen yatırımcılar Mısır, Dubai, Özbekistan gibi ülkelere gittiler.
DÜNYADA BÖYLE BİR BİLDİRİM ŞEKLİ YOK
Biz sektörün kayıt altına alınmasını zaten destekliyoruz. İhracatcının kayıt dışı çalışması mümkün değil. MASAK kontrol etsin, sıkıntı yok. Ama MASAK bize diyor ki yurtdışından müşteri geldiğinde şirket olduğuna dair konsolosluğa gidip, belge alsın. Müşteri geldi, nüfus kağıdını vermedi bize şikâyet edeceksiniz. 180 bin TL üzeri için bildirim istiyor. Nüfus kağıdı, adres... 180 bin TL iki bilezik parası… Biz bunları MASAK’a bildirsek zaten sistem kilitlenir. Dünyada böyle bir şey yok. Fatura kesiliyor. Şirketin ortaklık yapısını istiyorlar. Böyle bir şey mümkün mü?”