Güncelleme Tarihi:

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, dün Türkiye Sanayici ve İş insanları Derneği’nin (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi’ne (YİK) katıldı. Karahan iş dünyasının liderlerine dezenflasyon süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Fiyat istikrarının sağlanması doğrultusunda kat ettikleri mesafeyi önemsediklerini söyleyen Karahan, “Hem kısa dönem göstergeler hem de orta vadeli görünüm bize dezenflasyonun sürdüğünü ve süreceğini gösteriyor. Bu düşüşün kalıcılığını sağlamak için sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz” dedi. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin biçimde ayrışması durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını vurgulayan Karahan, “Fiyat istikrarı, sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için bir ön koşul niteliğinde. Bunu sağlamak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” mesajı verdi.
ÜÇ TEMEL ÖNCELİK
Merkez Bankası olarak üç temel öncelikleri olduğuna dikkat çeken Karahan, bunları ‘rezerv yeterliliğini sağlamak’, ‘kur korumalı mevduat (KKM) bakiyesini azaltmak’ ve ‘fiyat istikrarını tesis etmek’ şeklinde sıraladı. Bankanın net rezervlerinde 120 milyar dolardan fazla artış kaydettiklerini anımsatan Karahan, rezervlerin artık günlük bazda takip edilmediğini ifade etti. Karahan, koşullu yükümlülük olan KKM hesaplarının bakiyesinin 143 milyar dolara ulaştığına, şu anda bu bakiyenin 1 milyar doların altına indiğine dikkati çekerek, bu konuyu da başarıyla gündemden çıkardıklarını ifade etti. En önemli önceliklerinin ise fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Karahan, “En önemli diyorum, çünkü rezerv ve KKM konularının kök sebebi olan yüksek enflasyon, aynı zamanda vatandaşın alım gücünü ve yaşam standardını düşürüyor. Aldığımız tedbirlerle enflasyonun yüzde 75’i aşmamasını sağladık. Daha sonra dezenflasyonu tesis ettik ve geldiğimiz noktada enflasyonun yüzde 31 seviyesine indiğini görüyoruz. Bu dönemde uygulanan politikaların reel sektör üzerine birtakım etkileri söz konusu. Ancak geldiğimiz noktada ekonomideki büyümenin, kompozisyonun değişerek devam ettiğini görüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, gıda enflasyonunda özellikle yaz aylarında 8 puana varan artış gözlemlendiğini; takip eden dönemde gıda enflasyonu gerilese de beklentilerdeki gıda kaynaklı bozulmanın yıl sonu enflasyonunu etkilediğini belirten Karahan, şöyle devam etti:
‘KİRADA DEPREM ETKİSİ’ VURGUSU
“Kira ve eğitimde enflasyon yüzde 60’larda ve manşetin iki katından fazla. Kira enflasyonunda deprem etkisi ön planda. Bunların gevşetilmesiyle birlikte burada biriken baskıların fiyatlara yansıdığını görüyoruz. Öncü veriler, önümüzdeki dönemde kira enflasyonunun manşet enflasyona yakınsayacağını gösteriyor.”
‘KREDİ VADELERİNDEKİ ARTIŞ SÜRECEK’
Karahan politika faizindeki hareket ve değişimlerin her zaman piyasaya yansımayabileceği vurgusunu dün de tekrarladı.
Son toplantı hariç toplam 6.5 puanlık faiz indirimine gittiklerini anlatan Karahan, bu süreçte hem ticari hem tüketici kredilerinde faizlerin kayda değer şekilde düştüğünü bildirdi. Bu süreçte iyileşen enflasyon beklentileriyle tahvil faizlerinin de düştüğünü söyleyen Karahan, dezenflasyon sürecinde bir diğer önemli unsurun kredilerin vadesi olduğunu aktardı. Yatırım ortamının iyileşmesi için uzun vadeli kredilerin oranının artmasının önemli olduğuna işaret eden Karahan, son dönemdeki verilere göre 2-5 yıl vadeli kredilerin ticari krediler içindeki payının arttığını ifade etti ve şöyle dedi: “Henüz seviye olarak tarihsel ortalamaların oldukça altında olsa da enflasyondaki düşüş devam ettikçe ve fiyat istikrarına olan inanç arttıkça kredi vadelerinin artmaya devam edeceğini öngörüyoruz.”
‘KUR, FAİZ VE ENFLASYON İLE ZAMAN HARCAMAYIN’
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, dün Ankara’da düzenledikleri YİK toplantısında küresel ticaretteki risk ve belirsizliklere dikkat çekerek iş dünyasına uyarılarda bulundu. Küresel gelişmelere vurgu yaparak “Beklenmeyen darbelere karşı bünyemiz güçlü ve esnek olmalı” mesajı veren Turan, “İş dünyasının tüm zamanını kur, faiz ve enflasyon sıkıntılarını gidermeye ayırmak yerine uzun vadeli üretim ve yatırıma odaklanması gerektiğini düşünüyorum” ifadesini kullandı. Eski dünya düzeninin değiştiğini söyleyen Turan, “Eski dünya düzenine göre belirlenmiş modeli değiştirmeli yeni stratejiler geliştirmeliyiz. Piyasa ekonomisinin sağlıklı işlemesi önemli. Piyasa ekonomisi kurum ve kurallarıyla eksiksiz sağlanmalı” diye konuştu.
Turan ayrıca, Avrupa ekonomisinin rekabetçilik sorunuyla boğuştuğunu bildiklerini de dile getirdi ve şöyle devam etti:
“Çin artık düşük maliyetle üretim bölgesi değil, bir inovasyon merkezi. Yeni dünya düzenini, küresel sistemin nereye gittiğini anlamak için jeoekonomik mücadelelerin yaşandığı bölgelere bakmalayız.”
‘AB İLE İLİŞKİLER YENİ BİR DÖNEMİN EŞİĞİNDE’
TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras ise YİK toplantısındaki konuşmasında Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin ‘yeni bir dönemin eşiğinde’ olduğunu belirtti. Bölgesel kapasitenin korunması ve Avrupa ağına entegrasyonun derinleştirilmesi gerektiğini söyleyen Aras, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Aras, “Enflasyon düşüş trendini yakaladı” ifadelerini kullandı. Ayrıca, küresel dengelerdeki değişime de dikkat çeken Aras, “Ülkeler artık sadece rekabet etmiyor, kime güvendiğine bakıyor” diye konuştu.