İki elimiz yakanızda
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2002 09:18
TOBB ve üye 356 oda ve borsa aynı anda ‘‘Türkiye Geleceğini İstiyor Seferberliği’’ başlattı. Amaç, siyasi partileri ve muhtemel hükümeti yakın takibe alarak, seçimden sonra vaadlerini ve TOBB`un önerdiği reformları tutmayan partileri halka düzenli olarak şikayet etmek.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 3 Kasım seçimlerinden sonra kurulacak hükümeti ‘gölge hükümet gibi’ izleyip, vaadleri ile icraatları arasındaki ilişkiyi düzenli olarak halka rapor edecek. Dün gazetelere verdikleri ilanın yanısıra İstanbul`da Çırağan Sarayı`nda TOBB yönetim kurulu üyeleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, ülkenin yönetilemez hale geldiğini belirterek, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin ‘‘ortak bir reform iradesi’’ göstermesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bunu sağlamak için TOBB olarak, ülkenin ihtiyaç duyduğu reformları ve vaadlerinde bunlara yer veren eden partileri, hükümet olmaları halinde yakından takip edeceklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu konudaki çalışmayı bir seferberlik anlayışı içinde yürüteceklerini belirterek, ‘‘Gelecek Bildirgesi’’ başlıklı bir yazılı açıklama okudu ve Türkiye Geleceğini İstiyor sloğanıyla bir kalkınma seferberliği başlattıklarını açıkladı.
Hisarcıklıoğlu ülke genelinde 356 oda ve borsa başkanı ile aynı anda kamuoyuna açıkladığı Gelecek Bildirgesi`nde siyasi partiler sisteminin demokrasiyi yönetemez hale geldiğini, siyaset kurumunun sorun çözme yeteneğini kaybettiğini ve başlıbaşına bir sorun haline geldiğini belirtti.
VAAD İZLEME KOMİTESİ
Hisarcıklıoğlu, vaadlerin takibini nasıl yapacaklarını şöyle açıkladı: ‘‘Partilerimizin ve parti temsilcilerinin parti programlarında seçim beyannamelerinde meydanlarda veya televizyon ekranlarında yaptıkları ve yapacakları bütün reform vaatlerini biz topluma verilmiş taahhütler olarak kabul edip takipçisi olacağız. Bu takip görevini objektif olarak ve bilimsel kriterlere göre yapabilmek amacıyla ilgililerden ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir izleme komitesi kurulacak. Bu komite siyasi partilerin bildirgede yer alan konulardaki faaliyetlerini sürekli olarak izleyecek ve hazırlayacağı raporları periyodik olarak kamuoyuna duyuracak. Bu raporlar siyasi partilerimizin ülkenin ihtiyaç duyduğu reformlar konusundaki performanslarının karnesi olacak.’’
KÖTÜ YÖNETİM BÜYÜK SORUN
Hİsarcıklıoğlu ekonomideki kötü yönetim nedeniyle 5 temel sorunun derinleştiğini ve bunların acilen çözülmesi gerektiğini söyledi. Bu 5 temel sorunu, borç yönetimi, büyüyememe, işsizlik, kamu maliyesi, kamu yönetimi olarak özetleyen Hisarcıklıoğlu bu konulardaki önerilerini de şöyle sıraladı: ‘‘Mevcut komu borç yükü ile istikrarlı büyüme sağlanamaz, istikrar için bu borç stoku makul düzeye indirilmeli. Ekonomi halen büyümesürecine giremedi, en kısa sürede sürekli büyüme sağlanmalı. İşsizlik için acil çözüm bulunlalı. kamunun özel sektöre yüklediği yüksek vergi, SSK primleri taşınamaz hale geldi bu konu çözümlenmeli. Kamu örgütlenme sistemi verimsiz, rekabeti bozan, keyfiliğe ve yolsuzluğa imkan veren bir yapıda bun ason verilmeli.’’
ACİL UZLAŞMA İHTİYACI
TOBB bildirisinde, seçim atmosferinin bütün sorunları tartışmak ve çözüm önerilerini sıralamak için uygun ortam oluşturduğu vurgulandı ve şöyle devam edildi: ‘‘Bugün Türkiye`nin acil ihtiyacı, sivil toplumun ve siyasi partilerin ortak paydalar üzerinde inşa edeceği kapsamlı ve kalıcı bir uzlaşma ve uzlaşmaya dayalı birreform iradesidir. Siyasi partiler seçim bildirgelerinde ülkesorunlarına genellikle benzer çözümler öneriyor. Bu benzerliklerden ortak bir reform iradesi çıkarılması ve seçim sonrasında bu iradenin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi tüm toplum kesimleri ve siyasetçilerin seferber edilmesiyle mümkün olacaktır.’’
TOBB yeni hükümetten hangi alanda neler istiyor
SİYASET VE HUKUK
Siyasi partiler kanunu, parti içi demokrasiyi korumsallaştıracak ve partilerin finansmanını şeffaf ve denetlenebilir hale getirecek bir şekilde değiştirilmeli.
Partilere üyelik sistemi sağlıklı bir yapıya kavuşturulmalı.
Halkın siyasal tercihlerinin yönetime etkili bir şekilde yansımasını temin edecek yasaldüzenlemeler yapılmalı.
Hukuk hak ve özgürleklerin güvencesi olmalı.
Yargının tam bağımsız ve tarafsız olması sağlanarak, hukukun üstünlüğü tesis edilmeli.
Yargı süreci hızlanmalı bu amaçla gerekli imkan ve şartlara kavuşturulmalı.
İhtisaslaşma dahil kurumsal düzenlemeler yapılmalı.
Mevzuat sadeleştirilmeli ve kurumsal düzenlemeler yapılmalı.
KAMU YÖNETİMİ
Kamu yönetinde yönetilenlerin hak sahibi, katılımcı ve paydaş olduğu bir yönetim biçimine geçilmeli.
Sivil toplum örgütleri kamuda karar ve uygulamalara katılmalı. Bilgiye ulaşmanın önündeki yasal vve idari engeller kaldırılmalı.
Kamu hizmetleri etkinleşmeli, hesap verilebilirliği sağlanmalı ve demokratik katılım teşvik edilmeli. Merkezde toplanan kamu yetkileri ve hizmetleri, özel sektöre, yerel yönetimlere, sivil toplum ve meslek örgütlerine devredilmeli.
Personel alımı, atama ve yükseltmeleri objektif kriterlere dayanmalı.
Kamunun ekonomideki ağırlığı azaltılmalı. Özel sektöre dayalı büyüme stratejisi izlenmeli. Özelleştirme kararlı ve hızlı tamamlanmalı.
Vergi, ticaret, sosyal güvenlik gibi mevzuat değişiklikleri özel sektöre dayalı yeni büyüme stratejisine dayanmalı.
Kamu harcamaları ile ilgili bütün süreçler şeffaf hale gelmeli ve bu prensip idarenin işlemlerinin tamamlayıcı unsuru olarak benimsenmeli.
E-Devlet uygulaması, şeffaflığı sağlamak, vatandaşa daha yakın, ucuz ve hızlı bir yönetim yapısını gerçekleştirmek üzere yaygınlaştırılmalı.
İdari usul ve esaslar, vatandaşa güven temeline oturtulmalı.
EKONOMİ
İktisat politikalarının tasarımında açıklık esas olmalı.
Siyasi irade tarafından belirlenmiş iktisat politikalarının günlük uygulamalarına, kuralsız müdahalelerde bulunulmamalı.
Reel sektörün, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi ekonomik büyümeyi sağlayan faaliyetlerinin önündeki her türlü engel kaldırılmalı.
Tarım ve hayvancılık sektörü, verimlilik esas alınarak, reforma tabi tutulmalı, milli bir tarım ve hayvancılık politikası oluşturulmalı.
Sosyal güvenlik sistemi baştan aşağı yeniden düzenlenmeli, dağınık ve kontrol dışı yapı ortadan kaldırılmalı.
Tasarlanan iktisat politikalarının temelini büyüme ve enflasyon ile mücadele oluşturmalı. Bunun için kamuda mali disiplin sağlanmalı.
Kamu gelirlerini sürekli artırmaya çalışmak yerine kamu harcamalarının azaltılması esas alınmalı.
Kamu borç stoku piyasa kurallarına uygun olarak Avrupa Birliği normlarına indirilmeli.
Vergi mevzuatı reel kazançların vergilendirilmesi esasına dayalı; eşitlik, adalet ve ödenebilirlik ilkelerini gözetecek şekilde yeniden düzenlenmeli. Vergi haksız rekabet unsuru olmaktan çıkarılmalı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 3 Kasım seçimlerinden sonra kurulacak hükümeti ‘gölge hükümet gibi’ izleyip, vaadleri ile icraatları arasındaki ilişkiyi düzenli olarak halka rapor edecek. Dün gazetelere verdikleri ilanın yanısıra İstanbul`da Çırağan Sarayı`nda TOBB yönetim kurulu üyeleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu, ülkenin yönetilemez hale geldiğini belirterek, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin ‘‘ortak bir reform iradesi’’ göstermesi gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, bunu sağlamak için TOBB olarak, ülkenin ihtiyaç duyduğu reformları ve vaadlerinde bunlara yer veren eden partileri, hükümet olmaları halinde yakından takip edeceklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bu konudaki çalışmayı bir seferberlik anlayışı içinde yürüteceklerini belirterek, ‘‘Gelecek Bildirgesi’’ başlıklı bir yazılı açıklama okudu ve Türkiye Geleceğini İstiyor sloğanıyla bir kalkınma seferberliği başlattıklarını açıkladı.
Hisarcıklıoğlu ülke genelinde 356 oda ve borsa başkanı ile aynı anda kamuoyuna açıkladığı Gelecek Bildirgesi`nde siyasi partiler sisteminin demokrasiyi yönetemez hale geldiğini, siyaset kurumunun sorun çözme yeteneğini kaybettiğini ve başlıbaşına bir sorun haline geldiğini belirtti.
VAAD İZLEME KOMİTESİ
Hisarcıklıoğlu, vaadlerin takibini nasıl yapacaklarını şöyle açıkladı: ‘‘Partilerimizin ve parti temsilcilerinin parti programlarında seçim beyannamelerinde meydanlarda veya televizyon ekranlarında yaptıkları ve yapacakları bütün reform vaatlerini biz topluma verilmiş taahhütler olarak kabul edip takipçisi olacağız. Bu takip görevini objektif olarak ve bilimsel kriterlere göre yapabilmek amacıyla ilgililerden ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan bir izleme komitesi kurulacak. Bu komite siyasi partilerin bildirgede yer alan konulardaki faaliyetlerini sürekli olarak izleyecek ve hazırlayacağı raporları periyodik olarak kamuoyuna duyuracak. Bu raporlar siyasi partilerimizin ülkenin ihtiyaç duyduğu reformlar konusundaki performanslarının karnesi olacak.’’
KÖTÜ YÖNETİM BÜYÜK SORUN
Hİsarcıklıoğlu ekonomideki kötü yönetim nedeniyle 5 temel sorunun derinleştiğini ve bunların acilen çözülmesi gerektiğini söyledi. Bu 5 temel sorunu, borç yönetimi, büyüyememe, işsizlik, kamu maliyesi, kamu yönetimi olarak özetleyen Hisarcıklıoğlu bu konulardaki önerilerini de şöyle sıraladı: ‘‘Mevcut komu borç yükü ile istikrarlı büyüme sağlanamaz, istikrar için bu borç stoku makul düzeye indirilmeli. Ekonomi halen büyümesürecine giremedi, en kısa sürede sürekli büyüme sağlanmalı. İşsizlik için acil çözüm bulunlalı. kamunun özel sektöre yüklediği yüksek vergi, SSK primleri taşınamaz hale geldi bu konu çözümlenmeli. Kamu örgütlenme sistemi verimsiz, rekabeti bozan, keyfiliğe ve yolsuzluğa imkan veren bir yapıda bun ason verilmeli.’’
ACİL UZLAŞMA İHTİYACI
TOBB bildirisinde, seçim atmosferinin bütün sorunları tartışmak ve çözüm önerilerini sıralamak için uygun ortam oluşturduğu vurgulandı ve şöyle devam edildi: ‘‘Bugün Türkiye`nin acil ihtiyacı, sivil toplumun ve siyasi partilerin ortak paydalar üzerinde inşa edeceği kapsamlı ve kalıcı bir uzlaşma ve uzlaşmaya dayalı birreform iradesidir. Siyasi partiler seçim bildirgelerinde ülkesorunlarına genellikle benzer çözümler öneriyor. Bu benzerliklerden ortak bir reform iradesi çıkarılması ve seçim sonrasında bu iradenin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi tüm toplum kesimleri ve siyasetçilerin seferber edilmesiyle mümkün olacaktır.’’
TOBB yeni hükümetten hangi alanda neler istiyor
SİYASET VE HUKUK
Siyasi partiler kanunu, parti içi demokrasiyi korumsallaştıracak ve partilerin finansmanını şeffaf ve denetlenebilir hale getirecek bir şekilde değiştirilmeli.
Partilere üyelik sistemi sağlıklı bir yapıya kavuşturulmalı.
Halkın siyasal tercihlerinin yönetime etkili bir şekilde yansımasını temin edecek yasaldüzenlemeler yapılmalı.
Hukuk hak ve özgürleklerin güvencesi olmalı.
Yargının tam bağımsız ve tarafsız olması sağlanarak, hukukun üstünlüğü tesis edilmeli.
Yargı süreci hızlanmalı bu amaçla gerekli imkan ve şartlara kavuşturulmalı.
İhtisaslaşma dahil kurumsal düzenlemeler yapılmalı.
Mevzuat sadeleştirilmeli ve kurumsal düzenlemeler yapılmalı.
KAMU YÖNETİMİ
Kamu yönetinde yönetilenlerin hak sahibi, katılımcı ve paydaş olduğu bir yönetim biçimine geçilmeli.
Sivil toplum örgütleri kamuda karar ve uygulamalara katılmalı. Bilgiye ulaşmanın önündeki yasal vve idari engeller kaldırılmalı.
Kamu hizmetleri etkinleşmeli, hesap verilebilirliği sağlanmalı ve demokratik katılım teşvik edilmeli. Merkezde toplanan kamu yetkileri ve hizmetleri, özel sektöre, yerel yönetimlere, sivil toplum ve meslek örgütlerine devredilmeli.
Personel alımı, atama ve yükseltmeleri objektif kriterlere dayanmalı.
Kamunun ekonomideki ağırlığı azaltılmalı. Özel sektöre dayalı büyüme stratejisi izlenmeli. Özelleştirme kararlı ve hızlı tamamlanmalı.
Vergi, ticaret, sosyal güvenlik gibi mevzuat değişiklikleri özel sektöre dayalı yeni büyüme stratejisine dayanmalı.
Kamu harcamaları ile ilgili bütün süreçler şeffaf hale gelmeli ve bu prensip idarenin işlemlerinin tamamlayıcı unsuru olarak benimsenmeli.
E-Devlet uygulaması, şeffaflığı sağlamak, vatandaşa daha yakın, ucuz ve hızlı bir yönetim yapısını gerçekleştirmek üzere yaygınlaştırılmalı.
İdari usul ve esaslar, vatandaşa güven temeline oturtulmalı.
EKONOMİ
İktisat politikalarının tasarımında açıklık esas olmalı.
Siyasi irade tarafından belirlenmiş iktisat politikalarının günlük uygulamalarına, kuralsız müdahalelerde bulunulmamalı.
Reel sektörün, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gibi ekonomik büyümeyi sağlayan faaliyetlerinin önündeki her türlü engel kaldırılmalı.
Tarım ve hayvancılık sektörü, verimlilik esas alınarak, reforma tabi tutulmalı, milli bir tarım ve hayvancılık politikası oluşturulmalı.
Sosyal güvenlik sistemi baştan aşağı yeniden düzenlenmeli, dağınık ve kontrol dışı yapı ortadan kaldırılmalı.
Tasarlanan iktisat politikalarının temelini büyüme ve enflasyon ile mücadele oluşturmalı. Bunun için kamuda mali disiplin sağlanmalı.
Kamu gelirlerini sürekli artırmaya çalışmak yerine kamu harcamalarının azaltılması esas alınmalı.
Kamu borç stoku piyasa kurallarına uygun olarak Avrupa Birliği normlarına indirilmeli.
Vergi mevzuatı reel kazançların vergilendirilmesi esasına dayalı; eşitlik, adalet ve ödenebilirlik ilkelerini gözetecek şekilde yeniden düzenlenmeli. Vergi haksız rekabet unsuru olmaktan çıkarılmalı.