Hurda araçlara ‘yeşil fon’ önerisi

Güncelleme Tarihi:

Hurda araçlara ‘yeşil fon’ önerisi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2024 07:00

Türkiye yollarındaki 10 milyon aracın 13 yaşın üzerinde olduğunu ve egzozlardan yayılan çevre kirliliğinin yüzde 95’ini oluşturduğunu belirten Otomotiv Sanayii Derneği’nden (OSD), aracını hurdaya ayıranlara yeni araç alım desteği sağlayacak ‘yeşil fon’ önerisi geldi. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Bu teşvik, geçmişte olduğu gibi ÖTV indirimi yoluyla değil Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üzerinden oluşturulacak bir fonla, eski aracını bertaraf edene belli bir rakam verilmesi, şeklinde olsun istiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ağustos ayı itibarıyla trafiğe kayıtlı araç sayısı 30 milyon 500 bin adede ulaştı ancak bu araçların 3’te 1’ini yani yaklaşık 10 milyon adedini 13 yaşın üzerindeki araçlar oluşturuyor. Otomotiv sektörü temsilcileri uzun süredir bu araçları belirli teşviklerle trafikten çekmenin hem ülke ekonomisine hem de araç sahibi olmak isteyenlere fayda sağlayacağını belirtirken son olarak Otomotiv Sanayii Derneği’nden (OSD), hurda aracını trafikten çekenleri ÖTV indirimiyle desteklemek yerine ‘yeşil fon’ oluşturup belirli bir miktar ödeme yapma teklifi geldi. Üstelik bu formül, yüksek vergi ve satın alma maliyetleri karşısında araç sahibi olması giderek zorlaşan vatandaşlara küçük de olsa nefes aldırabilir.

ZEHİR SAÇIYORLAR

Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Egzozlardan yayılan çevre kirliğininin kabaca yüzde 95’ini bu araçlar oluşturuyor. Bir yandan elektrikli ve hibrit araçların öne çıkarılması desteklenirken diğer yandan buradaki zehirli araçlardan kurtulmak gerekiyor. Bu teşvik, geçmişte olduğu gibi ÖTV indirimi yoluyla değil Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üzerinden oluşturulacak bir fonla, eski aracını bertaraf edene belli bir rakam verilmesi, şeklinde olsun istiyoruz. Düşünün biz bu araçları bertaraf edersek yalnızca çevreye değil ödemeler dengesine bile katkısı olur. 2000 öncesi araçların yakıt tüketimi neredeyse yarı yarıya daha fazla” diye konuştu.

Konuşmasında Avrupa pazarlarındaki talep daralmasından dolayı üretim hedeflerini revize ettiklerine ve iç pazardaki satışlarda yerli araç payının rekor seviyede düştüğüne de değinen Eroldu, “Avrupa pazarındaki daralmadan dolayı üretim ve ihracat rakamlarımızı bir miktar aşağıya revize ettik. 2024 yılını 1 milyon adet seviyelerinde ihracat, 1.3-1.5 milyon adet seviyelerinde üretimle kapatmayı hedefliyoruz. Her şeye rağmen geçen seneye paralel olarak ihracat ve üretim rakamlarımızı korumak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

YERLİ PAYI 10 YIL SONRA YÜZDE 30’UN ALTINDA

Binek otomobil satışlarındaki yerli payının eylül ayında yaklaşık 10 yılın ardından yüzde 30’un altına gerilediği belirten Eroldu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İş sonuçlarımızdan başlarsak, ilk 9 ayda toplam üretimimizde yüzde 7’lik bir gerileme var. Bu tabi ağırlıklı olarak iç piyasadaki yerli üreticilerin zemin kaybetmesinden geliyor. Geçen sene yüzde 37 olan yerli araç payı bu sene yüzde 31’e geriledi. Burada en büyük eksilmenin hafif ticari araçlardan geldiğini görüyoruz. Hafif ticari araçlardaki yüzde 49 olan yerli payı, yüzde 30’lara kadar gerilemiş durumda. Kamyonda, otobüs-minibüs sınıfında ve traktörde yine yerli üreticilerin pazardaki hakimiyeti devam ediyor. Otomobilde ise hafif ticari araçtaki kadar olmasa da yüzde 31’den yüzde 29’a gerileme söz konusu.”

Haberin Devamı

‘SONUMUZ HAZIR GİYİM GİBİ OLMASIN’

Cengiz Eroldu toplantıda en çok Türkiye’nin rekabetçiliğini kaybetme riskini vurguladı. Türkiye otomotiv sanayisinin onaylanmış yeni projeler sayesinde zaman kazanabildiğini belirten OSD Başkanı Eroldu, “Türkiye’de üreten birçok firmanın hayata geçirdiği ve yakında geçireceği yatırımlar var. Bunlar bize 3-4 sene bir nefes sağlayacak. Bizim endişemiz bu süreden sonra ne olacağıyla ilgili. Hazır giyim ve konfeksiyon bu açıdan önemli bir gösterge. Şu anda bu sektörde Türkiye’den Kuzey Afrika ülkelerine doğru bir hareketlenme olduğunu görüyoruz. Bu rekabetçilik kaybı belki şu anda otomotivi etkilemiyor ancak ilerisi için riskli. Aşınan ihracat rekabetçiliğine yönelik politikalar mutlaka geliştirilmeli. Yoksa hazır giyimde olduğu gibi otomotivde de benzer bir akım başlayabilir yani elimizdeki tesisleri de koruyamayabiliriz” ifadelerini kullandı.

 

BAKMADAN GEÇME!