Güncelleme Tarihi:
Hürriyet gazetesinden Gamze Şener'in haberine göre; bugüne kadar iklim değişikliği konusunda sessiz ve etkili çabalarıyla dikkat çeken bu ülkeler birbiri ardına projelerini açıklarken; G20 ülkelerinin sessizliğini Hürriyet’e değerlendiren uzmanlar, iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler için aksiyon almaktan başka çare kalmadığına dikkat çekti.
SERT İFADELER SEÇİLDİ
Batılı ülkeler konferansın başlangıcından bu yana güçlü bir liderlik gösteremezken, gelişen ülkeler inisiyatif alarak gündemi belirlemeye başladı. Barbados Başbakanı Mia Mottley’nin, IMF ve Dünya Bankası’nda reform gündemi, Sri Lanka ve Bangladeş’in İklim Refahı Planları ve Kenya Başkanı Ruto’nun 2030 için yüzde 100 yenilenebilir enerji taahhüdü bu anlamda öne çıkan başlıklar oldu. Sri Lanka ise iklim planı kapsamında 2030 yılına kadar 26.5 milyar dolarlık yatırım yapılmasını öngördüklerini açıkladı ve bu yatırımların temiz enerjiyi yüzde 70’e kadar artırabileceğini ve 2040 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 100’ünü karşılayabileceğini öne sürdü. Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nden Dr. Cem İskender Aydın gelişmekte olan ülkelerin sesinin daha gür çıkıyor olmasını “artık bıçak kemiğe dayandı” sözleriyle açıklarken; “Afrika’da yaşanan kuraklıklar ve Pakistan’da yaşanan seller ve benzeri doğal afetler gelişmekte olan ülkeleri finansal ve ekonomik olarak çok zora sokmuş durumda. Bu nedenle bu ülkeler COP27 gündemine kayıp ve zararlarla ilgili bir gündem maddesinin konulması için de oldukça sert müzakere ettiler ve konunun gündeme alınmasını sağladılar. Özellikle finans konusunda sözlerin tutulmaması ile ilgili oldukça sert ifadeler duyuyoruz” dedi.
İKLİM SUÇLARI İÇİN MAHKEME
Maldivler Eski Devlet Başkanı ve İklime Duyarlılık Forumu Büyükelçisi Mohamed Nasheed, “Zengin ülkeler kendilerine bile yardım edemezlerse, hiçbiri, iklim etkilerini en çok yaşayan ülkelere yardım etmeyecek” dedi. CAN Europe (İklim Eylem Ağı) Uluslararası İklim Politikası Koordinatörü Sven Harmeling ise “İklim değişikliğine karşı nispeten daha savunmasız olan ülkeler eylem planı belirlerken; AB’nin ve diğer gelişen ülkelerin söz konusu planların hayata geçirebilmesi için desteklerini artırmaları gerekiyor” diye konuştu. İstanbul Politikalar Merkezi, Sabancı Üniversitesi, İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin, “İklim finansmanı dahil bütün ilerici adımlar gelişmekte olan ülkelerin ve STK’ların ortak çabasıyla mümkün oldu. Şu anda fosil yakıtların yer altında bırakılması ve iklim suçları için uluslararası mahkeme kurulması gibi yeni ilerici adımlar da Antigua ve Barbuda, Barbados, Granada, Kosta Rika gibi küçük gelişmekte olan ülkeler tarafından gündeme taşınıyor. Gelişmiş ülkeler ise çoğu zaman ayak sürüyen ve önemli adımları yavaşlatan, geciktiren bir rol oynar” diye konuştu.