Faiz ve repo gelirleri ile borsa kazancına beyanname yok

Güncelleme Tarihi:

Faiz ve repo gelirleri ile borsa kazancına beyanname yok
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2001 00:00

Bankada parası bulunanlar, borsada yatırım yapanlar, devlet tahvili ve Hazine bonosuna sahip olanlar, şirketlerden kâr yapı elde edenler, gelirlerini beyan edip etmeyecekleri konusunda tereddüde düşüyorlar. Bize gelen soruları topluca cevaplayabilmek ve yatırımcıların merakını gidermek için menkul sermaye iradının beyanı ile ilgili yasal hükümleri aşağıda bir kez daha açıklıyorum.

•4444 sayılı kanun gereğince, 01.01.1999 - 31.12.2002 tarihleri arasında elde edilen ve stopaj yoluyla vergilendirileni,
•Mevduat faizleri (TL, mevduat ve döviz tevdiat hesaplarına ödenenler),
•Repo gelirleri,
•A ve B tipi yatırım fonlarının kâr payları,
•Özel finans kurumlarının (faizsiz bankacılık yapan kurumlar) ödedikleri kâr payları, için yıllık beyanname verilmeyecek. Diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecek.
•Off - shore hesaplardan ve yurtdışındaki bankalardaki mevduat hesaplarından elde edilen faizler, tutarı ne olursa olsun, yıllık Gelir Vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.
•Devlet tahvili, Hazine bonosu ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresi tarafından çıkarılmış bulunan menkul kıymetler ve özel sektör tahvillerinin faizlerinin tutarı 4 milyar 375 milyon lirayı aşarsa, ilke olarak beyana tabi olacak, ancak 2000 yılı için uygulanan indirim oranı % 151 olarak hesaplandığı için bu kamu kağıtlarından elde edilen faizlerin beyanı söz konusu değildir.
Ayrıca sayılan kamu kağıtlarının alım - satımından doğan kazançlara da indirim oranı uygulandığından 2000 yılı kazançları beyan edilmeyecektir.
•1998 yılında çıkarılan 4369 sayılı kazanca göre, üç ay içinde alınıp satılan hisse senetlerinin 3.5 milyar lirayı aşan kazançları beyan edilerek vergilendirilecek.
Ancak, 2000 yılında elde edilen hisse senedi alım - satım kazançlarına uygulanacak indirim oranının % 151’e çıkması nedeniyle beyan edilecek bir gelir kalmamaktadır. Bu nedenle 2000 yılında elde edilen hisse senedi alım - satım kazançları beyan edilmeyecek.
•Alacak faizlerinin ilke olarak beyanı gerekir. Ancak 2000 yılında elde edilen alacak faizlerine % 151 indirim oranı uygulanacağı için beyanname verilmesi söz konusu değildir.
Yukarıdaki açıklamalarımız gerçek kişilerin elde ettikleri menkul sermaye iradı için geçerlidir. Ticari işletmeleri veya şirketlerin elde ettikleri menkul sermaye iratları ticari kazancın veya kurum kazancının unsuru olarak vergilendirilir.


Limit 4.3 milyar lira:

2000 yılında elde edilen hisse senedi temettü gelirleri (kâr payları) 4 milyar 375 milyon lirayı aşıyorsa tamamı beyan edilip vergisi ödenecektir. Beyan sonucu, elde edilen kâr payına 1/5 oranında vergi alacağı dahil edilerek dikkate alınır. Örneğin, bu şirketten elde edilen kâr payı 3 milyar lira ise, bu tutara beşte bir oranındaki vergi alacağı yani 600 milyon lira eklenir. Böylece bulunan tutar olan 3.6 milyar lira 4 milyar 375 milyon liralık beyan sınırının altında kaldığı için beyanname vermeye gerek yoktur. Elde edilen gelir 5 milyar lira olsa idi vergi alacağı hesaba katıldığında bulunan 6 milyar lira beyan sınırını aştığı için kâr payının tamamının beyanı gerekmektedir.

Vergi alacağı dahil edilerek beyan edilen kâr payı üzerinden hesaplanan vergiden vergi alacağı indirilecektir. Rant kesiminin elde ettiği gelirlerin bir kısmı 4444 sayılı yasa ile beyan dışı tutulmuş olduğu için, bir kısmı da enflasyondan arındırma oranı % 151 olarak tespit edildiği için beyan dışı kalmaktadır. Sadece 2000 yılında elde edilen kâr payları beyan edilecektir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!