Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2003 11:503dk okuma
Döviz kurlarındaki düşüşe ilişkin ihracatçıların yakınması sürerken, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyonİhracatçıları Birliği (İHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, gerekirse taban kur garantisi verilmesi önerisinde bulundu. Uluslararası erkek hazır giyim Damave Tween markalarının sahibi Orka Group´un Başkanı da olan Orakçıoğlu, sektörel dernek ve birliklerin temsilcilerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, hazır giyim ihracatının tüm problemlere rağmen Mayıs ayında yüzde 28.6 artığını, 1 Haziran 2002-31 Mayıs 2003 itibariyle bir yıllık dönemde 10 milyar 170 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini söyledi.
Ancak hazır giyim ihracatı yoluyla Türkiye´nin neler kazandığını ilgililere ve Türk kamuoyuna tam anlamıyla anlatamadıklarını dile getiren Orakçıoğlu, ülke ihracatı konusunda gazetelere yansıyan ´´Hem ağlıyorlar, hem rekor kırıyorlar´´ başlıklı haberleri eleştirdi. Kur meselesinin yanlış tartışıldığını, hafife alındığını savunan Orakçıoğlu, Türk parasının yabancı paralar karşısında değer kazanmasının konuyu çok iyi bilmeyen birçok vatandaş için bir gurur vesilesi haline gelirken, üretimle doğrudan ilgisi olmayan birtakım spekülatörler için de kazanç kapısı olduğunu ileri sürdü. Süleyman Orakçıoğlu, şunları kaydetti:
´´Emin olun ki bu şartlar altında hem ağlayıp, hem de rekor kırmaya devam etmemiz mümkün değildir. Kimse doları 1 milyon 700 bin liradan tahmin ederek verdiği fiyatla,
dolar 1 milyon 450 bin lira olduğunda ayakta kalamaz. Üretmeye ve satmaya devam edemez. Dünya pazarının bu tür bir makası kaldırabilecek bir karlılıkta olduğunu zannedenler çok talihsiz bir cehalet içindedirler. Kimse zarar ederek bir faaliyeti devam ettiremez.´´ Hazır giyimin kur meselesinden en fazla zarar gören sektör olduğunu, bu sektördeki girdilerin çoğunun Türk Lirası bazında olduğunu ifade eden Orakçıoğlu, şöyle konuştu:
´´Türk hazır giyim sanayii bu kur politikası böyle devam ederse rekordan çöküşe inanılmaz bir süratle geçecektir. O zaman bu vebali kim ödeyecektir? Hesabını, kitabını doğru yapamayan (Ben fiyat istikrarına odaklandım. Gerisini tanımam) diyen Merkez Bankası Başkanımı, Hazine mi ya da ekonomiden sorumlu siyasiler mi? Bunun vebalini kimse ödeyemez.´´
KIRMIZI ALARMA GEÇİLMELİ
Kur meselesinin IMF´ye verilen faiz dışı fazla ve enflasyon hedeflemesi kadar hayati ve stratejik bir mesele sayılması gerektiğinikaydeden Orakçıoğlu, ´´Bu doğrultuda Merkez Bankası, Hazine ve ekonomiden sorumlu tüm birimler derhal kırmızı alarma geçmeli, ortak bir hedef ve çözüm etrafında birleşmelidir´´ dedi. İhracatçıya kaynak aktaran yüksek bir kur istemediklerini belirtenOrakçıoğlu, şunları söyledi:
´´Tam tersine biz dış ticaret açığının artmasıyla, borcun yükselmesiyle, krizle ve devalüasyon sarmalıyla sonuçlanacak düşük kurpolitikasından vazgeçilmesini istiyoruz. Mücadelemiz yalnızca bugün içine sokulduğumuz pozisyon için değildir. Mücadelemiz Türkiye´nin yeni bir krize sürüklenmemesi içindir. Bu manada bizim istediğimiz enflasyonla ve girdi maliyetleriyle uyumlu gerçekçi bir kurdur.´´
TABAN KUR GARANTİSİ
Orakçıoğlu, ihracatçılar olarak iş ve yatırım yapma arzularının devam etmesini istediklerini vurgulayarak, şunları söyledi.
´´Şunu bilmek istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir devlettir, ihracatçının zararının milli bir mesele olduğunu, bunun kaynak ve pazar kaybı anlamına geldiğini bilir. Bu nedenle kuru asla tolare edilmeyecek seviyelerde enflasyon rakamının altına düşürmez, devalüasyona neden olmaz. Bu konuda gerekirse ihracatçısına taban kur garantisi verir. Taban kur rakamı her ayın enflasyon rakamına bağlı olarak aybaşında ilan edilir, ayın sonuna kadar çok özel bir sebep olmadıkça değişmez. Taban kur garantisi kimsenin kaynağını ihracatçıya vermek anlamınagelmez. Tam tersine ihracatçının çalışarak, hak ederek ürettiği kaynağı kimseye manipülasyon yoluyla kurban etmemek, peşkeş çekmemek anlamına gelir. Bugün ihracatçının yarattığı değer, kur marifetiyle budeğeri üretmeyen spekülatörlere peşkeş çekilmektedir.´´ Orakçıoğlu, Türkiye´yi krizlere gebe bırakan sıcak para merkezi olmaması için faiz oranlarını ve Hazine borçlanma taleplerinin yenidenorganize edilmesi, ayrıca borçlanma takviminin yeniden ihdas edilmesinin düşünülmesi gerektiğini kaydetti. Süleyman Orakçıoğlu, bunlar yapılmadığı takdirde kur artışına bağlı olarak yükseltilen enerji, SSK gibi temel girdi maliyetlerin kurun düşüşüne uygun biçimde revize edilmesini istedi. (A.A.)