Kağıt para dayanmadı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2001 12:143dk okuma
Yıllardır süren ağır enflasyon altında çalışan kesimler gibi banknotlar da eziliyor. Türkiye`de tedavüle çıkan en büyük banknotlar en az 1 yıl en fazla 6 yılda ikinciliğe geriledi
Türkiye`de, bugüne kadar kullanıma çıkarılan kağıt paraların `en büyük banknot` olma özelliği, 1 ile 6 yıl arasında devam edebildi. 1927 yılında piyasaya sürülen 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1000 Türk Lirası ile başlayan kağıt paralarımız, günümüze kadar çeşitli değerlerde 104 kez basıldı. Piyasaya 1981 yılında sürülen 5 bin liralık banknotlar 13 yıl süreyletedavülde kalırken, `en büyük kağıt para` olma özelliğini ise sadece 1 yıl sürdürebildi. Bunun ardından, arka yüzünde Mimar Sinan`ın resmi bulunan ve 1982 yılında en değerli kağıt para olarak yaşamımıza giren 10 bin liralık banknot, varlığını 1995 yılına kadar sürdürdü. Piyasadaki en büyük kağıt para olma özelliğini 6 yıl devam ettirebilen 10 bin liralıklar, tahtını 1988`de çıkarılan 20 bin liralıklara bırakmak zorunda kaldı. Kullanımda 9 yıl kalabilen bu banknotun hükmü ise 10 bin lira kadar olmadı. 1 yıl sonra cüzdanlarımıza ilk kez yeşil renkli 50 bin liralık kağıt paralar girdi. 1999`a kadar tedavülde kalabilen bu banknotların en büyük kağıt para olma özelliği ise yalnızca 2 yıl sürdü ve 1991 yılında piyasaya 100 bin liralıklar girdi. Günümüzde yavaş yavaş tedavülden kalkan 100 bin liranın kaderi de 50 bin liraya benzedi ve en değerli kağıt para olarak 1 yıl kullanılabildi. 1992 yılında yaşamımıza giren ve en büyük kağıt para olma özelliğini tıpkı 50 ve 100 bin liralıklar kadar sürdürebilen 250 bin lirayla halen 1 ekmek alınabiliyor. 250 bin lira, günümüzde piyasanın `en küçük kağıt parası` niteliğini de taşıyor. Bunun ardından en büyük para olma özelliğine kavuşan 500 bin lira ise halen kullanılıyor. Ancak, en büyük para olmaz özelliğini yalnızca 2 yıl taşıyabildi. Çünkü, kendinden sonra 2 yıllık aralıklarla piyasaya 1, 5 ve 10 milyon liralık banknotlar sürüldü. Geçen ay kullanıma giren ve halen en değerli kağıt para olan 20 milyon liralık banknotun kaderinin de, 5 ve 10 milyon liralık banknotlardan farklı olup olmayacağını ise zaman gösterecek.
--------------------------------------------------------------------------------
İşçiler 2002`ye grevle giriyor
Türk-İş ve DİSK`e bağlı 5 sendikaya üye 556 işçi, 2002 yılına 9 işyerinde sürdürdükleri grevle girecek. Türk-İş`e bağlı Toleyis, Kristal-İş ve Belediye-İş sendikaları ile DİSK`e bağlı Tekstil ve Basın-İş sendikalarının 9 işyerinde çeşitli tarihlerde uygulamaya koydukları grevlere, bu işyerlerinde çalışan toplam 1230 işçiden 556`sı katılıyor. Tekstil Sendikası 3 işyerinde, Kristal-İş ve Belediye-İş sendikaları 2`şer işyerinde Toleyis ve Basın-İş sendikaları ise 1`er işyerinde grev uyguluyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Dünya zeytinyağı savaşı kızıştı
LİO Yağ Sanayi Başkanı Ragıp Arsan, 35 ülkeye zeytinyağı ihraç ettiklerini ve bazı gelişmiş pazarlarda rakiplerinin yağlarına yönelik karalamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Arsan, gelişmiş pazarlarda aynı sektörde rekabet ettikleri Yunan ve İtalyan firmalarının Türk zeytinyağı firmalarına yönelik haksız saldırıları olduğunu belirterek, `Uluslararası pazarlarda zeytinyağında rekabet ettiğimiz Yunan ve İtalyan firmaları pazarımızı yok etme adına yağımızın kalitesini kötülüyor` dedi.
Türkiye`de, bugüne kadar kullanıma çıkarılan kağıt paraların `en büyük banknot` olma özelliği, 1 ile 6 yıl arasında devam edebildi. 1927 yılında piyasaya sürülen 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1000 Türk Lirası ile başlayan kağıt paralarımız, günümüze kadar çeşitli değerlerde 104 kez basıldı. Piyasaya 1981 yılında sürülen 5 bin liralık banknotlar 13 yıl süreyletedavülde kalırken, `en büyük kağıt para` olma özelliğini ise sadece 1 yıl sürdürebildi. Bunun ardından, arka yüzünde Mimar Sinan`ın resmi bulunan ve 1982 yılında en değerli kağıt para olarak yaşamımıza giren 10 bin liralık banknot, varlığını 1995 yılına kadar sürdürdü. Piyasadaki en büyük kağıt para olma özelliğini 6 yıl devam ettirebilen 10 bin liralıklar, tahtını 1988`de çıkarılan 20 bin liralıklara bırakmak zorunda kaldı. Kullanımda 9 yıl kalabilen bu banknotun hükmü ise 10 bin lira kadar olmadı. 1 yıl sonra cüzdanlarımıza ilk kez yeşil renkli 50 bin liralık kağıt paralar girdi. 1999`a kadar tedavülde kalabilen bu banknotların en büyük kağıt para olma özelliği ise yalnızca 2 yıl sürdü ve 1991 yılında piyasaya 100 bin liralıklar girdi. Günümüzde yavaş yavaş tedavülden kalkan 100 bin liranın kaderi de 50 bin liraya benzedi ve en değerli kağıt para olarak 1 yıl kullanılabildi. 1992 yılında yaşamımıza giren ve en büyük kağıt para olma özelliğini tıpkı 50 ve 100 bin liralıklar kadar sürdürebilen 250 bin lirayla halen 1 ekmek alınabiliyor. 250 bin lira, günümüzde piyasanın `en küçük kağıt parası` niteliğini de taşıyor. Bunun ardından en büyük para olma özelliğine kavuşan 500 bin lira ise halen kullanılıyor. Ancak, en büyük para olmaz özelliğini yalnızca 2 yıl taşıyabildi. Çünkü, kendinden sonra 2 yıllık aralıklarla piyasaya 1, 5 ve 10 milyon liralık banknotlar sürüldü. Geçen ay kullanıma giren ve halen en değerli kağıt para olan 20 milyon liralık banknotun kaderinin de, 5 ve 10 milyon liralık banknotlardan farklı olup olmayacağını ise zaman gösterecek.
--------------------------------------------------------------------------------
İşçiler 2002`ye grevle giriyor
Türk-İş ve DİSK`e bağlı 5 sendikaya üye 556 işçi, 2002 yılına 9 işyerinde sürdürdükleri grevle girecek. Türk-İş`e bağlı Toleyis, Kristal-İş ve Belediye-İş sendikaları ile DİSK`e bağlı Tekstil ve Basın-İş sendikalarının 9 işyerinde çeşitli tarihlerde uygulamaya koydukları grevlere, bu işyerlerinde çalışan toplam 1230 işçiden 556`sı katılıyor. Tekstil Sendikası 3 işyerinde, Kristal-İş ve Belediye-İş sendikaları 2`şer işyerinde Toleyis ve Basın-İş sendikaları ise 1`er işyerinde grev uyguluyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Dünya zeytinyağı savaşı kızıştı
LİO Yağ Sanayi Başkanı Ragıp Arsan, 35 ülkeye zeytinyağı ihraç ettiklerini ve bazı gelişmiş pazarlarda rakiplerinin yağlarına yönelik karalamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Arsan, gelişmiş pazarlarda aynı sektörde rekabet ettikleri Yunan ve İtalyan firmalarının Türk zeytinyağı firmalarına yönelik haksız saldırıları olduğunu belirterek, `Uluslararası pazarlarda zeytinyağında rekabet ettiğimiz Yunan ve İtalyan firmaları pazarımızı yok etme adına yağımızın kalitesini kötülüyor` dedi.