İmajımız bozulursa ekonomide buhran olur

Güncelleme Tarihi:

İmajımız bozulursa ekonomide buhran olur
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2003 10:533dk okuma

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, bankanın imajının zedelenmesinin finans sektörünü ilgilendireceği gibi ekonomide de buhrana yol açabileceğini savundu. Serdengeçti, Merkez Bankası`nın sağlam ve akıllı bir risk yönetim modeline sahip olması gerektiğini belirtti.

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, operasyonel kayıpların Merkez Bankası`nın imajını zedeleyici olduğunu belirtirken, böyle bir durumun da ekonomide buhrana yol açabileceğini dile getirdi.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve Uluslararası Finans Enstitüsü (Institute of International Finance-IFF) işbirliği ile düzenlenen ‘‘Operasyonel Risk’’ konulu seminerde konuşan Serdengeçti, bütün finans kuruluşlarının operasyonel riske karşı hassas olduğunu vurguladı. ‘‘Merkez Bankası için de bu geçerlidir’’ diyen Serdengeçti, şöyle devam etti: ‘‘Ancak, merkez bankaları sermaye gerekliliklerine tabi değildir. Ama yine de bütün finans sektörünün sağlıklı olabilmesi için merkez bankasının da son derece sağlam ve akıllı bir risk yönetim modeline sahip olması gerekmektedir. Harici ve dahili olaylar, ödemeler sisteminde dengesizliğe yol açabilir. Ya da ciddi bir operasyonel kayba yol açabilir. Bu da Merkez Bankası`nın imajını zedeler. Merkez Bankası`nın imajının zedelenmesi, finans sektörünü ilgilendireceği gibi ekonomide de buhrana yol açabilir. Onun için Merkez Bankası her zaman operasyonel riski yönetmekte dikkatli davaranmış, büyük bir önem vermiştir.’’

DAHA AKILLICA YÖNETİM

İmajın zedelenmemesi ve kayıplara uğranılmaması için iyi yönetişimin de son derece önemli olduğunu vurgulayan Serdengeçti, Merkez Bankası`nın operasyonel süreçlerini ve usüllerini devamlı terfiettirdiğini ve güncel tuttuğunu kaydetti. Bu çabalar neticesinde geçtiğimiz yıllarda Merkez Bankası`nda yapısal değişiklikler olduğunu anlatan Serdengeçti, 1998 yılında Piyasalar Bülümü çatısı altında ayrı bir Risk Yönetimi Bölümü kurulduğunu, böylece finansal ve operasyonel risklerin çok daha akıllıca yönetilir hale geldiğini söyledi.

Etkin bir risk yönetimi çerçevesinin oluşturulabilmesi için sürekli olarak risklerin yönetilmesinin son derece önemli olduğunu ve bankanın da bu konuya eğildiğini ifade eden Serdengeçti, iç denetim süreçlerinin güncelleştirildiğini hatırlattı.

MERKEZ`İN SAYESİNDE

Serdengeçti, operasyonel risklerle ilgili iş yönetiminin devam ettirilebilmesinin önemine işaret ederek, şöyle konuştu: ‘‘Eylül 2001`de yaşadığımız felaketler neticesi mücbir sebeplerin de son derece önemli kayıplara bizleri götürebildiğini gördük. Bankalar tarafından acil durumların mutlaka sürekli yapılması, iş sürekliliği planlarının hazır olması son derece önemlidir. Merkez Bankası`nın işlevlerini devam ettirmesi gerekmektedir. Merkez Bankası geçtiğimiz yıllarda aldığı tedbirler sayesinde ödemeler sistemini devam ettirebilmiş, acil durumlarda bile mali sistemi koruyabilmiştir. Acil durum planları ve yedekleme sistemleri kurulmuş, fiziksel altyapı temin edilebilmiştir. Acil durumlarda mevcut sistemlerin çökmesi durumunda hemen bu yedek sistemler hayata geçirilecektir. Merkez Bankası için elektronik fon transferi, elektronik menkul kıymetler transferi, rezerv yönetimi hizmetleri ve parasal, operasyonel sistemlerin hayatta kalması acil durumlarda son derece önemlidir.’’

IMF: Türkiye`de işler yolunda

Uluslararası Para Fonu`nun (IMF) Dış İlişkiler Direktörü Tom Dawson, Türkiye`nin ekonomik programının güçlü bir şekilde uygulanmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.

Dawson, Türkiye`ye ilişkin bir soruyu yanıtlarken, ‘‘Türkiye`nin programı yolunda. Bir sonraki gözden geçirme, muhtemelenEylül sonu, Ekim başı gibi başlayacak’’ dedi. Tom Dawson, ABD`nin Türkiye`ye vermeyi önerdiği 8.5 milyar dolarlık kredi desteğine IMF programına bağlılık koşulunun bulunması konusundaki bir soruya karşılık, ‘‘Bu yardımdan ve ona ilişkin geliştirilen programdan daima haberdardık. Bu konudaki soruların, doğrudan ABD Hazine Bakanlığı`na iletilmesi yerinde olur’’ dedi.

ABD`nin kredi desteği ile IMF arasında bağlantı olduğuna işaret eden Dawson, kendilerinin bu konuda yapabileceklerinin, Türkiye`nin ekonomik programa uyup uymadığı konusunda görüş bildirmek olduğunu belirtti ve ‘‘Türkiye`nin ekonomik programı güçlü uygulamasından memnunuz’’ diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!