İlk bombadan önce 8.5 milyar dolar

Güncelleme Tarihi:

İlk bombadan önce 8.5 milyar dolar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2003 12:15

ABD ile varılan ekonomik mutabakatı dün AKP grubuna anlatan Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD Başkanı George W. Bush`un Irak`a ‘vur emri’ vermesi durumunda Türkiye`ye hemen 8.5 milyar dolarlık köprü kredisi geleceğini söyledi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD Başkanı George W. Bush`un Irak`a ‘vur emri’ vermesi durumunda Türkiye`ye hemen 8.5 milyar dolarlık köprü kredisi geleceğini söyledi. ABD ile varılan ekonomik mutabakatı dün AKP grubuna anlatan Babacan, Türkiye`nin kullanacağı miktara ABD Kongresi`nden onay gerektiğini ve bunun iki aylık bir süreci kapsayabileceğini belirtti.

Babacan, AKP grubunun basına kapalı bölümünde, bu süre beklenmeden, Türkiye`nin yardımdan ‘‘parçalı olarak’’ yararlanabileceğini de söyledi.

Babacan, ‘‘Bush, ‘Vur` emri verdiğinde Türkiye`ye köprü kredisi olarak 8,5 milyar dolar gönderilecek. Bu miktar, kongrenin onayına kadar geçen sürede, parçalı olarak ödenecek. Ancak, Kongre onay verdikten sonra bu miktar Türkiye için öngörülen yardım miktarından kesilecek’’ dedi.

1991’deki Körfez Krizi`nde Türkiye`nin zararının 102 milyar dolar olduğunu hatırlatan Babacan, ‘‘Eğer Türkiye bu operasyona destek vermez ve dışında kalırsa bir yıl içindeki zararı 26 milyar dolar olacak. Bu da Türkiye`nin milli gelirinin daha da düşmesi anlamına gelir’’dedi.

KREDİ DAHA CAZİP

Babacan, yapılan görüşmelerde varılan mutabakata göre, ya 24 milyar dolarlık kredi ya da 2 milyar doları askeri malzeme alımında kullanılmak üzere toplam 6 milyar dolar hibe teklif ettiğini söyledi. Babacan, ‘‘Kredi koşulları hibeden daha cazip’’ dedi.

Ali Babacan, hibenin kullanılması durumunda kalan 4 milyar doların istenirse her bir milyar doları için 6`şar milyar dolarlık kredi alınabileceğini bildirdi. Babacan bu durumda Türkiye`nin 24 milyar dolarlık kredi kullanma imkanının doğacağını söyledi. Babacan, ‘‘Bu kredi kullanımının şartları da çok uygun. İstersek, 4 yıl ödemesiz, toplam 15 yıllık vaadeli kredi kullanma imkanı olacak. Bunun için ABD bonosu faizleri uygulanacak’’ dedi.

KDV-ÖTV PAZARLIĞI

Babacan, ekonomik konularda çok küçük bazı pürüzlerin kaldığını belirterek, ‘‘Amerikan askerlerin buradan alacakların malların KDV`siyle, kullanacakları akaryakıtlardaki ÖTV`den rahatsızlar. Akaryakıtın, Türk Silahlı Kuvvvetleri`ne verdilen fiyattan, hatta daha altından verilmesini istiyorlar’’ bilgisini verdi. Bu sorunun aşılabileceğini ifade eden Babacan, ‘‘Eğer ABD`nin bu önerisini kabul edersek, Türkiye`nin günlük kaybı 1 milyon dolar olur. Harekat üç ay sürse 90 milyon dolara ulaşır ki, bu çok yüksek bir miktar değil’’ dedi.

Türkiye, Arap petrolünden 1 milyar dolar kazanabilir

Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD`nin destek paketindeki hibe ve kredinin dışında Arap ülkelerinin petrol gelirlerinden Türkiye`ye bir defaya mahsus bir milyar dolarlık yardım yapılmasının da sözkonusu olduğunu, ancak bu konuda kesin mutabakata varılmadığını da bildirdi. Babacan, serbest bölgelerin derhal işler hale getirilerek, ABD`ye ihracat konusunda da önemli adımlar atılacağını bildirdi. Babacan, serbest bölgelerden ABD`ye vergisiz ve gümrüksüz ihracat yapılacağını belirtti. Babacan, bu konuda ABD`nin tek çekincesinin tekstil olduğunu belirterek, ‘‘Bu konuyu da şöyle sonuçlandırdık. Amerika, serbest bölgelerde Amerikan kumaşı kullanarak, üretim yapılması durumunda bunları satın alacağını taahhüt etti’’ dedi.

Amerikan yardımının patronu Hazine olacak

Asker tezkeresinin’ Meclis`ten geçmesi halinde, ABD`nin sağlayacağı ekonomik yardımın nasıl kullanılacağı konusunda hiçbir resmi açıklama yapılmazken, bu kaynağın önemli bir bölümünün ‘güçlü borç idaresi’ için kullanılma olasılığı artıyor.

Amerikan ekonomik yardımı; IMF gözetiminde uygulanan ekonomik programın mihenk taşını oluşturan ‘borçların sürdürülebilirliği’ konusunda güçlü bir garanti niteliğini taşıyacak.

Dolayısıyla, sağlanması muhtemel bu kaynak üzerindeki, ‘tasarrufta bulunma yetkisi’ nin, Hazine Müsteşarlığı ve Hazine`nin bağlı olduğu bakanlıkta olma ihtimalinin çok yüksek olduğu belirtiliyor.

Hazine de müzakerelerde tercihini bu doğrultuda yansıtırken, bu yaklaşımın kesinleşmesi halinde sağlanacak kaynak, ihtiyaç duyulması halinde borç servisi için de kullanabilecek.

Devletin, iç ve dış borçlarının toplam tutarı Ocak ayı sonu kurlarına göre 153.2 milyar dolara ulaştı. 2002 sonunda 148.3 milyar dolar olan iç ve dış borç stoku, geçen ay 4.9 milyar dolar daha arttı. Toplam dış borçlar 64.5 milyar dolara yükseldi.

ABD tarafı, bugüne dek yürütülen müzakerelerde, sağlayacağı kaynağın, bazı kesimleri kısa dönemli sübvanse etmek amacıyla kullanılmamasına yönelik talebini dile getirmişti. Sağlanacak hibe veya kredinin IMF denetiminde olmasına yönelik ısrarın altında da ‘paranın kısa dönemde çarçur edilmemesi’ isteği bulunuyor.

Devlet Bakanı Ali Babacan da bu kredinin IMF ile ilişkilendirilmek istenmesine karşı çıktıklarını kamuoyunda ve Hükümet içinde defalarca dile getirdi.

Son gelişmelere göre, ABD`den gelecek kaynak üzerinde, IMF`nin vesayeti anlamına gelebilecek bir denetim olmasa dahi, bu kaynağın IMF`nin en sıkı izlediği performans kriteri olan ‘borçların sürdürülebilirliği’ konusuyla ilişki kurulacağı belirtiliyor.

Böylece, sağlanacak kredi ekonomik programın uygulanabilirliğiyle, ilişkili hale getirilecek.

Köprü kredide teminat sorunu

ABD`den sağlanacak ekonomik destek gelinceye kadar, bu kaynağın ‘köprü krediyle’ sağlanması konusunda bazı tereddütler bulunuyor. Üst düzey bir yetkili, bir bankanın köprü kredi verebilmesi için elinde Amerikan yönetiminin yazılı garantisini içeren bir belge olması gerektiğini dile getirdi. Kongre`den karar çıkmadıkça böyle bir belgeyi sağlamanın da güç olduğunu söyleyen yetkili, ABD`nin çok istisnai durumlarda başvurduğu ‘özel fonları’ bulunduğunu hatırlatarak, ‘‘Köprü kredi, klasik anlamda bankalardan değil, böyle bir özel fon yoluyla da sağlanabilir’’ yorumunu getirdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!