Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2002 12:492dk okuma
Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye`nin, 2002 yılında yeniden sürdürülebilir büyüme sürecine girmeye hazırlandığını belirtti
Devlet Bakanı Kemal Derviş, dünyada pek çok ülkenin 2002 yılında ciddi durgunluk riski ile karşı karşıya bulunduğunu, ancak Türkiye`nin, 2002 yılında yeniden sürdürülebilir büyüme sürecine girmeye hazırlandığını belirtti.
Derviş, SP Ankara Milletvekili Zeki Çelik`in yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, toplumsal kalkınma ve gelir dağılımı adaletli olan politikalara geçmişten beri hassasiyet gösterdiğini anımsattı.
Devlet Bakanlığı görevine geldikten sonra uygulamaya konulan programa kamuoyu desteği sağlamak üzere bazı değerlendirmelerde bulunduğunu, bu değerlendirmelerinin yanlış mecralara çekildiğini anlatan Derviş, siyasi anlam taşıyabilecek sözleri hiç sarf etmeseydim çok daha iyi olurdu görüşünü dile getirdi.
CİDDİ DURGUNLUK RİSKİ
TBMM Genel Kurulu`nda da dile getirdiği hatalarının ekonomiye herhangi bir maliyetinin olmadığını bildiren Derviş, Türkiye`nin, dünyada yaşanan krizlerden ders çıkartarak başta bankacılık olmak üzere yapısal reformları kararlılıkla uygulamaya koyduğunu anlattı.
Türkiye, izlediği kararlı maliye politikaları sonucunda ekonomik daralma ortamında bile sağladığı yüksek faiz dışı fazla ve ödemelerle hem iç hem de dış piyasalara (borcunu rahatça çevirebileceği) mesajını verebilmektedir ifadesini kullanan Derviş, şunları kaydetti:
IMF başta olmak üzere dış mali camiadan sağlanan çok önemli düzeylerdeki ek mali destekler de programın uygulanmasındaki kararlılıkların sonucudur.
11 Eylül olaylarının da olumsuz etkisiyle pek çok dünya ekonomisi 2002 yılında ciddi ekonomik durgunluk riski ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ancak Türkiye, 2002 yılında yeniden sürdürülebilir büyüme sürecine girmeye hazırlanmaktadır. Bu konuda dışarıda Türkiye`ye olan inancın, yakın geçmişten itibaren artık iç piyasalardave kamuoyunda da yerleşmeye başlandığını görmek umut vericidir.
Türkiye artık geçmiş krizleri aşma yolunda önemli mesafe katetmiştir. Program sonucunda da artık bir daha krize girme riskini tamamıyla bertaraf etmiş olacaktır. Bunun sonucunda nihai hedef de sürdürülebilir büyüme ve refah toplumuna ulaşmak olacaktır.